~Hyunjin ve Chan arka kapıdan eve girdiler. Hızlı adımlarla üst kata çıktılar. Hyunjin odadan içeri girerken Chan kapının önünde beklemeye başladı.
Hyunjin Sam'i eliyle koymuş gibi buldu.
Balkonda duvarın kenarına çömelmiş, karnına çektiği dizlerine sımsıkı sarılmış soğuk terler döküyordu. Acınası haldeydi.
Hyunjin kardeşinin yanına oturdu.
Sam onun geldiğini görür görmez hızlıca o tarafa döndü, sımsıkı sarıldı. Bir yandan ağlıyor, bir yandan sarıldığı kardeşinin sırtını sıkıyordu.
"Hyunjin ben... kimseyi öldürmedim."
"Biliyorum Sam. Sen kimseyi öldürmezsin. Kimseye zarar vermezsin."
"Çünkü öyle yaparsam beni koruyamazsın. O adamlar gelir ve beni bulur."
"Evet. Bu yüzden benim lafımdan çıkma Sam."
"Çok korktum Hyunjin. Gelecekler diye çok korktum. Ama sen geldin. Sen beni hiç bırakmadın kardeşim."
"Ben seni hiç bırakmam. Geçti..." Hyunjin kardeşinin sırtını sıvazlamaya başladı.
Sam rahatlamanın etkisiyle kendisini kardeşinin kollarına bırakmıştı. Hyunjin'in ceketinin cebinden çıkarttığı şırıngayı gördüğünde gülümsedi. "Beni sakinleştireceksin."
"Hı-hm. Şimdi sakinleşeceksin."
"Sonra da iyileşeceğim."
"Sonra da iyileşeceksin."
Sam biraz geriye çekilip pijamasının kolunu sıvadı. Kardeşi koluna iğnesini yaparken sabırla bekledi. Dakikalar içerisinde tamamen kendisinden geçmiş, Hyunjin'in kollarına bayılmıştı.
Hyunjin kardeşini alıp yatağa taşıdıktan sonra Chan'ın yanına çıktı.
"Hallettin mi?" Diye sordu Chan gece yarısının sessizliğinde fısıldayarak.
"Hallettim."
"Gidiyor muyuz?"
Hyunjin düşünceli bir şekilde koridora bakarak derin bir nefes aldı. "Felix'i burada bırakamam."
"Sam'i yine çıldırtacaksın."
"Ben onunla başa çıkarım. Ama Felix çıkamaz. Arabada beni bekle."
Chan Hyunjin'in fikrine katılmasa da ona karşı koymadı. O alt kata doğru inerken Hyunjin de Felix'in odasına girdi.
~
Felix yatağında mırıldanarak uyuyordu. Kapının açıldığını duyduğunda kuş uykusu hemen bölündü, kafasını kaldırdı.
Hyunjin'in geldiğini gördüğündeyse tamamen kalktı. Şaşkın gözlerle ona bakıyordu. Muhtemelen bir rüya görüp görmediğinden emin olmak istiyordu.
"Selam Felix." Dedi Hyunjin içeriye doğru adımlarken.
"Selam..." dedi Felix uykulu sesiyle.
Hyunjin gitti, yatağın kenarına oturdu. "Gidelim mi buradan Felix?"
Felix bir anda kaşlarını çattı. "Nereye gideceğiz?"
Hyunjin hafifçe yaklaştı, karşısında oturan omeganın boynuna, diş izlerine doğru burnunu yaklaştırdı. "Birbirimizden uzak durmamız gerekmeyen yerlere."
Saf Felix, kafası karman çormandı şimdi. Hyunjin'in sözlerinden hiçbir şey anlamamıştı. "Neden birbirimizden uzak durmamız gerekiyor ki?"
"Ben de onu diyorum. Buna gerek yok. Benimle gel."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Purest | Hyunlix Omegaverse ✓
FanfictionFelix tertemiz kalpli, neredeyse saf denilecek kadar masum bir omegaydı. Ailesinin sırf gücü için evliliğe uygun gördüğü alfaysa resmen bir canavardı... (hyunlix, omegaverse, ayarlanmış evlilik, red/yellow flag, yaş farkı) #skz 🥇 16.11.2024 #changb...