7| KIZ İSTEME MERASİMİ

11.3K 629 389
                                    

*Düzenlenmiştir.

  Keyifli okumalar ♡

7.BÖLÜM| "KIZ İSTEME MERASİMİ"

İnsanlar, birgün güveninizi tamamen israf ettiğinde ve geriye hiçbir şey bırakmadığında; birisi çıkıp gelir, güveninizden geriye kalan kırıntıları tasarruf ederek size yeni bir inanç bahşederdi.

Bu, büyümenin ilk evresiydi.

Fakat benim babam, inancımı öylesine ziyan etmişti ki; ne kadar büyürsem büyüyeyim, güvenim hep çocuk kalacaktı.

Kafamın içinde ışıklar patlıyor, kulaklarım uğulduyordu.

Kızımı alıp götür ve onu boyunduruğun altına al, diye Sancar'a beni istemesini söyleyen babamdı. Bu cümleyi nasıl kurabilmişti?

Sancar'la göz göze ve yüz yüzeyken, acı bir kahkaha daha döküldü dudaklarımdan. Gözlerimin kahvesi cayır cayır yanıyordu; burnumun direği sızlıyor, içim titriyordu. Bunun karşılığında ise daha yüksek ve daha delirmiş bir kahkaha kopuyordu boğazımdan.

"Kimsenin boyunduruğu altına girmeyeceğim," dedim gülüşüm birden histeri bir hızla kesilirken. "Karşımdaki insan olduğu sürece, benimle eşittir. Bende insanım, bu kadarını hak etmiyorum."

Sancar'ın saçımın hizasındaki eli benden uzaklaşarak aşağıya indi. Bakışları delici ve rahatsız ediciydi.

Sanki... Sanki göğüs kafesimin içini izliyordu. Ne hissettiğimi anlıyor gibi bakmasını istemiyordum.

"Bunu kanıtlamak için, önce düştüğün yerden kalkman gerekmezmi?"

İndirdiği eli tekrardan yavaşça havalanırken, avuç içini açarak bana uzattı.

Yutkunarak uzun uzun eline baktım.

Az sonra o eli tutmadan çöktüğüm yerden ayağa kalktım. Kimseye tutunma Levlâ, kimse kalıcı değildir.

Bunu beklemeyen Sancar, birkaç saniye boyunca boynunu eğip havada asılı kalan eline baktı. Eli yumruk olup yanına düştükten sonra derin bir nefes alarak oda ayaklandı ve karşımda durdu.

Gözlerimin içine baktı. "Akıl sağlığın öfkeye dönüşünce, gücünü keşfediyorsun."

Kinayeyle güldüm. Soğuktum, buz gibiydim, mesafeliydim. Çünkü bu evliliğin adı, güçtü. Babama karşı durmaktı. Hırsa ve intikama dönüşmemeliydi.

Ama dönüşmek üzereydi.

"Güç, öfke nöbeti geçirirken serseri bir kurşun gibi sağı solu dağıtmak değildir." Dedim alayla.

"Kimsenin öfkelenmeden savaştığını görmedim."

"Kimsenin savaşırken öfkesine yenildikten sonra kazandığını görmedim."

Keskin kıvrımlı dudaklarını aralayıp, bu atışmaya devam edecekken duraksadı. O'nunla değilde kendimle kavga ettiğimi anladı çünkü. Ağır ağır çelişkilerimi ve boşlukta sallanan gözlerimi izledi.

ÂFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin