Bölüm¹⁴

6.5K 392 47
                                    

İyi okumalarr canlarrr....

E ben sana aşık olmuştum diye zırlıyacaktım ama maalesef deli gibi görünmek istemem dayı oğluna yanee,

"Gerçekten mi?" Dedi ve kahkaha atmaya başladı, noldu la- LAN

Dışımdan mi söyledim ben onu!? Hay ben beni, töbe töbeee rezil olduk çocuğa iyimi....

"Ehehe neyse kuzen beyefendisi ben gider" dedim ve uçarak uzaklaşamadan kuzen insanlığı kolundan yakaladı

"Ne var gene!?" Diyerek kaşlarımı çattım.

"Kahven döküldü diye ağlıyordun gel kuzenin ısmarlasın sana" diyerek kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti. "Mal mal hareket yapma ve kahve için olurrr" diye cevap verdim.

"Karşında büyüğün var küçük hanım kelimelerin biraz kırıcı değilmi?"

"Ay sen kırıldın mı ay ay bide ben küçük hanım filan değilim geçiririm iki tane ha!" Güldü, başımı sağa sola salladım.

"Ee kaç yaşındasın sen?" Diyerek beni kafeye doğru yürüttü, "17" diye cevap verdim.

"Bizim Miran ve Mirzahın üçüzüsün anladığım kadarıyla?" Başımı salladım.

"Sen kaç yaşındasın kuzenciiğim?" Diye sordum bende "26" büyükmüş lan, kalibından da belliydi ama neysss,

"Bak aklıma ne geldi!?" Akşamki Müsabakama gelebilirdi. "Ne geldi aklına?"

"Akşamki müsabakama gelsene?" Diye sordum inşallah hayır demez de burda mal gibi durmam

"Boksör müsün?" Başımı salladım heyecanla, "Ne sandın, hatta şuan karşında Türkiye şampiyonu duruyor" diyerek kendimi övdüm.

"Hadi canım" tabiya der gibi salladım başımı" O zaman bir fotoğrafımız olsun demi" güldüm "niye olmasın" telefonunu çıkartıp fotoğraf çekme uygulamasına girip ayarladı

Anında poz verdim ve fotoğraf çektik ve kafenin içerisine girdik. Hazar kahveleri alırken ben ise oturmuş Instagram daki istekler kısmından kimin gönderdiğine bakıyordum. Yarısından çoğu hatta sanırım hepsi erkekti. Başımı sağa sola salladım hepsi aynı şerefsiz

Kısa bir süre sonra elinde kahvelerle masaya oturdu Hazarcığımm. Elinden kendi kahvemi alıp sohbete başladım.

"Şimdi senin hiç abin kardeşin filan varmı Hazar?" Diye sordum.

"Hayır tek çocuğum" ne güzel laan, benimde 5 abim,üçüzlerim,kardeşim,yengelerim ve yeğenim var öyle bizde çok az bir aileyiz

"Ne güzel yaa"

"Berzanın nişanın da görmedim seni?"

"Evet yoktum orda"

"Niye?" Niyesi belediye derse geçirirdim iki tane,

"Amerika'da yapmam gereken işlerim vardı" Hımm diye çıktı ağzımdan bir nida mida,

Etrafıma bakınmaya başladım bide ne görim benim Hazarcığımın fotoğrafını çekiyorlardı, gözlerimi pörtletip Hazar'a baktım. Oda benim baktığımı fark edecek ki bana baktı. Ayağa kalkıp yanıma oturdum ve sarıldım.

Donakaldı oda, ee birazcık kıskanç olduğum için buna alışması lazımdı yanee

"Noldu?" Diye sordu olayı kavradı ama bozuntuya vermedi, "ne diye takım elbise giyiyorsun ki bu sıcakta!?"

"Bilmem alışkanlık yapmış" göz devirdim "yapmasın alışkanlık filan" kızlara doğru başımı çevirdiğimde Hazar'a aşkla bakıyorlardı.

