27. bölüm

2K 275 27
                                    

Alkan aniden gelen anne ve babasıyla otururken, kapıyı bile çalmadan odaya dalan sevgilisinin sözleriyle yutkundu. Telefonu kapattığı gibi içeri giren ailesi yüzünden haber verecek vakti olmamıştı...

"Ahhh, özür dilerim efendim. Sadece şaka yapmak istemiştim patronumuza." Kıpkırmızı kesilen kumralı içten içe gülerek izledi.

Ailesi bilmiyordu, ama anlaşılan babası çoktan anlamıştı. Yutkunup kumralı yanına çağırdı, zoraki adımlarla gelmişti.

"Anne, baba... bu sevgilim Cüneyt, burada çalışıyor. Mutfağımızdan sorumlu." Cüneyt yerinden fırlayacak gibi açılan gözleriyle ona bakarken babası lafa girdi.

"Sonunda seninde başın bağlandı demek, tebrik ederim ikinizi de..." adam elini kumrala uzatınca, alışkanlıkla öpüp başına koydu.

Adam gülerek Cüneyt'in saçını okşadı hafifçe, hoşuna gitmişti elini öpmesi. Cüneyt ise duygu doluydu, adam bir baba şefkatiyle saçlarını okşamıştı.

Yutkunup annesine yöneldi, ama kadın onu şaşırtıp sıkıca sarıldı ve iki yanağını da ıslak ıslak öptü. Yanaklarını okşayıp gülümsedi ona, utançtan kızarmıştı.

"Yuriy gelmiş..." babası kaşlarını çattığında kafasını salladı Alkan.

"Benim evde kalıyor, zaten ev boş duruyordu." Annesi şaşkınlıkla ona bakınca gülümsedi.

"Neden boş duruyor evin..." Cüneyt dudağını ısırınca anladı ikisi de.

"Bir süredir sevgilim ve kardeşiyle kalıyorum, aile gibi olduk." Babasının iyice keyfi yerine gelmişti, en duygusuz duran çocuğu şuan onbeşinde bir delikanlı gibi sırıtıyordu.

"Eee... bu süt muhabbeti ne?" Babası muzip bir sesle sorunca ikisi de kızardı ve birbirlerine bakıp başlarını çevirdiler.

"Karamelli süt..." Cüneyt fısıltıdan biraz yüksek sesle konuşunca annesi Alkan'a baktı.

"Sen hiç süt sevmezsin oğlum. Hayret gerçekten..." babası tıpkı Cüneyt gibi bir fırlama olduğu için anlamıştı.

"Rica etsem bize de yaparmısın oğlum, karamelli sütünden..." imalı sesiyle Alkan kocaman gözlerle babasına baktı.

"Ta-tabi efendim.... canım, ben geliyorum." Alkan'ın kulağına fısıldayıp ayaklandı.

Koşar adım odadan çıkınca kardeşinin meraklı bakışlarla ona baktığını gördü. Tim'e elini uzattı.

"Kolonya, çabuk." Tim çekmeceden kolonyayı çıkartıp abisine verdi, tüm boynunu kolonyaya bulayan abisini öylece izliyordu.

"Allah beni kahretmesin cidden, en cıvık halimle kaynana kayınpeder ile tanıştım iyi mi?" Timuçin gülerken bir kurye yanına yaklaştı, genci tebessümle süzüp elindeki buketi uzatıp imzasını aldı.

"Allah beni kahretmesin cidden, en cıvık halimle kaynana kayınpeder ile tanıştım iyi mi?" Timuçin gülerken bir kurye yanına yaklaştı, genci tebessümle süzüp elindeki buketi uzatıp imzasını aldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tim donuk bir hareketle çiçeği alıp tableti imzaladı, adam tekrar gülümseyip iyi çalışmalar dileyerek dönüp gitti. Cüneyt merakla kardeşine bakıyordu, Tim beyaz zarfı aldı ve açtı.

'Güzel teninin yanında soluk kalmışlardır'

Aptal Rus

Bir de karekod vardı, telefonunu çıkartıp merakla okutunca yüksek sesli müzik ortamı doldurdu. Hemen kapattı, şarkı müstehcen anlamlara gelebilecek bir parçaydı. Maneskin severdi ama..

Suratını buruşturup çiçekleri abisinin kucağına tutuşturdu, cidden öyle birisiyle olmak sadece baş ağrısına sebep olurdu. Bilgisayara dönüp maillere cevap yazmaya başladı, Cüneyt ise merak içinde mutfağa yöneldi.

Kaynana ve kayınpederi ondan karamelli süt bekliyordu, hızla malzemeleri hazırladı ve halletti. Sıcak sütü dörde böldü, birisini Tim'e bıraktı.

Kapıyı çalıp içeri girdiğinde tüm gözler yine ona dönmüştü, sütleri verince çıkmak istedi ama Alkan onu bırakmadı. Kolundan tutup zorla koltuğun koluna oturtmuştu, kızarıp bozarması hoşuna gidiyordu.

"Mmm, güzelmiş gerçekten." Onaylayan mırıltılarla gözlerini yere çevirdi kumral.

"Alkan'ın sütünü sevmesini anladım, ağzının tadını biliyor tabi... babasının oğlu." Karısının şakağını öpen adama kaçamak bir bakış attı Cüneyt, mutlu duruyordu.

"Biz kalkalım artık, sende sütünü rahat rahat içersin biz gidince." Oğluna göz kırpıp karısını koluna çekti adam, çıkmadan Cüneyt'e dönüp gülümsedi.

"Teşekkürler oğlum, sayende oğlum artık gülümsüyor... içten bir şekilde." Bu sözlerle gözleri dolmuştu Cüneyt'in, adam onu ağlatmaya yemin etmişti galiba.

"Ben teşekkür ederim efendim, böyle mükemmel bir evlat yetiştirdiğiniz için." Parmaklarını sevgilisinin parmaklarına sarıp sıkıca tuttu, elleri gibi kalpleri de birbirine kenetliydi onların artık...

Patron BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin