"..."
"Son anda yaşamaya karar verdi diyebilirim. Bir daha böyle bir şey olsun istemiyorum."
Hırsız genç, kızın durumunu anlayarak yavaşça başını salladı.
"Anladım, ikiniz adına sevindim. Eminim seninleyken eski neşesine kavuşacaktır. Sen de az değilsin zaten, şu yüzündeki mutluluğa bak."
Kızıl saçlı tekrar gülümsediğinde hırsız onun gözlerinin bir anlığına parladığını hissetti.
"Evleneceğim onunla. Dalga geçmiyorum, çok seviyorum biliyorsun. Yakın zamanda da bir hediye almak istiyorum ona. Değerli bir şey, onun için çok kıymetli olmalı."
"Ne alacağına karar verdin mi peki?"
"Sanırım, aslında hem evet hem hayır. Çok uzun zamandır yüklü miktarda para biriktiriyor, almak istediği bir şey var ama ne olduğunu bilmiyorum. Bir şekilde öğrenip önce ben alacağım. Şimdilik planım bu."
Yeonjun kollarını göğsü üstünde bağlayarak sırıttı,
"Aferin kardeşim, güzel düşünmüşsün. Bir şey olursa arkandayım biliyorsun."
Kızıl saçlı oğlan elindeki çantayı yerde yanına bıraktığında tekrar önündeki oğlana döndü.
"Ee, senden ne iş? Aranız iyi mi?"
Siyah saçlı bekletmeden başını salladı.
"Çok iyi, beklediğimden daha iyi."
"Güzel o zaman sevindim. Sevgili misiniz siz şimdi ha?"
Minho, dirseği ile oğlanın karın boşluğuna vurduğunda ikisi de bir gülüş bıraktı.
"Bana sorarsan evet, ama daha bu konuyu konuşmadık. Açıkçası bir süredir ona bir kolye almak istiyorum."
"Kolye?"
"Evet. Sevgililik teklifi ederken hediye etmek istiyorum. Güzel bir şey alacağım, en pahalısından."
Hırsızın gözleri yere daldığında kızıl saçlı oğlan elini şıklatarak kendine gelmesini sağladı.
"Oğlum daldın yine bak. Anlıyorum pahalı bir şey alacaksın da ne kadar pahalı? Bütçen var mı o kadar?"
"Bakacağız."
"Bakacağız? Yeonjun-"
Kızıl saçlı etrafına bakındıktan sonra oğlanı evin içine doğru çekerek dış kapıyı yanaştırdı ve indirdiği ses tonu ile oğlana geri döndü.
"Şu hırsızlık olayına son ver artık. Cidden çok abartmaya başladın. Bak Beomgyu'yla da yakınsınız zaten. Senin için önemli olan bu değil mi? Git düzgün bir işe başla, doğru yoldan yürüt şu para işini artık."
Siyah saçlı, yine aynı şeylerin gevelendiğini duyduğundan gözlerini devirerek bir nefes çekmiş ve ellerini cebine yerleştirmişti.
"Oğlum sıkıntı yok takma şunu artık kafana. Ben bile bu kadar önemsemiyorum, hoşlandığım çocuk da beni böyle kabul etti. Zor da olsa ikna ettim ve tamamen bırakamayacağımı biliyorsun."
YOU ARE READING
stole from you, yeongyu
Romance"Hırsız olmanın en iyi yanı nedir biliyor musun?" Düşündü kahve saçlı oğlan. "Bilmem, kimsenin kapıları açmasını beklemeye gerek duymamak mı?" "Hayır, her şeyi çalabilecek olmam." "Kalbimi de çalacak mısın o hâlde?" Oğlanın bu dediği hoşuna gittiğin...
