Bir çift göze aşık olursun, sonra bütün gözlere kör
- Cemal Süreya🫀
Kaan bana baktı ve bir şey demeden beni omuzuna attı "Hiç bir yere gitmiyorsun!" Sırtına vurdum "Ya bırak, bırak beni! Bırak!"
Papatyaya baktım "Papatya! Bir şey yap!" O ise Özgür ile kıkır kıkır halime gülüyordu.
Odama gelince Kaan beni bıraktı ve parmağını kaldırdı "Hiç bir yere gitmiyorsun sonra orda sana bir şey olacak haberim olmıcak." Gözlerim doldu "Zaten umrunda olmaz ki! Yüzüme bile bakmıyorsun!"
Sabır çekti "Kızım salak mısın? Ne demek umrunda olmaz? Geberirim! Sana bir şey olursa geberirim."
Her ne kadar sinirle söylese de söyledikleri içimi ısıtmıştı.
"Şimdi kal burda beni sinir etme."
Odamdan çıkacağı sırada kolundan tuttum dönüp bana baktı "Kaan." Onu içeri doğru çekip kapıyı kapadım ve önünde durdum "Kaanım."
Yüzünü avuçlarımın arasına alıp yanaklarını okşamaya başladığımda gözlerini kapadı ve derin bir nefes aldı.
Yanaklarında ki ellerimi ellerine alıp çekince gözlerim doldu "Sevgilim, özür dilerim."
Ellerim tekrar yanaklarını buldu. "Yapma böyle Kaanım, ben çok üzülüyorum aramıza mesafe girince."
Bana baktı "Niye o zaman öyle dedin? Niye alışkanlık dedin ilişkimiz için? Niye bizden olmuyor dedin?" Yanağını okşamaya devam ettim.
"O an çok sinirliydim şu lanet hormonlar yüzünden. Ne dediğimi bilemedim oysa ben her gün sana yeniden tutuluyorum, ne alışkanlığı her gün yeni bir şey katıyoruz ilişkimize."
Gözlerimi kaçırdım "Tabii ben salaklık edip bu ilişkiyi mahvetmeseydim.."
Ellerimi yanaklarından çekeceğim sıra ellerimi ellerine aldı. O an yerde ki bakışlarım hızla onu buldu.
Avuç içlerimi öptü ve bana baktı "Mahvetmedin, biraz dağıttın ama toplarız." göz kırpınca kıkırdadım ve sevinçle zıplayıp kollarımı boynuna doladım.
"Ay beni affettiğin için çok sağol aşkım seni çok seviyorum çok!"
O da gülüp beni kucağına aldı "Çok zormuş, Allahım çok kötüydü sana karşı mesafeli olmak." Biraz geri çekilip yüzümün her tarafını öptü. "Sensiz yaşanmazmış be kahve gözlüm."
Dudaklarına ard arda öpücüklerimi bıraktım "Ama haklısın bebeğim sana daha çok sevgimi göstermeliyim elimden geleni yapacağım."
Gülümsedim ve yüzünü avuçlarımın arasına alıp yanaklarını okşadım "İyi ki seni seviyorum."
Gülümsedi ve yatağa oturdu bende hala kucağındaydım. Elini karnıma koydu "İyi ki siz." Gülümsedim ve elinin üzerine elimi koydum "Babası?"
Kaan bana baktı "Bizim canımız dün geceden beri tulumba tatlısı çekiyor." Kaan gülümsedi "Alırız kahve gözlüm." Kahve gözlüm demesiyle sessiz bir sevinç çığlığı attım ve kollarımı boynuna doladım. O da kollarını belime sardı ve yanağımdan ard arda öptü.
"Oh oh bebeğim benim, bir gün bile ayrı kalmamalıyım ben senden."
Biraz geri çekilip ona baktım "Kaanım? Niye sigara içtin?" Dedim dolu gözlerle.
Yutkundu "Ya Kafam dağılsın diye sende yoktun yanımda, hem dün gece babam mesaj attı cevap vermedim bu sabah da aradı."
