*Düzenlenmiştir.Fikirlerinizi belirtir ve yıldızımızı parlatırsanız, çok mutlu edersiniz♡ Keyifli okumalar!
◍◉
8.BÖLÜM| "RUS RULETİ"
İçinde bulunduğum hayat, bir bataklığa benziyordu. Yer ve Gök arasında, ufku ikiye bölen bir arafta sıkışıp kalmak gibiydi. Çırpınsam, daha çok dibe çekiliyordum. Çırpınmasam, boğuluyordum.
"Duby... Küçük dostum..."
Duby'nin hareketsiz bedeninin önüne diz çöktüm. Gök gürlüyordu uzaklarda bir noktalarda. Yoldan geçen bir araç, yolun ortasında duran bize çarpmamak için âni bir fren yapmış; ağır sövgüler savurarak virajı dönüp geçmişti.
Bulunduğum ân, kafamın içinde rotasını kaybedip duruyordu. Takvim yaprakları geriye doğru savruluyor; tarihin kanlı bir zaman diliminde duruyordu.
Mekan, klinikti.
Ruh sağlığı ve sinir hastalıkları rehabilitasyon merkezi.
"Yas tutan bir insanı iyileştiremezsiniz!" Diye bağırıyordum, beyaz önlüklü doktorlara.
Beni dinlemiyorlardı.
"Travmatoloji bir beyin hasarı var. Hafızası sağlam ancak ölüm ânını unutamıyor, beyni aynı günü tekrar edip duruyor."
"Annem ölmüş benim, iyimisin diye soruyorlar! Biride çıkıp nasılsın diye sormuyor! Beni siz delirttiniz!"
Saniyeler önce attığım çığlığa, dakikalar sonra telaşeyle çıkıp gelen ev ahalisini aşıp herkesten önce yetişen ve önüme çöken kişiye baktım. Jülide teyzemdi.
Korkulu bir şaşkınlıkla titreyen elinin tekini dudaklarına bastırdı; sessiz ve anlamsız mırıltılar döküldü dudaklarından, ardından diğer eli dokunmaya artık gücümün yetmediği Duby'nin nefes boşluğunu kontrol etti. O ân dolu dolu oldu gözleri. Konuşmadı ama anladım ne olduğunu.
Özür dileyen bakışları ağır ağır gözlerime çevrildi.
Öldü, diyordu sössüz bir dille.
Etrafımda sesler vardı; çığlıklar, şaşkın nidalar.
"O'nu iyileştirecektim," Diye fısıldadım cayır cayır yanan bakışlarla.
Jülide teyzem gözlerini yumdu. Onu daha önce hiç bu kadar çaresiz görmemiştim. "Tedaviye yanıt veriyordu..." Dedi aynı yenilgiyle.
Gözümden bir damla düştü.
Göğsümde, neşterle diri diri deşilmiş bir kesik vardı sanki. Çok yanıyordu.
Duby...Haksızca öldürülmeyi haketmemişti.
Müzeyyen hanımın endişeli çığlığını duyduğumda, başımı bahçeye çevirdim.
Herkes Selvi'nin başına toplanmıştı. Çünkü nöbet geçirircesine zangır zangır sarsılıyor, bembeyaz kesilmiş çehresi bir ceset gibi soluyordu. Biranda kan kusmaya ve hızla titremeye başlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂFİTAP
Mystery / Thriller#Anlaşmalı evlilik Derler ki; aşkın fizik kanununda, seni kuvvetle kendisine çeken insandan uzaklaşmaya çalıştıkça, onun etrafında dolanmaya başlarsın. • • • *Kurgunun bütün hakları bana aittir! En ufak bir çalıntı durumunda, gerekli işlemler başla...