Yeni bölümden herkese selam.
Bakalım bizleri neler bekliyor.
Keyifli okumalar.
***
Yarenin düğünü kınadan daha güzel geçmişti. Hiç oturmadan oynamıştık. Bir ara ben başa geçmiş Mirhan da gelip elime geçmiş birlikte oynamıştık. Uzun sürenin ardından ilk kez bir düğünde bu kadar eğlenmiştim.
Yusuf ile Elif hiç bir şekilde birbirlerinin ayrılmamıştı. Yusuf nereye Elif oraya, Elif nereye Yusuf oraya gitmişti. Böyle devam ederse nazara geleceklerdi.
Azat abim ise tüm gece Berfin yengemin peşini bırakmamıştı. Her seferinde hamilesin oynama demişti. Berfin yengem de onu duymuyormus gibi oynamaya devam etmişti. Sonunda pes eden abim ortaya geçip ona eşlik etmişti.
Yarkın bile oynamıştı. Onun oynayışını kahkaha atarak izlemiştik Mirhan ile beraber.
Sonunda düğün bittiğinde Yarenden ayrılmak zor olmuştu. Ama asıl zor olan Yaren ve Yusuf'u ayırmak olmuştu.
Eve giderken Hesna anne eve gitmemize izin vermedi için onlarla beraber konağa gitmiştik. Annemlerde gelmişti asıl eğlence orada başlıyordu.
Ben ve Şilan yenge çocukları uyutuktan hemen sonra rahat bir şeyler giyinip aşağıya indik. Biz gittiğimizde kızlar her şeyi hazırlamıştı.
Şark odasına sofra serilmiş iki leğen köfte ortaya konmuştu. Yusuf hangi şarkıyı açacağım diye düşünürken köfteyi kimin yoğuracağı tartışması başladı. "Ben yoğrurum" diyen sese şaşkın şaşkın baktım.
"Baba" dedim. Biz ne kadar yalvarsak da o canı ne zaman isterse o zaman yapardı. Bir tepsiyi babam yoğrumaya başlarken diğer tepsinin başına annem geçmişti.
Onlar köfteyi yoğruruken Yusuf da şarkı açmışti. Biz de şarkıyı sesli sesli söylerken alkış çalıyorduk. O sırada Yusuf, Elif ve Havin oynuyordu.
Bende şarkının sözlerini Mirhanın gözlerinin içine bakarak sölüyordum. "Karcım bakıyorum da sen bugün hiç yorulmamişsin" dedi Mirhan.
"Yorulmadım neden yorumlayım ki" dedim. Bir yandan da hala şarkıya eşlik ediyordum. "İyi iyi sen yine kendini çok yorma. Gece uyumayacaksın sonuçta" diyince şarkıyı söylemeyi bıraktım.
"Edepsiz" dedim göz devirerek. Herkesin içinde ne de rahat konuşuyordu bu adam. "Kocaya öyle denmez" dedi pişkin pişkin sırıtarak.
"Evet gençler hazır mısınız" diyen babama baktı herkes. Elindeki köfteyi tavana atacaktı. Herkes bir ağızdan üç iki bir dedi ve babam köfteyi tava attı. Ama köfte babama geri döndü.
Herkes hep bir ağızdan "aa" diyip kahkaha attı. Tabi bu babam için bir yıkım oldu. Babam ne zaman köfte yapsa çok iyi olur ve tavana yapıştırdı. Bu defa olmamıştı.
"Köfte öyle değil böyle yapılır Cerullah ağa" diyen anneme döndü tüm bakışlar. Bu bir meyden okumaydı. Annem köfteyi atınca tavana yapıştı. Herkes aynı anda "ooo" diye bağırdı.
"Ben zaten bir tek sana yenildim Zümrüt xanimağa" dedi babam. Bunlar ikinci bahar mı yaşıyordu bana mı öyle geliyor.
"Seninle böyle günlere dilemin (kalbim)" dedi Mirhanın sesi kulağımın dibinde. "Amin amin inşAllah meremin (kocacım)" dedim.
Olan koftelerden sonra sofra kuruldu herkes yedi. Saat gece 3 gösterirken annemler ve Elifler gitti. Bizde çocuklar uyuduğu için burada kaldık. Zaten sabah temizlik yapılacaktı yardım ederdik.
Sonunda yatağa attim kendimi. "Ayh çok yorulmuşum" dedim. Bunu yatağa geçince anladım. "Yorulursun tabi oturmadin ki" dedi Mirhan. Sanki kendisi oturdu ya.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Bahçe
RandomYıllar önce daha onlar çocukken kaderleri yazılmıştı. Aradaki düşmanlık ve söylenen toz pembe bir yalan ayrmıştı onları bambaşka bir hayata sürüklemişti. Ama berdel kararı onları birleştirmişti. İki küçük aşık berdel sonrası kavuşabilecek miydi?? ...