34. bölüm

2K 281 10
                                    

Cüneyt uyandığında sevgilisi hala içindeydi ve kendisi de hala üstünde yatıyordu. Yorgun bedenini zorlukla kaldırıp ayağına şortunu çekti ve kendini duşa attı. Sıcak suyla, ağrılarına iyi gelmesi umuduyla uzun bir banyo yaptı.

Gerinme ihtiyacı duyuyordu, ama kalçasındaki ağrı yüzünden gerinmeye korkuyordu. Bedenine yaslanan sıcak bedeni hissetti, duş jelini sırtına sıkıp sakince ovmaya başlamasıyla gözlerini zevkle yumdu.

Birlikte uzun bir banyo yaptılar, hazırlanırken Timuçin'in mutfakta onları beklediğini gördü Cüneyt. Hızla hamurişlerini fırına attı ve kardeşini saçlarından öptü.

Alkan'ın da kardeşinin saçlarını okşayıp, bir abi edasıyla öpmesi onu gülümsetmişti. Kardeşi şimdi kocaman gülümsüyor ve ikisinden gelen abi sevgisinin tadını çıkartıyordu.

"Dün gece kaçta geldin fare..." Tim dudağını ısırıp abisine baktı.

"Şeyyyy, birazcık geç kaldım. Saat ikiye geliyordu, sizin de sesiniz çıkmayınca hemen yattım. Bir daha bu kadar geç kalmam abi." Cüneyt tek kaşını kaldırıp ona baktı.

"Şu Korhan denen lavuk var mıydı ortamda?" Tim gözlerini yere çevirdi, yalan söylemek istemiyordu ama olduğunu söylerse abisi çok kızacaktı.

Korhan ona okuldaki ilk senesinden beri takıntı derecesinde aşıktı, bir türlü vazgeçmemişti. Cüneyt cevap alamayınca olduğunu anladı tabi, sinirle plastik masaya avcuyla vurdu.

"Lan ben sana ne dedim, o lavuk varsa eve geleceksin dedim değil mi?" Tim yerinde put gibi otururken, Alkan Cüneyt'in elini tutup sıktı.

"Sakin ol, korkutuyorsun kardeşini. Güvenilir bir ortamda olmasa gelirdi kesin, değil mi Tim?" Timuçin kurtuluş haladına sıkı sıkı tutunup kafa salladı hızla.

"Karamelimm... zaten Yuriy oradaydı. Alkan beyin yeğeni, yanıma gelip oturunca Korhan bizi sevgili sanıp bir kez bile bakmadı bana." Cüneyt afalladı, ne demek Yuriy oradaydı.

"O ne alaka be?" Tim olduğu yerde daha çok büzülürken Alkan'a baktı yardım dilenir gibi.

"Yanık mı kokuyor?" Alkan fırına doğru dönüp etrafı koklayınca Cüneyt panikledi ve hamurişlerine koştu.

Yanmamışlardı ama bir dakika bile dursalar fazla pişmiş olacaklardı. Tepsileri fırından çıkartıp sevgilisine büyük bir öpücük verdi, Timuçin rahat bir nefes alırken Alkan ona çaktırmadan göz kırptı.

Sonunda evden çıkabildiklerinde bir sürprizle karşılaştılar, Yuriy elinde dört kahveyle arabasına yaslanmış onları bekliyordu. Tim bir an yelkenleri indirecek gibi oldu, son anda toparladı.

Ama dün onu Korhan'ın yılışık tavırlarından kurtarmış olması içini ısıtıyordu. Korhan'ı çağırdığını söylemeyen arkadaşlarına da kızgındı.

Yuriy onun omzuna kolunu sarmaya çalışan adamın ayağa kalkmasına neden olacak bir kuvvetle kolunu çekmişti. Onun yerine geçip sakince oturmuş, Tim'i yanağından ufacık öpmüştü.

"Geç kaldım sevgilim, özür dilerim. Biliyorsun buraya hala alışamadım." Tim onun oyununu bozmayıp gülümseyerek kafa sallamış ve elini tutmasına izin vermişti.

Yuriy'in soğuk maskesinin altında, kalbi heyecanla atıyor ve midesi tuttuğu elin sıcaklığıyla ters dönüyordu. Timuçin'in bardağından bir yudum su içti ve bu herkesi şok etti. Tim kimseyle bardak, çatal paylaşmazdı çünkü.

Serap umursamazca oturup sarışının elini tutan arkadaşına hayretle baktı. Bu gence ne olmuştu böyle.

"Tim, az önce sevgilin senin bardağını kullandı..." sesindeki hayret herkesin ilgisini çekmişti.

Tim ise 'ne var bunda?' Der gibi kaşını kaldırdı.

"Öpüştüğüm insandan tiksinecek değilim herhalde Serap, onunla her şeyi paylaşırken bardak mı sorun olacak?" Birlikte yemek yemiş ve Yuriy'in onu eve bırakacağını söylemesiyle aralarından ayrılmışlardı.

Arabada ise kafası iyice güzel olan Tim kalkanlarını indirip gence iyice umut vermiş, onun koluna sarılmış bir şekilde evi tarif etmişti. İnmeden önce de, sanki gerçekten sevgililermiş gibi uzun uzun öpmüştü onu.

Şimdi ise yaptığı rezilliklerden dolayı utanıyor ve yüzüne bakamıyordu. Bunu anlayan Yuriy onu kolundan tutup ön koltuğa oturttu, Tim'in tüm yüzü kızarmıştı.

"Lannn..." Cüneyt engel olmak istese bile Alkan onu kendi arabasına bindirdi.

"Bırak aralarında halletsinler, belli ki Tim Yuriy'e karşı boş değil. Yüzündeki ifadeye bak." Cüneyt dikkatle kardeşine baktığında gördüğü şeyle şok oldu. Alkan'a dönüp kocaman gözlerle baktı.

"Bu fare aşık olmuş, şu utangaç tebessüme bakk... ulan fareee..."

Patron BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin