30.🎬 NEYİ UNUTTUM?

2.3K 247 105
                                    

~Bismillahirrahmanirrahi ~

{30. Bölüm}


"Her şeye rağmen bu görevi de layığıyla bitirdin Ali Haydar. Tebrik ederim oğlum. Nazenin kızımızın da yardımı yadsınamayacak kadar büyük bu başarıda. Ona selamlarımızı ilet lütfen. Bir de... Senin mesleğinden hala bir haber, öyle değil mi?"

Ali, Mehmet başkanı saygıyla dinliyordu. Hayran olduğu bir adamdı o. Yıllardır esas emri aldığı bu adamın ismini çok duysa da pek az görüşmek nasip olmuştu.

Dosyayı az önce teslim etmişti kendisine.

Başkan lafını bitirir bitirmez başını hafifçe eğip "Teşekkür ederim başkanım. Elbette, hala gizliyim. Baş üstüne efendim, o da en az babası kadar vatanına bağlı bir kadın. Seve seve yardım ettiğine eminim... " dedi.

Başkan gülümseyip Ali Haydar'ın omzunu sıktı eliyle.

"Ne güzel... Peki, zihnindeki sorun halloldu mu?"

"Hayır başkanım. Maalesef hala hatırlamadığım şeyler var. Sanırım böyle yaşamaya alışmam gerekecek, hatta doktora kalırsa bu kadarıyla kurtulursam şükretmeliymişim."

Kaşları çatıldı başkanın.

"O niyeymiş?"

Canı sıkılsa da gerçekleri söylemek istedi genç adam. Bu yüzden genzini temizleyip konuşmaya çabaladı.

"Travmaya bağlı olduğundan bu bir kaç sene içinde unutma olayı devam edebilirmiş. Özellikle yakın zaman için... Çok da iç açıcı bir durumda değilim anlayacağınız efendim. Ancak on seneye yakındır içerdeyim, vazifemi etkileyecek hiçbir şey olmayacaktır inşaAllah."

Mehmet başkanın da canı sıkılmıştı bu duruma. İstihbaratın her personeli gibi Ali de çok değerliydi onlar için.

"Suriye'de yaşadıklarının eseriydi bu travma, değil mi oğlum?"

"Evet başkanım."

Başkan Ali'nin omzundaki elini sırtına kaydırıp usul usul vurdu, teselli vermek istercesine. Bu ülkenin vatansever evlatları hatırına vatan sağ idi, bayrak tekti...

Elhamdulillah!

•••

Ali Haydar eve dönmek üzere yola çıktığından beri düşündüğü yegane şey bunca zaman üstü olarak çalışmış, nice görevleri omuz omuza atlatmış olduğu başkanın ihanetiydi. Doluya koyuyor olmuyor, boşa koyuyor dolmuyordu. Zihindeki parçaları birleştirmeye çalışırken de devrelerini yakmak üzereydi genç adam.

Kendi etrafının bu kadar çok ihanet silsilesiyle çevrili olması kanına dokunuyordu. Önce Emine, sonra başkan... Bu daha ne kadar ileri giderdi kestiremiyordu Ali. İnsanlar hep mi böyleydi, yoksa onun imtihanı mı buydu?

Hayır, Emine'nin canı cehennemeydi. Umrunda değildi elbette artık. Ancak geriye dönüp baktığında onun da bıraktığı izler vardı hayatında. Kötü ve hiç yaşamamış olmayı diyeceği izler... Koskoca bir sene!

Aklı şimdi de o kıza gerçekten dokunup dokunmadığı konusunda başlıyordu ihtimalleri sıralamaya. Ona hiç güvenmiyordu ve kesinlikle evlenmeden bir kadınla beraber olacak kadar düşük bir adam değildi Ali Haydar. Onun dünyasında böylesi bir hataya yer yoktu.

DÖNEMEÇ (✔️)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin