RIZA

<8>

Merhabalar hoşgeldiniz
Yeni bölümü atmakta biraz geciktim üzgünüm (önemli bir sınavım vardı)
Hepinizden bol bol yorum ve oy bekliyorum çünkü her ne kadar bölüm bir sayıda okunsada kimse oy vermiyor ve yorum yapmıyor bu da yazma isteğimi düşürüyor.
Medyadaki şarkı isteğe bağlı açılabilir
İyi okumalar
(ADELE-LOVE SONG)

<>

Çağrı "Bizimle geleceksen sesini keseceksin"dedi rahat ama sinirli bir şekilde. Kafayı bana takmıştı nedeni ise gözlemlerim sonucunda benim yerime biyolojik ailemle büyüyen Enis'in biyolojik aileme karşı geçmiş davranışlarıydı.

"Sizinle gelmeyeceğim zaten arabayı kenara çekersen arkadaşlarımla buluşacağım"dedim araba koltuğuna sırtımı yasladığımda.

Deha "Üzgünüm ama sen de bizimle geliyorsun Rıza çünkü gideceğimiz alışveriş merkezinde korumalar da olacak eğer yok olduğunu görürlerse hemen babamıza haber uçururlar ve biz de ceza alırız"dediğinde omuz diktim.

"Alacağınız ceza benim umrumda değil ben babanıza söylerim kendimin gelmek istemediğimi"dedim .

Arabada Çağrı, Deha, Deren, ben ve Ceylin vardık. Kalanları diğer araba ile geliyorlardı.

" Babamın sana ceza vereceğini mi sanıyorsun!? Olay yine bize patlar!"dedi Deren

Arabaya bindiğimizden beri konuşmaya dahil olmayan Ceylin bu şekilde konuştu.

"Seni ne olursa olsun gelmeye zorlayamam istersen gideceğimiz yere arkadaşlarını da çağırırsın hem tanışırız ama babamız seni peşimize kaynaşmamız için taktı, biraz uyum sağlamaya çalışıp bizimle vakit geçirirsen güzel olur. Sana söz bir iki saat sonra yanımızda durmak istemediğini söylersen gitmene izin vereceğim"dedi

Ve ekledi. "Ve Çağrı'nın dediği gibi çeneni kapalı tutmak zorunda da değilsin"dediğinde durdum. Aralarında en çok empati yapan oydu.

Her ne kadar konuşurken kibar davranmış olsa da sesi itiraz kabul etmeyeceğini yeterli şekilde anlatıyordu. Kafamı salladığımda tekrardan gülümsemiş ve oturduğu ön koltukta önüne dönmüştü.

Deren "Kombinin güzel olmuş lan!"dedi yanımda otururken bana dönerek, kafamı 'anladım' anlamında salladığımda giysilerimi süzmüş ve gözlerindeki beğeniyle önüne dönüp Deha ile atışmaya başlamıştı.

Telefonumu yolculuğun genelindeki gibi elime aldığımda Instagrama girip geçen gün attığım fotoğrafa yapılan yorumları açtım. Yorumların bir kısmı Türkiye'ye döndüğümden söz ediyordu.

a.rıza_ltanındonuyum-Kocama bakın beeee

Rızacıkcıkcık-Türkiye'ye gelmiş mi lan cidden!!

User113-Herkes Rıza'yı övmüş ama ben Dorukçuyum<3333

Pembişkızçeler-Pembe glosslarımız kızçelerimiz için 599,99.
↪️yaman_dOruk-@a.rıza_ltan alıyım mı sana açar seni pembe gloss😽💖💞🩷💝🐒🌝

Doruk tarafından yazılmış ve herkes tarafından etiketlendiğim yoruma kaşlarımı çatarak baktığımda nefesimi seslice dışarı verip cevap yazdım. O sırada Deren'in gözü bende olsa bile telefonumun ekranını görmüyordu.

↪️a.rıza_ltan-@yaman_dOruk saçma salak konuşma gerizekalı yediririm sana pembe glossunu

Yazdığımda mesajımın altına birçok yanıtlanma düşmüştü ama bakmadım. Arabanın durmasıyla kafamı iç dikiz aynasına bakarak kaldırdım, kafamı kaldırıp iç dikiz aynasına baktığım gibi Çağrı ile göz göze gelmiştim.

Çağrı "Yürüyün hayde ailemin muhtişim sakinleri, bir de sen Rıza"dediğinde herkes arabadan inerken göz devirdim ve kendi tarafındaki kapıyı açıp indim. Yanımıza park edilmiş koyu gri lüks arabadan Altay, Barın, Ekin ve Furkan indiğinde hepsi ilk önce bana ufak bir bakış atıp ardındansa herkese göz gezdirmişlerdi.

Furkan "Giriyor muyuz abi?"dedi Altay'a dönerek ekibin tam olduğuna ikna olduğunda. Altay kafasını salladığında otoparktan geçen arabalara dikkat ederek avm binasının kapısı önüne gelmiştik. Bizi görünce üstümüzü aramaya gerek duymayan güvenlikle kaşlarımı çattım. Ekin bana ufak bir açıklama niyetiyle konuştu. "Babamızla askerlik arkadaşı Toygar amcanın yarı yarıya ortak olduğu yerlerden birisi bu avm. Yani sahipleri biziz"diyerek göz kırpmıştı.

Kafamı salladığımda Ceylin ve Barın'ın önden gittiği yürüyen merdivenlere ilerledim. Furkan'ın yanında yerimi almıştım.

Herkes sırasıyla yürüyen merdivenlerden birinci kata çıktığında Barın bize döndü. "İlk nereye gidelim?"diye sorduğunda her kafadan ayrı bir cevap çıkmıştı.

Deren "Makyaj malzemesi bakalım!"diye bağırınca hepsinin dik bakışlarına mahsur kalmıştı. Seçilen fikir Ekin ve Furkan'ın ortak kararıydı, ikiside eğlence alanına gidip bovling oynamayı teklif etmişti. Oraya gidip sıraya girdiğimizde Çağrı alayla bana döndü.

"Bovling oynamayı biliyorsun dimi? İstersen öğretebilirim canım kardeşim(!)"dedi iğneleyici sesiyle. Göz devirdiğimde daha çok keyiflenmişti. "Oynarken görürüz abicim(!) kim kime daha güzel öğretiyor"dediğimde Deha ve Deren'den 'oooo!' sesleri yükselmişti.

Bovlinge adımızı yazdıran Altay'ı takip ettim, 11. bovling pistine ilerledik. Benim adımı en sona koymuştu, sıra ilk olarak Altay'daydı.

Tüm lobutları tek atışta devirdiğinde sıra Barın'a geçti, alfabeye göre ilerliyordu. Sıranın bana gelmesi ile ayağa kalktım, seçtiğim bovling topunu üç parmağımı sokarak düzgünce kavradığımda Furkan'ın deviremediği üç lobut düzeltilmiş ve birkaç lobut eklenerek tam sıraya sokulmuşlardı.

On lobutu süzdüğümde arkada oturan Çağrı'dan bir ses yükseldi. "İstersen çalışanlara söyleyelim sen çocuk ayarında oyna Rıza. Zorlanırsın falan"dedi bana seslenerek.

Sırıttım fakat arkamı dönmedim. Atış pozisyonu aldığımda elimde tuttuğum bovling topunu en doğru açı ile attım. On lobutta devrilmişti...

<>

Bovling Pisti
(Beğenmezseniz farklı düşünebilirsiniz)

<>

Evetttt
Bölümmm sonuuu
Bana kalırsa bir tık kısa bir bölüm yazdım bu nedenle vaktim olursa arkasından yeni bir bölüm atacağım
Lütfen oy vermediyseniz oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın
Kitabım hakkında düşünceleriniz ve istekleriniz??
Görüşmek dileğiyle
Hoşçakalın