Merhabalar hoşgeldinizzz
Aslında bugün bir bölüm daha atmayacaktım ama yazınca hemen atayım dedim
Siz başlamadan iyi okumalar diyor ve bol bol yorum ile oy bekliyorum
Medyadaki şarkı isteğe bağlı açılabilir
Umarım beğenirsiniz benim içime sindi gibi
Bölüm yayınlanma tarihi:06/102024<33
(James Arthur-Car's Outside)<>
"Doruk gerizekalı mısın yoksa numara mı yapıyorsun lan!?"dedim telefonla konuşurken. Dora "Onca süre bunu anlayamadıysan ikinizde gerizekalısınız Rıza"dedi görüntülü konuşmamız sırasında bana cevap vererek.
Doruk "Durun ya odaklanamıyorum!"diye yükseldi kafasını kurabiye hamuru yoğururken kaldırmadan. Doruk "Dora sende dışarı çıkacak zamanı buldun! Yoğurulmuyor bu şey"diyerek konuştu. Dora'nın oflama sesi geldiğinde güldüm.
Dora "Tanem'de Fransa'dan geçen hafta dönmüş bir kahve içelim dedik!"dedi. Kapımın tıklanması ile kapıya bir bakış atıp konuştum. "Ben kapıyorum ararım bir ara"dedim ve onlar cevap vermeden aramayı sonlandırıp "Gel"dedim
Kapı onayımla açılmış ve kapının ardından Ekin odama girmişti. "Akşam yemeği hazır olmak üzere tam 19:00'de masada ol kimse seni beklemek zorunda değil"dediğinde kafamı salladım. Bir şey diyecek miyim diye baksada ben konuşmayınca arkasını dönüp odadan çıkmış kapıyı da arkasından örtmüştü.
Yaklaşık olarak dört saattir odadaydım. Bu sürenin yarım saati boş boş oturmuşken kalan üç buçuk saatini bizimkilerle konuşarak geçirmiştim. Odadaki boy aynasından kendime bakındığımda hastaneye gitmeden önceki halimden tek farkımın saçlarımın daha dağılmış olması olduğunu gördüm. Üstümü hâlâ değiştirmemiş ceketimi bile çıkarmamıştım. Giyinme odasında her bedenden üç kombin çıkacak kadar kıyafet vardı, kendi bedenim olanları bir rafa ayırmıştım ama yine de pijama dışında bu kıyafetleri kullanmayı düşünmüyordum.
Aynada saçımı parmaklarımla düzelterek aynaya son bir kez baktım, daha iyiydi. Yatağın yanındaki komidinin üzerine yaydığım eşyalarımı yeniden ceplerime yerleştirdiğimde telefonumdan saate bakarak odamdan çıktım, kapıyı örtmeyi ihmal etmemiştim.
Merdivenlerden indiğimde yemeklerin yemek odasında yendiğini düşündüğümden etrafa baktım. Boş girişte gördüğüm tek kişi evin yardımcılarından birisi olduğunda benim ona baktığımı gördüğünden gülümseyerek yanıma geldi.
"Yemek odasındalar efendim, sizi yanlarına götürmemi ister misiniz?"diye sorduğunda kafamı salladım. Elimi saçıma atarak düzelttiğimde önden yürüyen benden yaklaşık on beş yaş büyük kadını takip ettim, otuzlarında görünüyordu.
Yemek odası olduğunu anladığım yerde yanımdan uzaklaştığında odadan gülme sesleri geliyordu. Yavaş adımlarla içeri girdiğimde herkesin gözü bana dönerken gülüş ve konuşma sesleri kesildi.
Tek boş yer Ekin ve Furkan'ın ortası Çağrı'nın karşısıydı, geçip oraya oturduğumda tüm gözlerin bende olması beni rahatsız etmemişti.
Gökay Beyin "Afiyet olsun"demesiyle kaşığımla tabağıma biraz mezelerden koydum. Yemekte birkaç balık ürünü vardı. Çatalımı karidese batırdığım anda ben daha onu ağzıma götürmeden Çağrı konuştu.Çağrı "Tanıştırayım karides senin orda yoktur"dediğinde güldüm, asıl benim geldiğim yerlerde çok vardı.
Deren "Abi ufak at tamam kardeşimiz falan olamaz ama valla ben ceketine kalbimi bıraktım. Sınırlı üretim len o!"diye yükseldiğinde ağzımdaki karidesi yutarak kadehe doldurulmuş suya uzandım. Ekin,Furkan ve ben dışında herkesin kadehinde içki vardı ama ağzımı açmadım.

YOU ARE READING
RIZA
Teen FictionAmerika'nın Teksas eyaletinde normal bir geceydi. İçkiler, şarkılar ve danslar. Her şey gelen SMS mesajı ile değişmişti... - Yazdığım ilk erkek gerçek ailem kurgusudur 'Rıza' adına sahip ilk ve umarım tek kurgudur Yazıldığı tarih:06/10/2024 İlk yayı...