Bölüm 5, Sorular

742 39 37
                                    

Kapıyı aralayıp girdim ve kapattım. Manken öylece duruyordu, sanki az önce gözlerinden kırmızı ışık çıkmamış gibi. Sakince yanına gittim ve onu daha yakından incelemeye başladım.

- Sen gerçeksin..

dedim birden.

- Gerçeksin, biliyorum. Seni bu mankenin içine mi hapsettiler? Bir yerinde bir düğme falan var mı acaba.. Bana bir işaret ver lütfen sana yardım edeyim..

her yerini incelemeye başlarken dış kapının sesini duydum. Sanırım Poyrazlar gitmişti. Ablam birazdan damlar odaya diye düşündüm. Öyle de oldu.

Odama dan diye girdi. Ben o sırada mankenin bir düğmesi var mı diye bakıyordum. Ablam gelince arkamı döndüm.

- Belen, bu neydi?

- O sapık çocuk odama geldi, bana yaklaşmaya çalıştı sonra birden kaçtı gitti.

- Birden?

- Evet, birden. Ben bir şey yapmadım ayrıca bu mankenden ışık çıkması sana mantıklı geliyor mu? Delirmiş o, hasta hasta.

- Pamire rezil oldum ya..

dedi ve odadan çıktı. Pamire rezil olup olmaması umurumda değildi açıkçası. O çıkınca ben tekrar mankene döndüm. Daha sonra yatağıma oturdum ve onu otururken incelemeye devam ettim. Bir düğmesi yoktu.

Düşünürken aklıma, yüzüne sürtünerek boşaldığım an geldi. Ve birden ayağa kalktım.

- Bir dakika! Yoksa aynısını yaparsam... Canlanır mısın tekrar?

dedim ve hatırlamaya çalıştım bana bakan gerçek yüzü. Saçları açık kahve sarı gibiydi, gözleri ise kahveydi sanırım. Burnu uzun gibiydi.. Dudaklarını göremedim.

Hatırlamaya devam ettikçe aklımda tek bir şey oluştu. Yüzüne sürtünerek tekrar boşalmak.

Bunu yaparsam o tekrar canlanabilirdi ve korkup kaçmaktansa sakince kalkıp onunla konuşmalıydım. Kafamda her şeyi planladım ve ablamın evden çıkacağı anı bekledim.

O gece mankene bakarak uyudum, içimde tuhaf bir korku vardı ama dizginleyebiliyordum. Uyandığımda her şey normal gözüküyordu fakat aşağıdan ses gelmiyordu.

Ablamın evden gitmiş olduğunu düşünerek indim ve tahmin ettiğim gibi yoktu. Üstelik masanın üstüne bir not bırakmıştı.

"Pamire gidiyorum, akşam dönerim. Yemek yemeyi unutma! Ablan."

Notu gülümseyerek okuduktan sonra direkt olarak buzdolabını açtım. Kendime kahvaltı hazırladım.

Kahvaltım bittikten sonra ise dün aklıma koyduğum şeyi yapmak için yukarı çıktım, odama.

Odama geçerken aynı şeyleri yaşayacağım için içimde tuhaf bir duygu vardı ama aynı zamanda canlanma ihtimalini düşünerek heyecanlanıyordum.

Kapıyı açtım ve odama girdim, derken gözlerim açıldı birden. Manken odamda değildi. Daha az önce burada olan manken şu an yoktu. Odaya girip didik didik aramaya başladım. Daha sonra bütün evi. Ama yoktu.

Dışarı çıkıp evin pencerelerine baktım. Belki gözükür tekrar diye. Yoktu. Heyecan ve tuhaf hissin yerini hüzün aldı. Gitmişti resmen. Hava da çok kötüydü etkilemişti beni.

Hafif yağan yağmurla beraber şimşek çakıyordu. Bulutlar griydi. Son olarak gidip çöp konteynırına bakmak istedim. Orada da yoktu.

"Cansız bir manken nasıl kendi başına gitmiş olabilir?"

diye düşündüm. Daha sonra sabah uyanır uyanmaz yanımdaki mankeni hatırladım. Acaba hayal miydi..

Ablam onu sinirlenip çöpe atmış olabilirdi ve ben de sabah onu görmüş gibi olmuş olabilirdim.

Ablamı arayıp sormak için eve girdim. Telefonumu bulduktan sonra hemen aradım ablamı ama açmıyordu. Yatağıma uzandım ve ne düşünmem gerektiğini düşündüm.

Anlamıyordum..

Ben ne yaşıyordum ki?

Düşüncelere kapılıp gitmişken, kısık, soğuk, sert ve tok bir erkek sesi duydum. Odamın kapısı açıktı ve kapının arkasından gelmişti.

"Belen"

Sadece adımı söylemişti ve ben korkudan hemen sıçramıştım yerimden.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 25, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Cansız Manken (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin