Büyük Sır

956 63 1
                                    

Herkese yeni bölümden merhaba.

Bakalım bizleri neler bekliyor.

Keyifli okumalar.

***

İçim içime sığmıyordu. Heyecandan ellerim titriyordu ve ben bu yüzden yemek bile yiyemiyordum. Mirhanın da benden kalır yanı yoktu. Sonunda biten kahvaltıdan kalktık.

"Nereye gidiyorsunuz oğlum" diye sordu Hesna anne. "hastaneye gideceğiz anne. Neva hayde çantani al çıkalım" dedi Mirhan. Dün akşam emin olmak için üç test daha yapmiştik ve hepsi pozitif çıkmıştı. Bugün ise gidip hastanede tam anlamıyla emin olmak istiyorduk.

Odama çıkıp çantamı aldıktan sonra merdivenlerden. Merdivenlerin başında Hesna anne duruyordu. "Azra kızım dün Hazar Ağa'nın söylediklerinden dolayı gitmiyorsun değil mi? Bak eğer öyleyse sakın kendinden şüphe etme onu dinleme" sen dedi Hesna anne.

"Yok anne ondan değil Yezda için gideceğiz" dedim. Tozpembe bir yalanın zararı yoktu. "Peki kızım selametle gidin" dedikten sonra o önden ben arkadan avluya çıktık.

"Amca ya beni de okula atın" dedi Berva. "Atın ne kızım bırakın diyeceksin" dedi Mirhan sahte bir kızgınlıkla. 15 tatil biteli okul açılalı bir hafta olmuştu. Ben Yezdanin durumundan dolayı işe başlamamıştım hele de şimdi hamileyken asla başlamazdım çocuklarımı kendi ellerimle büyütmek istiyordum.

Sonunda arabaya binip yola koyulduk. Önce Bervayı okula bırakıp daha sonra hastanenin yolunu tutuk. Hastaneye geldikten sonra bir süre sıramızın gelmesini bekledik. Sıramız geldikten sonra kan tahlili yapmıştık. Şimdi ise onun çıkmasını bekliyorduk.

İkimiz de heyecandan kalp krizi geçirmek üzereydik. Yarım saat sonra kan tahlilinin çıkması ile doktorun yanına gittik. "Tebrikler hamilesiniz" diyen doktor bey ile beraber hazırda bekleyen göz yaşlarım tek tek akmaya başladı.

Elimi karnıma koyup "bebeğim" dedim. Mirhan elini elimin üzerine koydu "bebeğimiz" dedi. Bizim bebeğimiz Mirhan ve benden bir parça. Ablasının tek umudu.

Doktor bey yapmamiz ve yapmamamız gereken şeyleri söyledikten sonra oradan çıkıp Yezdanin doktoruna uğradık. Ondan da birkaç bilgi aldıktan sonra hastaneden çıktık.

Eve gitmek yerine bir süre sahilde yürüdük. Ardından bir banka oturduk. "Ben şu alıp geleceğim" dedi Mirhan daha sonra benim oynayım ile biraz uzakta olan markete gitti. O sırada benim telefonum çaldı.

"Efendim yenge" diyerek telefonu açtım. "Napıyorsun nasılsın gülüm" diye sordu Berfin yengem. "İyiyim yenge Mirhanla dışarıya çıktık sen nasilsin" diye sordum.

"İyim iyi şuan Mirhan yanında mi?"

"Yok su almaya gitti niye ki"

"Bugün Azat, Füsün yengenin numaranı aldı benden. Sözde Azat amcanın arabası bozulmuş da yaptıracakmış onc yıl yapmadı şimdi yapacak" dedi yengem. "Bence Azat ve Mirhanın aklında ne varsa onunla ilgili ve Berzan da biliyor" dedi bu defada.

"Tamam yenge sen yine bişi öğrenirsen haber et bende ederim. Şimdi Mirhan geliyor kaptamam lazım" dedim. "Tamam gülüm görüşürüz" dedi yengem. Bende ona görüşürüz diyip kapatım telefonu.

"Kimle konuşuyordun güzelim" dedi Mirhan suyu bana uzatarak. "Berfin yengem" diye açıklamadan bulundum.

•••

Akşam yemeğinden sonra ben ve Mirhan eve gelmiştik. Önce biraz gezip daha sonra akşam yemeğini başbaşa yemiştik.

Eve geldiğimizde herkse salonda oturuyordu. Herkese selam verip oturduk. "Baba" diye Yezda gelip Mirhanın kucağına atladım. "Fıstığım" dedi Mirhan Yezdayi öperek.

Saklı BahçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin