28.🎬 SAKLI ODA

2.4K 253 58
                                    

~ Bismillahirrahmanirrahim ~

{28. Bölüm}

Elinde mavi bir dosya ile hastaneden çıktı Ali Haydar.

Beyin cerrahına gitmişti. Problemi yeniden dinlemiş, aynı sözleri bir başka doktordan da teyit etmişti böylece. Baştan çekilen tomografi hiçbir işe yaramamış, bu doktor da bir çözüm yolu gösterememişti. Travmatik durumlarda fiziki bir müdahale imkanı yoktu maalesef.

Beyninde oluşan travma sonucu ara ara hafızasının böyle tepkiler verebileceği, özellikle psikolojisinin unutmayı istediği şeyleri kısa süreli belleğe alıp stresin de etkisiyle daha çabuk unutabileceğini söylemişti profesör.

Fakat Ali'nin tek unuttuğu şeyin bu olması da bir başka absürtlüktü. Acaba unutmuş muydu, yoksa zaten böyle bir durum yok muydu?

Arabaya binip yine hiçbir sonuca ulaşmadığı yerden dükkana doğru sürdü. Bugün yoğun bir iş günü olacaktı, her anlamda...

Dükkana geldiğinde İbrahim'in çoktan işlere başladığını gördü genç adam. O da olmasa omzunu yaslayabileceği kimsesi yoktu şu dünyada. Ne mesleğini bilen, ne de yorulduğunda sırtını okşayan hiç kimse yoktu. Marangoz Ali Haydar'ın neye ihtiyacı olurdu ki zaten? Ama devleti için çalışan Ali Haydar için aynı şey söz konusu değildi.

"Selamun Aleykum İbo!"

"Oo, Aleykum Selam ahbap! Neredesin, bu saat oldu?"

Ali Haydar dosyayı, anahtarı ve telefonu masanın üzerine bıraktı. Tozun içinde tahtaları oyan arkadaşına döndü sonra da.

İbrahim de dostunu daha iyi görmek için gözündeki marangoz gözlüğünü çıkardı ve ellerini çırparak bulunduğu yerden, iç kapıdan çıkarak dükkanın girişinde bulunan Ali'nin ofis masanın önündeki sandalyeye oturdu. Arka tarafına da Ali Haydar geçip oturduğunda "Haber var mı?" diye sordu İbrahim. Neyden bahsettiğini ikisi de biliyordu.

"Arayacağım şimdi başkanı." diyerek saçlarını dağıtıp ofladı Ali Haydar.

"Ne oldu? Bu dosya ne?" diyen İbrahim'in sorusuna karşın "Yok bir şey İbrahim. Sen ne yaptın, bitti mi Keskinoğlu Ofis'in işleri?" diye soludu.

"Bitti sayılır. Sen başkanla konuş, ben de o arada tamamlarım. Bugün zaten beni iyi bir haşladı. Malum konu çok uzadı, diyor."

Ali Haydar İbrahim'in dediklerinden sonra başını sallayıp ayağa kalktı. Arka odaya geçerek kilitli telefonu çıkardı ve başkanı arayıp telefonu kulağına dayadı. Beyninden dumanlar çıkıyordu resmen telefonu kapattığında. Hali hazırda içinde bulunduğu durum yeterince sıkıntı verirken, bu akşam kayınvalidesinin evine girip Nazenin'den varlığını öğrendiği kilitli kasayı açması gerekiyordu.

Yapardı, çocuk oyuncağıydı ancak aile içinde pek kolay değildi bu işleri halletmek. Hem de kimsenin ruhu duymadan. Eğitimini aldığı, yıllarca bir baykuş gibi her yöne döndürdüğü zekası, el becerisi ve pratikliği teşkilatta parmakla gösterilenlerdendi genç adam.

Sadece bu... Arada kalmışlık, sıkışmışlık ve dahi dayısı hakkında bildiği ya da bilmediği her şeyin o evde olduğu hissiyatı mantığına iyi gelmiyordu. Üstelik başkan eskisi gibi değildi. Bir tuhaflık vardı, uzun süredir hissediyorsa da üstüne karşı gelemez, emrini yok sayamazdı haliyle.

DÖNEMEÇ (✔️)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin