AŞİRET Mİ!? -Gerçek Ailem-

Bölüm⁹

İyi okumalarr...

(YAZIM YANLIŞI OLABİLİR KUSURA BAKMAYIN!!)

Patates kızartmasına batırdım,Çatalımı "Kubi biz buraya daha çok gelelim bence" manzarası ve yemeklerine bayılmıştım çünkü, "bencede, ama sen burda ne kadar kalırsan o kadar geliriz buraya" doğruydu, tamı tamına 21 günüm kalmıştı. Ama mutluydum, sonuçta kendi hayatıma bir adım atacaktım. Nerede yaşayacağıma daha karar veremedim ama sanırım 18 yaşıma kadar yurtta kalırım. Sonrasında da bakarız.

"Bakarız aga bakarız,"

"Bakma uygula amına koyim neyine bakarız, çöpte mi yaşayacaksın!?"

"Yok amına kazandığım paralarla geçinirim işte" bıkkın bir nefes verdi ve konuştu." Sana diyorum bizde kal biliyorsun olum annem sana hayran ama sen- birini öldürmüşüm gibi bakma çarparım ha!?"

Kahkaha attım, oda bu halime gülmüştü. Tam o anda beklemediğim bir şey oldu. Kafenin önüne siyah pasatlar gelmeye başladı 4 tane vardı o kadar çok değil yanee, içerisinden bütün karizmasıyla Bora çıktı. Ters bir bakış atıp önüme döndüm. Kafenin kapısı güm diye açılınca benimle beraber bütün kafenin bakışları o tarafa döndü. Onun yani Bora ise hiç birini takmayarak bizim olduğumuz tarafa geldi ve hiddetle bağırmaya başladı.

"VAY VAY VAY BURDA KİMLER VARMIŞ KİMLER!? BİR ADET MİYA KARAHAN BİR ADET DE ONUN SEVGİLİSİ!?" bı noktaya takılmıştım. Hatta iki noktaya birincisi

Miya Karahan derken!?

İkincisi,

Sevgilisi derken!?

Puhahah lan bizi gene sevgili sandılar, gülmemek için Yanağımın içini parçalarcasına ısırdım. Kubinin de benden farkı olduğunu düşünmüyorum yanee,

"Birincisi, ben Miya Karahan değilim. İkincisi, benim kiminle gezdiğim seni hiç alakadar etmez." Diye çıkıştım.

"Öyle mi küçük Hanım!?"

"Öyle" demeden kolumdan tuttuğu gibi ayağa kaldırdı ve ilerletmeye başladı. Kubi de ayağa kalkmış ve adamın kolunu tutmuştu, ne oluyor aq Aşk yaşıyordunuzda haberimiz mi yok

Dayanamayıp Boraya kafalık attım. Hehe bizde çok güzel abi kardeşiz ne sandın, küfür savurup geri çekildi

"Salak mısın kızım sen!?"

"Hayırdır abi hislerin mi gerçekleşti yoksa. Hımm evet evet birinden duyup sende bizim sevgili olduğumuzu sandı-" dememe kalmadan sol taraftan bir yumruk kubinin suratına değmesiyle yere yapıştı benim canikom.

Vurana baktığımda Can malıydı." OLUM SALAK MISIN LAN SEN!?" Diye ufak çaplı bir yükseldim.

"Bu it oğlu it yüzünden Ailemi dillere düşürmek gibi bir lüksüm yok!?" Alayla baktım Can ve Bora'ya, mal mal baktım.

"LAN OTİSTİK BEYİNLİMİSİNİZ KUBİLAY BENİM SEVGİLİM FİLAN DEĞİL!" cidden otistik beyinlilerdi Allahma.

Boş boş baktılar bi bana birde kubi'ye sonra ise ikisinden de aynı mırıldanma çıktı.

"Nasıl?"

"Baya işte sevgilim filan değil çocukluk arkadaşım" diye cevap verme gereği duydum. Can ortama birazdaha boş bakış atıp geri döndü ve gitti. Bora ise onun arkasından...

*******

Bütün olayların ardından kahvaltımı yarım bırakmış ve eve gelmiştim. Yani zorunda kalmıştım çünkü bora hala inanmamış, üstüne üstlük beni zorla getirecekti ama ben izin vermeyince sırtına alıp götürmüştü. Şimdi ise Barlasın kolunun altında ters ters bakışlar atarak can ve bora ikilisine bakıyordum.

Ama onlar beni hiç takmayarak bora kızıyla can ise telefonla konuşuyordu, bakışlarımı yukarı kaldırıp Barlas'a baktım. "Bişey mi oldu gülüm?"

Gülün müyüm gerçekten deyip şınarmak vardı ama bu malların yanında salak durumuna düşemezdim, ciddi rolü alarak dik duruş sergiledim.

"No problem" diyede cevap vermeyi eksik etmedim tabii, İngiliz gacılarız yanee.

Başını sallayarak telefonuna geri döndü Ben ise daha yeninki sıkılmama geri döndüm. Tam o anda içeri Bora'nın karısı yani Mine yenge girdi, bir şeyler izliyor olacakki dikkatli bir şekilde ve gözlerindeki parlaklıkla yürüyûp yanıma kuruldu,

Göz ucuyla izlediği filme baktığımda gözlerim sonuna kadar açıldı ve direkt olarak doğruldum. Bu doğrulmam ile bakışlar bana dönmüştü, yani sadece Mine değil Bora,Can,Barlas, Meriç, Miran, mirzah, şiyar, berzan, duygu hanım, Yavuz bey, hatta Roni'nin bile bakışı bana döndü.

Ben ise hiç birini umursamadan, "Sendemi 'The Vampire Diaris' izliyorsunnn!?" Dememle heyecanlı bir şekilde bana bakıp "ayyy eveett, yani bu harika diziyi kim izlemezkii!?"

"O da doğru kaçıncı sezon dasın?" Bakışları Roni'ye döndü ve göz devirip geri baktı bana,

"Roni'nin sayesinde 5.sezon'a yeni geçtim, sen??"

"Ben 7. Sezon dayım daha, antrenmanlardan vakit bulamıyordum."

"Sen onu bunu boşver dee, Ayyy Damon çok yakışıklı değilmiii!??"

"Ayy eveeett!" Tam Steven de çok yakışıklı diyecektim ki Bora'nın sesi yükseldi,

"Demon mu Damon mu ne it se kim o oruspu çocuğu!?" Diye yükseldi

"Ay bora aşk olsun yani, dizi karakteri hemen de yükselme adama"

"Yükselirim! Sende elin erkeği hakkında konuşma!?" Lan bu ciddi ciddi kıskanıyor lan karısını, tabii yengem dururmu,anında cilve mooduna girdi

"Yaaggg Aşkilotumm!!" Ben dahil bütün bio abilerin hepsi kahkaha attı, Bora ise bize ters bakışlar atıp karısına aşkla bakıyordu,

Bana'da böyle aşk BANADAAAA!!!

"Hadi bakalım herkes yemeğe haydi!"

Herkes ayaklandı ve yemek masasına oturuldu.

Hep beraber yemeğe oturup Yavuz bey'in gelmesini bekledik, 2 dakika sonra Yavuz bey'in gelmesiyle yemeğe başlandı.

Yemeğimi yerken ayranımın bittiğini görünce istemek yerine yanımdaki Miran'ın ayranını alıp kafama diktim. O ise bana maviş maviş bakışlar atarak bakıyordu. Ayranın bana yapmış olduğu bıyığı silip yanağına uzandım ve öptüm. Lan bunun yanağı niye bu kadar yumuşak aaggg,

Daha bir şok olmuşcasına bana baktı ve bu seferde ağzındaki lokma durmamış öksürmeye başlamıştı bile,

Sanırım Miya sevgisi fazla geldi paşama hahah, güldüm bu haline o ise hala öksürüğünü durdurmaya çalışıyordu. Beline hafifçe vurup 'helal,helal' deyip hala gülüyordum.

Bütün ailenin bizi pür dikkat izlemesini ve Mirzahın kıskanç ve kızgın bakışlarını görmeden....

Bittiiii

Arkadaşlar valla bu aralar gelemicek gibi ailem ders konusunda fazla baskılı o yüzden fazla yazamıyorum kusura bakmayın,

Biliyorum hergün bölüm gelecek demiştim kusura bakmayın elimden geldiğince atmaya çalışacağım..

Sizleri seviyorum görüşmek üzere eee

Kendinize iyi bakın iyi günlerr...

Baiiiii