13

11.7K 544 38
                                    

Masaya oturduğumuzdan beri sipariş dışında aramızda henüz bir konuşma geçmemişti. Sanki silah zoruyla karşımda oturan bir adamla yemek yiyordum.

"Ne için buradayız İlker Bey. Anlaşılan sizi çok geren bir konu. Diken üstünde oturuyorsunuz karşımda. Söyleyin de kurtulun isterseniz." Önden sipariş ettiği şarabın kadehini kafasına diktiğinde kadehi bitirene kadar durmadı.

Hemen ardından yenisini doldurduğunda kadehte bakışları oyaladı. "Senin arkandan iş çevirip kandırmak istemedim. Ama buna hayır da diyemedim."

"Neyden bahsediyorsunuz?"

"Babam..." Arhan beye bir şey olma olasılığı korkmama sebep oldu. "Babam bizim birlikte olmamızı istiyor. Dahası evlenmemizi." Duyduklarımı bir an algılayamadım.

"Nasıl yani? Anlamadım İlker Bey."

"Biliyorsun ki babam her zaman hakimiyeti elinde tutmak ister. Seni beğeniyor ve-"

"Bir dakika bir dakika ne saçmalıyorsun sen ya. Ne demek baban beni beğeniyor. Ne dediğinin farkında mısın?" Sesimin tonunu ne kadar alçaltmak istesem de kendimi sıkmak bana zor geliyordu.

Sanki içimde bir yangın harlanmıştı. Öyle cayır cayır yanıyordu ki ben bile izleyici kalıp acıma bağıramıyordum.

"Beni dinle lütfen. Babamın isteği üzerine burada kabul ama teklifi benim mantığıma da uydu. Seni zorlamak istemiyorum ki bunu yapmam Başak. Ama eğer mantık evliliği yaparsak-" Elimi kaldırıp susturduğumda devam edecek cesaret onda da bitmişti.

Mantık evliliği.

Sevdiğim adam karşıma geçmiş mantık evliliği zırvalıyordu. Bu bir rüya olmalıydı. Ben hazırlanırken uyuyakalmışım ve kabusa kucak açmışım olmalıydı.

"32 yaşında kocaman adamsın ve karşımda bana bu istekle gelebiliyorsun öyle mi? Nerede yaşıyoruz biz. Kurgu mu bu? Hangi amaç için bunu yapacağız."

"İşimizde gücümüzde insanlarız. Şimdiye kadar olmadığına göre ikimizde aşkla ilgisi yok. Birbirimize müdahale etmeden bir evlilik geçirmek hem senin ailenin beklentilerini hem benim annemin beklentilerini karşılar." Ailemin beklentileri tam karşımda ki gibi damattı.

"Benim ailem öyle mi? Kimin haberi var bu saçmalıktan." Gözlerini kaçırdığında yangınıma körükler atıldı. "Hepiniz biliyorsunuz." Bir kahkaha attığımda herkes bize döndü. "Kamera şakası mı bu? Annemde gururla izliyor mu bu sahneyi?"

"Hayır sadece sana sormak için buradayım. Dediğim gibi her şey senin rızana bağlı."

"Bir kaç gündür benimle flörtleşmelerin de bu yüzdendir değil mi? Önden bir yumuşatayım zaten kıvama gelir mi dedin." Hayalkırıklığı göz bebeklerime nasıl yerleşti bilmiyorum ama gözlerimde bu bakışı beklemediği kesindi.

"Hayır Başak. Hepsi kendi hislerimdi."

"Değil şimdi, iki dünya bir araya gelse bile seninle evlenmem. Madem ailem karar verdi buna git ailemle evlen." Sandalyeme astığım çantamı alıp ayağa kalktım. "Size mutluluklar dilerim.

Rüzgar gibi mekanı terk ettiğimde gözümden ilk yaş o an aktı. Tüm duyguları yıkıldı. Ve ben o enkazın altında kaldım.

Sahilde olan mekanın yanına doğru yürürken almadığım ceketimi bile umursamadım. "Umursadım ya kaç bin lira verdim ben o cekete." Ağlamamam arttığında görüş acım buğulaştı.

"Başak bekle beni." Arkamdan geliyordu birde yüzsüz. "Bak anlamıyorsun sadece bir teklifti. Bu kadar kızmaya gerek yok."

Adımlarımı durdurup geriye döndüğümde burun buruna geldik. "Sana dedim. Adın adımın yanında anılırsa bile adım çıkar dedim. Tüm emeklerimi görmezler dedim. Tük kariyerimi senin altına yatmama bağlarlar dedim. Baştuğ ailesinin gelini olduğum için o şirkete layık olacağım. Senin soyadın benim adımın yanına geldiği an neler olacak biliyor musun?"

"Kimse umurumuzda olmazdı."

Gülüp önüme düşen saçlarımı çektiğimde gözyaşlarıma bakakaldı. "Ben bile senin umurunda değilim ki. Şu hale bak İlker..."

KALPSİZİN BİRİ +18  | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin