~Felix onayı verdiğinde, her şey inanılmaz bir hızla gelişti.
Düğün hazırlıkları hızla sürerken hiçbir şeye elini sürmemişti. Yalnızca damatlık provasına katılmış, ardından yıldırım hızıyla yapılan düğününe gitmişti.
Ama sorun etmedi.
Felix kendisi için yazılan hayatı oynamaya o kadar alışmıştı ki, bunda bir sorun dahi göremeyecek kadar kördü gözleri.
Ya da saftı.
Neyse ne, Felix birkaç saat önce zerre sevmediği ve tanımadığı bir alfa ile evlenmişti. Şimdiyse elinde kalan son valizi, onun için ayrılmış bir yatak odasında dolabın önünde oturuyordu.
Her zamanki gibi, kendi kendine konuşmaya başladı.
"Neyse ki onun kütüphanesi de çok büyük. Hiç canım sıkılacağını sanmıyorum burada."
Valizden çıkarttığı kıyafetleri güzelce katlayarak dolaba yerleştirmeye başladı. "Arka bahçesi de çok büyük duruyor. Çiçek yetiştirmeme izin verir mi ki?"
Mavi kazağını valizden alırken kendi kendine güldü. "Bunu kaybettim sanmıştım. Gerçi artık bana olacağını sanmıyorum. Doğum günümde annem almıştı. 11 yaşına mı basmıştım yoksa 12 mi?"
Kazağı önüne açıp bulut desenine bakarken devam etti. "Hatırladım, 11 yaşındaydım. Daha dinamiğim belli olmamıştı. Babam anneme bunu aldığı için kızmıştı."
Kaşları çatıldı. "Bir alfaya böyle bir hediye alınmayacağını söylemişti. Ama bana çok yakışmıştı. Sonra zaten...."
Felix kendi kendine konuşurken Hyunjin yatak odasının kapısının önündeki hizmetçiyle karşılaştı. "Kiminle konuşuyor?" Diye sordu.
"Sanırım telefonla bay Hwang. İçeride kimse yok."
Hyunjin başıyla onaylayarak içeri girdiğinde Felix'in elinde telefon görmediğine şaşırmıştı.
Felix hemen ayağa kalktı, alfanın karşısında saygıyla eğildi. "Hoşgeldiniz bay Hwang."
"Kiminle konuşuyordun?"
Başını öne eğdi. "Şey ben... kendi kendime..."
Hyunjin gözlerini yumarak derin bir nefes verdi.
Ardından toparlanarak devam etti. "Hizmetçilerden hiçbiri sen bir şey söylemediğin sürece yanına gelmeyecekler. Kahvaltı saati 7, öğle yemeği 1'de ve akşam yemeği 7'de yemek odasında hazır olur. Akşam 5'de çay saatin var. Geç kalma."
"Şey..."
"Söyle."
"Kütüphaneyi kullanabilir miyim?"
"Hayır."
Felix başını kaldırıp Hyunjin'e baktı. "Arka bahçeye çiçek ekebilir miyim?"
"Hayır."
Sessiz bir gerginlik vardı şimdi odada.
Ama Felix pes etmeyerek devam etti. "İnternetten kitap sipariş edebilir miyim?"
"Et." Felix sustuğunda devam etti. "Söyleyecek başka bir şeyin var mı?"
"Fıstığa alerjim var."
"Yeme o zaman."
Felix başını öne eğdi.
Yabancı bir adamdı karşısındaki. Ama yabancı hissetmiyordu. Babası tarafından kusursuz eğitilmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Purest | Hyunlix Omegaverse ✓
FanfictionFelix tertemiz kalpli, neredeyse saf denilecek kadar masum bir omegaydı. Ailesinin sırf gücü için evliliğe uygun gördüğü alfaysa resmen bir canavardı... (hyunlix, omegaverse, ayarlanmış evlilik, red/yellow flag, yaş farkı) #skz 🥇 16.11.2024 #changb...