4| BEKLENMEDİK TUZAK

12.7K 724 298
                                    

*Düzenlenmiştir.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen♡
Keyifli okumalar.


乁⁠༼

4.BÖLÜM| "BEKLENMEDİK TUZAK"

"Kabul ediyorum."

Aramızdaki ihtiraslı sessizliği bölerek, verdiğim cevapla Sancar'ın bedenime yaslı bedeni gerildi. Her nedense ikimizinde hissettiğini düşündüğüm o içsel çatışmanın yoğunluğu saniyeler içerisinde buharlaşarak yok oldu.

Önce kolları çözüldü bedenimden. Daha sonra ise benden yavaşça uzaklaştı. Yüzünde afallamış bir ifade vardı.

Tek kaşı meydan okurcasına havalanırken, "Kabul ediyorsun?" Diye sorguladı, teyit etmek istercesine.

Gözlerinin içine O'nu tenkit eden kınayıcı bakışlarla baktım. Birazda alaycıydım. Hadi ama, ben uzun bir süre duygusal kalan biri değildim.

"Ben ayakta kalmayı, korkularımla savaşarak öğrendim." Havuzun önünden çekilerek ondan biraz daha uzaklaştım. "Çekincelerimin üzerine gitmeden onlara sırtımı çevirirsem, kendime olan öz saygımı yitiririm."

Gözlerimin içine sessizce bakmayı sürdürdüğünde, "Yaramı alırım?" Diye sordum bu kez. "Öldürmez ya... Öldürmeyen acı, büyütür derler."

Bir çift kurşun alevini andıran kısık gözleri karanlık bir perdenin ardından yüzüme bakıyordu.

Derdi neydi? Şimdide beni korkutup, bu evden kaçırmakmı istiyordu?

"Hata yaptığını hissetmiyor musun?"

Omuz silktim. "Bu ilk hatam değil ama bir hatayı ikinci defa yapmam," Dudakları bükülürken, sırıttım.

"Genelde dört beş defa yaparım." Diye devam ettiğimde, mimiklerini saran komik dehşetle kendime mani olamadan hafifçe güldüm.

"Seni anlamak için ne okumam gerekiyor, deli dili ve edebiyatımı?"

"Bir deliyi, delilik yapmakla suçlayamazsın."

Derin bir nefes alıp, başını iki yana salladı.

Aramıza sızan rüzgar esintisi tenime nüfuz edince tamamen alışkanlık haline gelmiş bir tutumla kollarımı kendime sardım.

Cesur'la aralarındaki husumeti, ailesinin O'nda ne tür bir yara açtığını merak ediyordum. Ancak daha O'nun hakkında hiçbir şey bilmiyorken, ailesini sorgulamak epey kötü geliyordu kulağa.

Aramızda herhangi bir konuşma daha geçmeden, ikimizde köşke doğru yürümeye başlarken âniden yüzümdeki gülümseme dudaklarımda asılı kaldı ve çok geçmeden infilak eden bir yıldız misali sönüp gitti. Adımlarım duraksadı; bunu farkedince kaşlarını çatarak bana döndü.

ÂFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin