39. bölüm

3.4K 369 248
                                    

Ahsen İzemden;

O adamın tokadının önüne geçen kişi Ilgaz oldu. Benden bu zamana kadar hep nefret eden ikizim şimdi benim için babasının tokadının önüne atlamıştı. Onun savrulan yüzüyle neye uğradığımı şaştım, o evde en azından yaptıklarına rağmen Selim Karasoy'un beni kızı olarak gördüğünü düşünmüştüm.

Bir daha hiçbir Karasoya güvenmeyeceğim. Kendime verdiğim bir yeni söz daha. Saniyeler içinde babasının sağında biten Yusuf Karasoyla göz göze geldim. Solunda karısı varken önümdeki Ilgaz beni onların bakışlarından saklıyor gibiydi.

"Sen gerçekten ölmeyi hakediyormuşsun!" Selim Karasoy tıpkı babam, Hasan Demirel gibi aynı cümleyle beni yaraladı. Belki de ikisi de haklı ben ölmeyi hakediyorum. "Seni bir gün kendi ellerimle öldüreceğim İzem!" Seni hiçbir zaman affetmeyeceğim baba... Kendime bir söz daha verdim, yemin ederim ki seni affetmeyeceğim Selim Karasoy. "Selim," Aslı hanımın sesi bu defa kısıktı. "Böyle konuşma." Sanki kendisi beni öldürmekten beter etmemiş gibi konuşuyordu.

Önümde Ilgaz bana doğru döndüğünde elmacık kemiğinin kızardığını gördüm. Söylediği her bir kelimeye rağmen canım yandı. Kollarını bana doğru sardığında ilk kez ona karşı gelmedim çünkü beni merdivenlere doğru yönlendiriyordu. Buradan birinin yardımı olmadan çıkamazdım. Boran amcamın kolundan tutan kişiye hayal kırıklığı ile baktım. Asrın Karasoy babasını değil Boran amcamı tutmuştu. Benimle göz göze geldiğinde kendiliğinden bırakmıştı onu.

Deniz ve Ahu burada değildi, belki de şu an en çok onlara ihtiyacım vardı. Şu an birinin omzuna yaslanıp ağlamak istiyordum. Bu omuz kesinlikle Ilgaz ait olmamalıydı. "Benim yanımdakine zarar vermenin bedeli ağırdır Selim." Boran amcam bunu söylerken yanıma gelmişti. "Benim kızım seninle gelmeyecek Boran. Bir kızımın daha gözlerindeki ışığı solduramazsın." Utanmadan kızım mı demişti bu adam? Az önce el kaldırmışken şimdi bana kızım mı diyordu? Serdar Karasoyun oğlu. Bunu zaten biliyorum.

"Ahuyu bana vermeye ne dersin?" Az önce kocasını kısık bir sesle uyaran Aslı hanım bu defa büyük bir öfkeyle bağırdı. "Sakın! Sakın kızımın adını bile ağzına alma. O senin intikam oyunlarının kurbanı olmayacak." O oyun için neden beni başrol seçtin anne? Amcamın kızı için bu kadar endişe duyarken babamın atacağı tokatın önüne neden geçmedin. Onlar bizim anne babamız değil. Tekrar gülümsedim onlara bakarken, beni öldürmesi için düşmanlarına vermişti ama Ahunun amcası olmasına rağmen onu Boran amcama vermeye kıyamıyordu.

Kendileri gibi düşünüyordu belki onu da, ama eminim ki Boran amcam onların aksine kendi kanından olan birine zarar vermezdi, en son 13 yaşında gördüğü bana bile zarar vermeyi aklının ucundan geçirmemişti. Onun Karasoylar gibi kuralları yoktu. Karasoylar kendi kanlarına acımazdı, ama Boran amcam yeğeninin kızını canı gibi korurdu. "Hepinizden nefret ediyorum." Beni duyan tek bir kişi vardı, Ilgaz Karasoy. Merdivenlerin başında hızla bu tarafa gelen Emre beni onun yanından aldığında konuşmadı ama gözlerinde Emre'ye karşı bir kin vardı. Emre de Boran amcam gibi kolumu tutmuştu onun da tutuşu canımı yakmasada Boran amcam kadar nazik değildi.

Emre bana bakmak yerine arkamdaki Asrına bakıyordu. Doğru ya Asrın Emre'nin ikizi Esin ile sevgiliydi sevgilisinin amcasını kız kardeşinin önüne geçmesin diye tutmuştu. Muhtemelen bakışları ne benim ne de amcası için değildi, ikizini seven bu kişiden nefret ediyorduk.

"Sabah ayaklarımın dibine attığın kızın şimdi  mi aklına geldi?" O an sanki bütün kemiklerim kırıldı, belki ayaklarının önüne atmamışlardı ama beni ona mahkum etmişlerdi. Emre'nin bu cümlesi öyle canımı yaktı ki nefes bile alamadım, onun kolları arasında olmasaydım hıçkırıklarla ağlardım ama kendimi sıktım. Burda ağlamayacağım. "Ne hakla iki ay sonra karım olacak nişanlımı benden almaya kalkışırsın?" Burada o da tıpkı benim gibi amcası ve Aslının ilişkisine gönderme yapmıştı. "Ben amcam değilim, ben abim de değilim. Bu kızın elini tutuyorsam ölene dek bırakmam." Bakışları ilk defa beni bulduğunda gülümsedi. "Olurda o benim dışımda birinin elini tutmak isterse leşini kapında bulursun."

AHSEN İZEM KARASOY (gerçek ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin