Yeni bölümden herkese selam.
Bakalım neler olacak.
Keyifli okumalar.
***
Sabah çok erken bir şekilde uyanmıştık. Dün gece kınadan sonra eve gitmek yerine konakta kalmıştık. Çünkü erkenden kalkıp hazırlık yapmamız gerekiyordu. Yezda da bizim gibi erkenden uyanırken Yarkın hala uyuyordu.
Kızların erkenden hazırlamış olduğu kahvaltı masasına oturduk. Kızlar kahvaltıyı toplarken bizde diğer işlerle ilgilenmeye başladık. Bir süre sonra abimlerde gelmişti. Barış abim Sude yengemi ve Havini direk kuaföre götürmüştürtü. Berfin yengem de evde kalmıştı. Düğüne yakın gelecekti.
Ben de avluya çıkınca herkes telaş içindeydi. "Hayde kim kuaföre gidecekse gelsin" dedi Yusuf sıkılmış bir şekilde. "Adar, Mirhan, Azat, üçüzler, Yarkın ve sen gideceksiniz kuaföre" dedi Hesna anne sinirle. "Oğlum sen salak mısın kim gide bilir kuaföre" diye de ekledi. Hesna anne hemen telaştan hem Yarenin gidiyor olmasında fazla öfkeliydii.
"Ben onu mu diyorum anne. Gelsinler artık gidelim diyorum" dedi Yusuf. O sırada kızlar avluya çıktı. "Bugün bende geleceğim . Adar üçüzlere göz kulak ol" dedi Şilan yenge. "Azra sen gelmiyor musun?" Diye de ekledi.
"Yok yenge gelmeyeceğim" dedim. Kuaföre zaten çok kalabalık gidiyorlardı. O kalabalığın arasına girmek istemiyordum. Bir süre sonra kuaför ekibi çıktıp gitti.
Bende odaya çıktım Yarkını kontrol etmek için. Ben çıkarken o da aşağıya iniyordu. "Oğlum uyandın mi?" Dedim kucağıma alarak. Uykulu bir şekilde kafasını salladı. Odaya dönüp elini yüzünü yıkadım. Ardından pijamalarını değiştirdim.
"Hayde oğlumun karnını da doyuralım" dedim. Birlikte aşağıya mutfağa indik. "Bir şey mi istemiştiniz xanımım" dedi çalışanlarsan biri. "Yarkına yemek yedireceğim. Siz işinizle ilgilenin ben hallederim" dedim.
Yarkını sandalyeye oturtum. Daha sonra Yarkın yiyeceği şeyleri masaya dizdim. "Meyve suyu mu süt mu annecim" diye sordum. Cevabını biliyordum ama yine de sordum. "Meyme suyu anne meyme suyu" dedi. Ben bunun konuşmayan dillerini yemek istiyordum.
"Ablan gibi süt desen keşke annecim" dediğim sırada Meyve suyu doldurup bende yanına oturdum. O sırada Mirhan mutfağa geldi. "Ne yapıyorsunuz bakalım" diye sordu o da yanımıza oturarak.
"Baba bal bal" dedi Yarkın bala uzanmaya çalışarak. "Annen mi? Evet babacım annen bal" dedi Mirhan. Yüzüm kızarırken kızlara doğru baktım. Hiçbiri bize bakmıyordu ama duyduklarına emindim.
"İlk günkü gibi kızarman beni bitiriyor kadın" dedi kulağıma doğru fısıldayarak. "Mirhan" dedim utançla. "Söyle Mirhan kurban olsun sana söyle" dedi yanağımdan sulu sulu öperek. Yarkın kaşları çatık bir şekilde bize bakıyordu. "Çocuğun önünde ne yapıyorsun sen" dedim sahte bir kızgınlıkla.
"Baba, ayneyi öypme" dedi Yarkı, Mirhanı iterek. "Karım değil mi öperim" dedi tekrardan yanağımdan öperek. "Öypme" dedi Yarkın sinirli sinirli bakarak. "Sen önce konuşmayı öğren sonra aramıza gir oğlum" dedi Mirhan. Çocukla çocuk olmak eşittir Mirhan.
"Mirhan" dedim yine sahte bir kızgınlıkla. "Aney baba" dedi Mirhanı bana şikâyet ederek. "Mirhan oğlumla uğraşma" diyerek Mirhanın omuzuna vurdum. "Vuy aney" dedi Yarkın bu defa.
"Oğlum senin annenle beni yakınlaştırman lazım uzaklaştırman değil. Seninle çok işim var. Sana çok şey öğreteceğim" dedi Mirhan. Bu adam cidden çıldırmış olmalıydı. "Mirhan işin yok mu senin" diye sordum. "Yok" dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Bahçe
RandomYıllar önce daha onlar çocukken kaderleri yazılmıştı. Aradaki düşmanlık ve söylenen toz pembe bir yalan ayrmıştı onları bambaşka bir hayata sürüklemişti. Ama berdel kararı onları birleştirmişti. İki küçük aşık berdel sonrası kavuşabilecek miydi?? ...