Stresten tırnaklarımı yemeye başladım" biz kalkalım bence buradan yoksa ben birine dalacam ve sonuç karakolda bitecek" diye uyarı tonuyla konuştum.

Telefonumun çalmasıyla cebimden çıkarıp arayan kişiye baktım.

'Gerizekalı🧠' kişisi arıyor...

"Ne var lan!?" Olan üçüzüme oldu ama banaaneee ehehe

"Ne bağırıyorsun!?, neyse neyse acil eve gelmen lazım üçüz şahsı"

"Noldu ki?" Kaşlarımı çattım, noluyo amk bi düzgün günümüz yok yeminlen

"Sen gel evde anlatırım"

"Taaam geliom" diyip suratına kapattım.

"Ben kalkar kuzen hadi eve bırak beni" diye heyecanla konuştum.

Ayaklandı ve beraber kafeden çıktık. Arabasının oraya geldiğimizde dudağımı sarkıttım. Neden bende BMW X6 yoktu. Ühüüü

"Ohaaaaa bu bebişkoo seninmiiii!?" Başını salladı, bakışlarım simsiyah X6 yı incelemeye başladım, neden bu kadar güzeldi?

Fazla uzatmadan arabaya binip eve doğru sürdü Hazar. Arabadan inip teşekkür ettim ve bahçeye girdim

Bir çok ses geliyordu bismillah noli looow, hızlı adımlarla bahçeden evin kapısına doğru yürüdüm. Kapı açıktı? Ve kapının önünde ondan fazla koruma vardı. Cidden noluyor lan!?

İçeriye girip sesin geldiği yön yani salona yürüdüm. Kapının girişinde durduğum zaman içeriye göz attım. Bakışlarım salonun ortasında boyu 2 metreye yakın adama kaydı Barlas'a bağırıyordu, ne alakaydı aniden elini kaldırınca hemen o tarafa koşup adamin elini tuttum.

"HAYIRDIR, İNDİR O ELİNİ!?" Diye bağırdım. Sonuçta tanımadığım bir adam Barlas'cığıma el kaldırıyordu yolardım onu,

Bana anlamsız bir şekilde baktı, Yavuz beye dönüp konuştum.

"Yavuz bey orada izleyeceğinize yabancı birinin oğlunuza vurmasını göz ardı mı edeceksiniz?" Bana bakarak tebessüm etti, bide anlam veremediğim bir başka şey ise diğer bio abilerin mal mal izlemeleri

Bıkkın bir nefes verip "Biri bana burada ne olduğunu açıklama gereği duyacakmı!?" Sinir olmuştum

Sonunda Miran konuştu "Abimiz o bizim, yani en büyük abimiz" diye açıkladı, ney abi derken lan bu piçler yetmiyor muydu!?

Ağzım açık bir şekilde karşımdaki beyefendiye baktım. Oda beni inceliyordu tabiki elimi bileğinden çekip enseme götürdüm

"Şey...eeee" ne diyeceğimi bilemez bir şekilde bakıyordum adama göz kırpıştırdım.

Tam o anda karşımdaki gözleri parlayan adamın elini bana uzatması ve adını söylemesiyle afalladım, eee hangi yıldayız?

"Yıldıray Karahan ben" senin ismini yiyim adaammm demedim tabikii de.

Elini tutup başımı salladım "Miya Kork-Karahan" diye cevapladım.

"Memnun oldum kardeşim..."

Bittiiii

Canlar biliyorum bölümler geç geliyor ama ailem telefon ile oyanamama karşı bu yüzden boş olduğum zamanlar çogunlukla alabiliyorum kusuruma bakmayınnn

KENDİNİZR ÇOOOOOK İYİ BAKIN SİZLERİ COOK SEVİYORUM GÖRÜŞMEK ÜZERE

baaaiii

AŞİRET Mİ!? -Gerçek Ailem-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin