0.7

4.8K 166 29
                                    

Efe, elinde kasayla timin olduğu odaya ilerliyordu. Kasanın içi kırmızı elmalarla doluydu. Bahçeden toplamıştı. Hepsi onundu.

Kasayı bir koluna alıp diğer elini kapı kulpuna uzattı. İçeri girdiğinde timin gözleri ilk Efe'ye sonrada elmalara döndü. Bu bakışlardan anlamıştı.

"Bakmayın lan öyle vermeyeceğim size. Hepsi benim"

"Ulan Allah'tan kork be! Bozulurlar hepsini nasıl yiyeceksin?" Dedi Hüseyin.

"Yerim ben sizene?"

"Elmayı falan bırakında Metehan Komutanımın bu hallerine bir bakın" dedi, Gökhan.

"Ne olmuş ki lan Komutanıma?" Dedi Ali.

"Şu kız Ülkü geldiğinden beri askeriyede kalmıyor. Evine gidiyor" dedi Gökhan.

"Ee oğlum söylemiyor ama sevgilisi işte"

"Değil mi bencede. Telefona bakmayan adam telefona bakar oldu" dedi Yusuf.

"Yakında Metehan komutanımım düğünüde olur. Bir Efe kaldı bekar" dedi, Elif.

"Ben memnunum bekar halimden"

"Yaa tabii çorap değiştirir gibi kız değiştiriyorsun niye memnun olmayasın ki?" Dedi Elif ters bakışlar atarak.

"Ya kızım hayat fantazim bu"

Elif 3 yıllık evliydi, henüz çocuğu yoktu. Hüseyin nişanlıydı. Ali evliydi küçük bir oğlu vardı. Gökhan nişanlıydı. Mehmet yeni evliydi karısı hamileydi. Yusuf'un da yeni düğünü olmuştu.

Hepsi yuvasını kurmuştu.

"Metehan komutanımızın evine mi gitsek yine ne dersiniz tim?" Efe çapkınca göz kırmış otuz iki dişini göstere göstere sırıtışmıştı.

"Yok bilader ben götüme el bombası sokulsun istemiyorum" dedi Ali.

"Yapmayın be! Eğleniriz işte"

Efe bir kişi hariç hepsinin aklına girmeyi başarmıştı. Elif dışında hepsi ayaklanmış Metehan Komutanın evine yol almışlardı. Sabah erken saatler olduğu için büyük ihtimalle yeni uyanmışlardı.

Arabadan teker inip kapının önüne dizildiler. Hepsi birbirine bakıyordu. Belli ki hiç birinde kapıyı çalacak göt yoktu.

Bön bön birbirlerine bakmaya devam ederken kapı bir anda açılmıştı. Karşılarında gri şortlu kırmızı tişörtlü dağınık topuz yapılmış saçla Ülkü vardı. Elindede çöp poşeti.

Bir anda karşısında bu kadar çok adam gören Ülkü çığlığı basmış elindeki çöpü fırlatmıştı. Koltukta oturan Metehan, Ülkü'nün sesini duyduğunda eline silahını alıp hızlıca kapıya ilerlemişti.

Ülkü'yü geri çekip korumak adına arkasına alırken doğruluğu silahı indirdi. Bezgin bir nefes verdi.

"Ulan.. yine mi siz?" Dedi bıkkın bir şekilde.

"Aşk olsun komutanım. Sizi evinizden almaya geldik. Sizin geleceğiniz yoktu çünkü"

"Sanane lan! Sanane! Gelirim gelmem"

"Ama-" dedi Efe.

"Siktirin gidin lan!"

"Ayıp-"

Metehan silahı time doğrultunca hepsi gerilemişti.

"Giderken şu çöpüde atsanıza ya"

"Olur yenge atarız" dedi Mehmet.

"Yenge sana çok darıldık haberin olsun"

İzler SilinmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin