Kapının açılmasıyla içeriye giren adamıma döndüm. Beklenti içinde baktığımda yüzünde ki piç sırıtışı hayra alametti demek ki. Bulmuştu.
"Abi, buldum. 24 yaşında , okuyormuş ondan görmemişsin bu zamana kadar. Abisinin düğünü için gelmiş. Temelli dön...
Beğendiğiniz için teşekkür ederim Bol bol yorumla destek olabilirsiniz🌸
♾
Keyifli okumalar
♾
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Saye Ayas YAĞIZOĞLU-
Gün aymış yerini habercisi olan kuş cıvıltılarına bırakmıştı çoktan, halsizdim çok yormuştu geçirdiğim zaman beni, altı yıldır okuduğum okuldan pişman değildim ama kendimi bu kadar yıprattığım için çok pişmandım.
Ankara'da ki son günümdü bugün bu şehri çok seviyordum. Gri dedikleri şehrin gök kubbesi altında ki herkes bana iyi gelmişti . Canım dostlarım Helen ve Burak'ı getirmişti bu şehir bana.
Birazdan arabama atlayıp havalimanına gidecektim. Esenboğa havalimanından çok kez geçip gitmiştim Mardin'e ama bu sefer sondu. Sonra geleceklerim hep misafirlikti belkide ama yıllarımı geçirdiğim bu şehirde son günümdü. Kapının eşiğinde beni bekleyen arkadaşlarıma baktım.
"Ağlayın bir de utanmadan"dedim ama onlara demesem ben ağlardım şuracıkta.
"Aşkım bu kız kendini fazla önemsiyor heralde. Gidiyor diye ağlayacakmışız"diyen Helen'in omzuna yavaştan vurup Burak'ın ikimizi de kolunun altlarına alışıyla dış kapıya doğru yöneldik.
"Ya ağlamazsınız zaten"diyen Burak çok kinayesinde haklıydı.
İlk üniversiteye kayıt için geldiğimde tanıştığım tek dostumdu Helen . O benim hep destekçimdi. Kütüphanede sabahladığımız günlerde tek yoldaşımdı. Ailesi Ankaralıydı ama o yaşadıkları ilçe merkeze uzak diye şehirde bir evde kalıyordu. Tanıştıktan sonra yan evini ben tutmuştum hızlıca. Benim içinde iyi olacaktı tanıdığım birine yakın olmak.
Yine böyle sabahlamalı bir kütüphane gününde çay almaya yolladığım Helen kendine koca bulup geldiğinden Burakla orda tanışmışlardı.
İnşaat mühendisliği bitiren Burak,İki sene önce mezun olmuş mezun olduğu gibi babasının işlerini devralmıştı. Çokta beklemeden geçen sene evlendiler,üç senelik beraberliklerinden sonra bir senelik evlilikleri vardı. Hayat , herkese böyle şans nasip etmiyordu.
Ben bu zamana kadar tek bir adamı sevdim. O beni görmedi bile, Mardin'de sokakta yürürken elli adam bakardı. Kaç kişi haber salardı istemek için ama bir o görmedi beni. Helenle uzun uzadıya yaptığım kız gecelerinde anlatırdım bazen . Babam tembihlese de dışarıda olmasada evde içerdik. Çakırkeyif olmaya başladığımda döküverirdim içimi , gönlüm bir onaydı benim.