Saçlarını okşadım "Ondan mı sinirliydin o kadar?" Başıyla onaylayınca dudaklarına bir öpücük bıraktım "Oy ben kıyamam sana, ben şimdi yanındayım bebeğim."
Gülümsedi ve elini cebine attı sigara paketini elime verdi "Daha lazım değil." Gülümsedim ve paketi yatağın diğer tarafına fırlattım ve dudaklarımızı birleştirdim.
Uzun bir süre öpüştükten sonra önüme gelen saçları çekti. "Sen ne kadar da güzelsin böyle?" Kıkırdadım "Öyle miyim?"
Sırıttı "Hımm öylesin, sabah da çok tatlıydın dağınık saçlarınla." Başımı yana eğdim "Tatlı demişken halka tatlısın alacak mısın?" Kıkırdadı ve dudaklarıma bir öpücük bıraktı "O zaman ben sana tatlını alayım." Elimi eline aldı ve aşağı indik.
"Ha şöyle ya!" Ardaya gülümsedim Kaan bana doğru döndü "Şimdi tam öğlen sıcağı sen çıkma ben alıp gelirim." Başımla onayladım ve koltuğa oturdum.
Kaan gidince hepsi bana döndü "Nasıl affetti?" Gülümsedim "Bilmem birden oldu işte."
Papatyanın anlatımıyla:
Kaan ve Selinin barışmasına çok sevinmiştim şimdi de Selinin canı çekti diye Özgür ile pizza yapmaya çalışıyoruz.
Hamuru yoğuran sevgilime baktım ve yanağından öptüm gülümseyerek bana baktı "Bu çok yapıştı ne olacak?" Un ekledim "Daha fazla yoğur Özgürüm."
Özgür burnumdan öptü. Hamur bitince açmaya başladık. Özgür eline domates sosunu aldı ve kaşık ile dağıtmaya başladı "Özgür?"
"Söyle Güzelim." Başımı yana eğdim "Sen benden bir yaş büyüksün ya, o zaman sen üniversiteye gidiyorsun ne okuyorsun?" Gülümsedi "Sence?"
Omuz silktim "Hoteliniz varsa kesin onunla alakalı bir şey okuyorsundur." Çıkladı "Yani ben hem okuyorum hemde çalışıyorum ama daha çok çalışıyorum."
Kaşlarım çatıldı "Nasıl yani?" Özgür kaşarı eline aldı "Yani şöyle, ben on yedi yaşında babamın şirketinin başına geçtim yani şirket işlerinin her şeyini biliyorum ama Babam üniversite okumadan olmaz dediği için de hukuk okuyorum."
Gözlerim büyüdü "Nasıl hepsini aynı anda yapıyorsun?" Gülümsedi "Bilmem oluyor bir şekilde."
"Tabii baban bıkmıştır onca sene şirket yönetmekten ondan sana bu kadar erken devretti." Çıkladı
"Yok babam şirketi sadece bir sene yönetti biz eskiden çok fakirdik karnımız bile doymuyordu ben hep hakkımı maviye verirdim sonra Babam annem için bulduğu taşlarla bir kolye tasarlamış kendi elleriyle, bunu da ünlü bir tasarımcı görünce Babamın elinden tutmuş o şekilde babam kendi şirketini kurdu sonra hoteller falan açtı ama babam alışmış hep eleman gibi çalışmaya patronluğu beceremedi, fikirler hep ondan çıktı ama emir verme işini bana bıraktı."
"Seninle gurur duyuyorum." Yeşilleri birden parladı ve beni buldu bir şey demeden bana yanaştı ve dudağıma uzun bir öpücük bıraktı "Seni çok seviyorum."
🫀
Çok güzelllerrrrr

ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.U.K.a.S.
Mystery / ThrillerBaşımı kaldırıp bana "Sen suçlusun!" diye bağıran bakışlara çevirdim gözlerimi. Suçlu muydum gerçekten?Hiç bir şey bilmiyordum,anlamıyordum.Bileklerimdeki kelepçe masumsuzluğumu simgelerken dolan gözlerim masum olduğumu haykırıyordu. Kalbim göğüs ka...