Patron Bey

33. bölüm

Alkan, yemekte ondan bariz bir şekilde uzaklaşan ve yüzü düşen iş ortağı sayesinde rahat bir nefes almıştı. Sanırım Cüneyt haklıydı, bu adamlar kardeşlerini onunla tam da bu yüzden bir araya getiriyorlardı.

Yemek sorunsuzca yenildi, iki yıllık yeni bir sözleşme aynı şartlarla imzalandı. Eve giderken bile gerçekten de sevgilisini içinde hissediyordu hala..

Cüneyt kardeşinin de arkadaşlarıyla yemeğe çıkmasını fırsat bilip evi temizlemiş, çarşafları değiştirmişti. Yarın için yapacağı hamurişlerini hazırlayıp dolaba atmıştı, duşa girecekti ki kapı çaldı.

Alkan yoğun bir ifadeyle ona bakıyordu, gözlerinin renkli kısmı neredeyse görünmüyordu. Cüneyt direkt yutkunma ihtiyacı hissetti ve bir adım geri çekildi.

"Hoşgeldin hayatım..." böyle de ev hanımı gibi hissetmişti kendini, muzipçe sırıtınca sarışın derin bir nefes alıp verdi.

"Beni o şekilde bıraktığın için sana kızgın olmam gerek.... ama şuan kızgın değil çok ama çok azgınım... yürü odaya." Cüneyt yutkunup kocaman gözlerle sevgilisine baktı, kendi elleriyle bir canavar yaratmıştı.

"Ayyy... kocam nasıl isterse..." şakasına söylediği sözler bile sarışını delirtmişti.

"Kocan olduğuma pişman olabilirsin bu gece, o deliğinin içinden çıkmam için yalvaracaksın. Seni dinlene dinlene, sabaha kadar ağlatacağım. O zaman beni o halde bırakmanın acısını çıkartmış olurum ancak." Cüneyt korkması gerektiğini hissediyor ama korkunun zerresini hissetmiyordu.

"Sen olduğun sürece asla pişman olmam güzelim, parçalasan bile sen olduğun sürece ben buradayım." Cüneyt birden havalanan bedeniyle 'lan' diye bağırdı ama kısa süre sonra sırtı yatakla buluştu.

Ne ara üstündekileri çıkarttı, ne ara kendisini soydu anlamamıştı. Deliğindeki jelli parmakları hissetti ve üç tanesi birden içine itilince acıyla tısladı.

"Evet, daha çok acıt canımı... daha sert ol... hatta hemen gir içime... dağıt beni... panzer gibi altına al..." onu daha da kışkırtıyordu, içinden geliyordu bu.

Alkan gevşeyen deliğe aniden daldı ve kumralın boynuna gömüldü. Emiyor, ısırıyor ve izlerini tenine kazıyordu. Cüneyt bu hoyrat ve vahşi birleşmeden oldukça memnundu, onun her halini görmek istiyordu çünkü.

Alkan eğilip göğsünü sertçe emince resmen zevkle haykırdı, içindeki hareketler daha da hızlanırken onu saçından tutarak dudaklarına çekti. Suya olan ihtiyacı gibiydi ona olan açlığı, bu dudakları tatmadan geçmiyordu.

"Evlen benimle, böylece kıskanmana gerek kalmaz. Sadece sevgilin olmak bana yetmiyor, kocan ve ailenin bir parçası da olmalıyım." Alkan'ın sözleriyle donup kaldı.

"Bu ne biçim evlilik teklifi patroncuğum, biz seninle böyle mi konuştuk... hmmm?" Cüneyt tek hamlede adamı ters çevirip kucağında zıplamaya başladı, bir yandan da çenesini tutmuş dudaklarına sürtünerek konuşuyordu.

"Dillere destan bir teklif bekliyorum senden, seni istediğim gibi istemelisin beni. Senin olmam için diz çökmelisin, hatta çiçekler bile olmalı... sonra nerede evlendiğimiz önemli değil yada nerede oturduğumuz. Kocam olacaksan ve kocan olacaksam bunu herkesin imreneceği bir teklifle sorman gerek." Aslında Cüneyt tamamen şaka yapıyordu, ama maalesef Alkan şuan beyniyle düşünemiyordu.

Kumral zevkle göğsünü kendi rengine boyarken içine bıraktı tüm arzusunun yükünü. Onu kollarına çekmiş ve sımsıkı sarılmıştı, Cüneyt yarı baygın gibi yatıyordu sadece....

"Tüm ülkenin bizi konuşmasını sağlayacağım sevgilim, öyle ki evlendikten aylar sonra bile tebrik mesajları gelecek..."

Cüneyt sızmak üzere olduğu için söylenenleri anlamamıştı ama hmmladı. Alkan'ın koynunda derin bir uykuya dalmadan önce son öpücüğünü kalbinin üstüne kondurmuştu.

Alkan ise Cüneyt'in istediği gibi bir evlilik teklifi için kafasında planlamalar yapıyor ve sakince gülümsüyordu. Onunla ve belki de kabul ederse kardeşiyle aynı evde, kendi evi yada daha lüks bir evde yaşamak istiyordu.

Garip bir mutluluk sardı içini, ufaklık da onun için önemliydi. Kendisi en küçük çocuk olduğu için hiç kardeşinin olması nasıl olur diye düşünmemişti.

Ama Tim onun kardeşi oluvermişti, sevgilisinin kardeşiydi sonuçta... ileride eşi olacaktı...

Belki de sandığından daha yakın bir zamanda...