34. Bölüm

45 1 0
                                    

Esma'dan:

Nefes alamıyor, aldıkça boğazımı yaktığını hissediyordum. Yalan. Olan her şey başlı başına bir yalan, hayatın yalan, ailen yalan, abin yalan...
Bunca zaman yaşadığım mutluluklar, üzüntüler her şeyin büyük bir yalan olduğu gerçeği çok ağır geliyor.

Hastaneye nasıl geldiğimi bilmiyorum veya kimin getirdiği hakkında en ufak bir bilgim dahi yok ama bunu pek umursadığım söylenemez. Baş ağrım bunlar üzerine düşündükçe daha da artarken ağlama isteğimi zor bastırıyordum. Ama burnum bunu yaptıkça daha da sızladı ve en son daha fazla kendimi tutamayıp sessiz hıçkırılıklar ile gözyaşlarımı serbest bıraktım.

Şimdiye kadar güzel bir hayatım oldu. Evet kelimenin tam anlamıyla. Ailemi seviyordum; annem iyi bir insan, abim sevgi dolu ve babam ilgiliydi. Ama şuan bunların gerçek olmayışı o kadar zorluyordu ki beni. Annem kimdi? Bunca zaman katiline abi mi demiştim? Bunca gerçeği neden benden sakladılar?

Aklıma gelen isimle birlikte sinirle dişlerimi sıktım. Koray... Ben onun kardeşiydim. Ben, onun bunca zaman kardeşiymişim. Neden bana bunu söylemedi, neden beni kendinden mahrum bıraktı neden gerçeği bana anlatmaya tenezzül etmedi neden annesiz kalmama göz yumdu...

"Esma?"

Duyduğum ses ile birlikte hızla kafamı kaldırır kaldırmaz karşımdaki bedenin bana sarılması bir oldu. Ne olduğunu anlayamadım ama buna takılmadan gözyaşları eşliğinde daha sesli ağlayarak hızla kollarımı ona sardım. Şuan tek ihtiyacım olan, tek gerçeğime sarılmaktı.

"Abicim çok korkuttun beni, gerçekten çok korktum."

Bunu duymama daha fazla sinirimi bastırmadan hızla onu ittirerek öfkeyle yüzüne baktım.

"Korktun mu, gerçekten mi? Bunca zaman beni başkalarına evlatlık verip benimle ilgilenmiyorken nasıl korkmadın peki? BENİ, ANNEMİN KATİLİNİN ELİNE VERİRKEN DE HİÇ KORKMADIN MI SÖYLESENE!"

Kalp çarpıntım ve el titremem giderek artarken ona öfkeyle baktım. Bunu beklemediği yüz ifadesinden belliydi. Ne bekliyordu ki, her şeyi bilmeme rağmen canım abim diye kollarına koşup sarılmamı mı?!

Sakince boğazını temizleyip derin bir nefes aldı. Ağlamak üzere olduğu çok belliydi ama bana bir açıklama borçluydu. Sakince ellerimi elleriyle sardı.

"Esma ben, ben İnan çok denedim. İnan bana her şey düşündüğünden çok ama çok daha farklı. Gerçeği elbet öğrenecektin ama bu şekilde olması... Bu çok hazırlıksız oldu nerden başlasam bilmiyorum."

Ellerimi bırakıp saçımı düzeltip öptü. Göz göze gelmemiz için çenemden tutup yavaşça kendine doğru çevirdi. O an anca ağladığını fark etmiştim.

" Gözlerin, tıpkı anneme benziyor. "

Bu bardağı taşıran son damla oldu. Hızla ellerinden kurtuldum ve kendimi geri çektim.

"Bana, hemen tam şu anda her şeyi anlatacaksın. HER ŞEYİ."

Eliyle yüzünü ovuşturdu.

"Şuan olmaz. Önce bu hastaneden çıkmamız lazım. Sonrasında söz veriyorum sana her şeyi en ince detayına kadar anlatacağım. Tamam mı? Daha iyi hissediyorsan hemşireyi çağıralım ve taburcu edelim seni. Nasıl hissediyorsun bir yerinde ağrı sızı var mı?"

Ne olursa olsun önceliği bana veriyor, beni düşünüyordu. Bu az da olsa sinirimi geçirmişti. Sonuç olarak o benim abimdi. Öz abim.

" sadece başım çok ağrıyor onun dışında bir şeyim yok, iyiyim ben. "

Bir şey demeden sakince ayağa kalkıp sarıldı ve saçlarımdan öptü.

"Ben senin hep yanındaydım ve hep yanında olacağım. Söz veriyorum her şeyi anlatacağım. Önce hemşire gelsin, son kontrolleri yapalım ondan sonra çıkarız tamam mı?"

Sakince başımı salladım. Artık kendimi daha sakin hissediyordum.

×××

Ağrı kesici iğne ve kan tahlili yapıldıktan ve de sonuçları temiz çıktıktan sonra Koray abimin arabasına binip yola çıktık. Tam arabaya binecekken telefonunun çalmasıyla dikkatim dağıldı. Ekranda Hakan abimin ismini görünce kaşlarımı çattım. Açmayacaktı, değil mi?

"Açacak mısın?"

İrkilerek bana döndü. Daha sonra bir şey yapmadan telefonun sesini kapatıp cebine attı.

Ben de öyle düşünmüştüm...

Hiç sorgulamadan arabaya binmiştim ama şuan nereye gideceğimizi bilmiyordum. Aslında sormak da istemiyordum sadece arabanın camından dışarıya bakarak sakinleşmek istiyordum. Bir şeyleri artık daha fazla sorgulamadan sadece eski düzenimin gelmesini umdum.

"Hakan beni dinle. Siz eğer evlenirseniz gerçekten ikiniz de mutlu olursunuz. O hem bir yabancıyla evlenmez hem sen de mutlu olursun."

Gözlerimi kapatmamla bu sözlerin beynimde yankılanması bir oldu. Panikle gözlerimi açtım. Kalbin korkuyla çarpıyordu. Böyle bir şey olamaz değil mi? Hakan abi bana aşık olamaz değil mi?

Gözlerim aklıma gelenlerle fal taşı gibi açılırken Koray abimin sesiyle aniden gerçekliğe döndüm.

"Hey, iyi misin?"

Sakince kafamı salladım.

"Ama pek iyi gibi durmuyorsun. Tekrar hastaneye dönmek ister misin nasıl hissediyorsun?"

Hastane lafını duymamla refleks olarak yüzümü buruşturdum. Uzun bir süre oraya uğramak istemiyordum. Hayır anlamında kafamı sağa sola salladım.

"Peki. Eeee nereye gideceğimizi merak etmiyor musun?"

Aramızda bir muhabbet oluşturup beni iyi hissettirmeye çalışıyordu. Tanıyorum onu, hep böyle yapardı.

Ama bu sefer konuşmak bile beni yoruyor gibi hissettiriyordu. Sadece 'bilmiyorum' şeklinde dudak büzerek tek omzumu silktim.

"Eve götürüyorum seni."

Ev kelimesini duymamla panikle kalbim çarpmaya başladı ve hızla ona döndüm.

"Sakın beni o eve götürme. GÖTÜRECEKSEN İNDİR BENİ"

Bariz bir şekilde şaşırarak göz ucuyla bana baktı sonra da hemen yola döndü.

"Sakin ol. Benim evime gidiyoruz. Senle uzun uzun konuşacağız, kardeşim."

Bir kaç saniye gözlerimi kırpıştırarak ona bakakaldım. Başka bir şey demeden önüme dönüp arkama yaslandım. Fısıldar bir sesle tekrar konuştum.

"Bu, gerçekten çok garip hissettiriyor."

Göz ucuyla kısaca bana bakıp yola döndü.

"Biliyorum Esmam biliyorum. Ama bundan sonra artık hep yanında olacağım, söz veriyorum."

Ses etmeden başımı cama yasladım ve yorgunluğun beni uykuya daldırmasına izin verdim.

15 dakika süren bir yolculuğun ardından Koray arabayı park ettikten sonra yorgunluğa yenik düşüp uyuyakalan kıza baktı. Yanında olup ona uzak kaldığı dönemler bitmişti ve öz kardeşine artık abilik yapabilecekti. Yine de kardeşinin bu kadar sarsılması onu çok üzmüştü. Keşke bu şekilde öğrenmese diye iç geçirirken cebindeki telefon titredi. Esma uyanmasın diye hemen sessize alırken mesajlar kısmına girerek Esmayı bulduğuna ve evine götürdüğüne dair kısa bir mesaj atıp genç kızı uyandırmaya koyuldu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 04, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Küçük AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin