《-Çocukluğundan beri beraber olan iki arkadaşın, bir kaza sonucu en sevdikleri fantastik romanın içinde hayatta kalma mücadeleleri...》
Bu düşlerinde gölgesi olmayanların kendi krallığını kurma hikayesi.
***
( Reenkarnasyon Serisi )
~Kurgu ve kitap t...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İnsanlar da ağaca benzer; ne kadar yükseğe ve ışığa çıkmak isterse o kadar derine kök salar yere, aşağılara, karanlığa, derinliğe, kötülüğe.
24.Bölüm
..📖..
Gözlerim ağırmaya başlamış iki üç kere içim geçtiği için kafamı kitaplara vurmuştum. Acıdığı için elimle alnımı ovalayarak baygın gözlerimi tekrardan açıp etrafa baktım. Nerdeyse tavana değecek kadar büyük rafların ev sahipliği yaptığı büyük Elwestar tarihi kütüphanesinde nerdeyse son iki gündür araştırma yapıp duruyorduk.
Doğru düzgün bir uyku bile çekemeden her gece bir ayara gelip romanın akışının değiştiği yön hakkında konuşuyorduk.
Benim en son gördüğüm görünün üzerinden dört gün geçmişti. Diane bize daha fazla alışmıştı hatta öyle ki eve gitme düşüncesinden bile hoşlanmıyordu.
Diane ev bile denemeyecek cehennemden çıkma o yere geri dönmüştü. Neyseki şu anda ona yazdığım mektuplardan Markizesin daha temkinli davrandığını öğrenmiştim.
Dört gündür akademiye gitmiyorduk, akademi müdüresi Bayan Reyna o gün yaşanan şeylerin kafa karıştırıcı olduğunu bu yüzden dört gün daha izin yapmamız gerektiğini söylemişti.
Hem Diane'nin boğulma olayı hemde benim ebeveynlerimle yaptığım kavga bir işe yaramış gibi görünüyordu.
Bu sayede Diane ve ben izinliydik. Lenora da bu fırsatı değerlendirerek akademiye gitmek yerinde benimle baş başa kalarak adam akıllı konuşma fırsatı bulmuştu.
Elwestar malikanesinde nerdeyse bir haftayı tamamlayacaktım. Bu süreçte annem ve babam gelmişti ama hiç bir şekilde ikisiyle de görüşmemiştim. Ve Lenora sert bir şekilde onları uyarmıştı.
Bu yüzden kimse beni zorlamamıştı taki ben istediğim zaman onlarla konuşana kadar beni rahatsız etmeme kararı almışlardı. Yinede Düşesin hiç iyi olmadığını duymuştum.
O günden beri doğru düzgün uyuyamadığını ve Dükle çok fazla tartıştığını duymuştum. Costantinova malikanesinde kara bulutların dolandığını yönünde çokça dedikodu dönüyordu.
Sonuç olarak yaşanan her şey onlara müstahaktı. Bana güvenmeyip yaşattıkları şeyleri öyle kolayca affedeceğimi kim söylemişti ki.?
Ben İlia kadar acımazsız değildim ama daha önce de söylediğim gibi eğereki sabrımı sınarlarsa ondan daha merhametsiz olabilirdim. Benimkide inattı işte ne yapabilirdik ki.