20. bölüm

2.4K 248 24
                                    

Olaylı geçen gün sonunda bitmişti, abi-kardeş patronlarının arabasına binmişti. Tim gerginlikten arka koltukta dudaklarını yiyordu, içi kıpır kıpırdı.

"Abi keşke sen kullansaydın, ben böyle arka koltukta olmadım hiç." Alkan hafif bir tebessümle gence baktı.

"Banane be, manitayım ben şuan. Yan koltuk hakkım bir kere, kullansın kendi arabasını sevgilim bey." Timuçin abisine bakıp sırıtırken patavatsızca döküldü dudaklarından kelimeler.

"Oturdun mu hayal ettiğin kucağa?" Alkan ikisi arasında hafifçe göz gezdirdi, belki kumral utanır diye sesini çıkartmamıştı.

"Heee, sabah var ya... ofiste..." kaşlarını indirip kaldırınca kardeşi güldü.

Eline kapanan el yüzünden sustu hemen, yüzüne bakıp bir rahatsızlık belirtisi aradı ama bulamadı. Alkan sadece ona temas etmek istiyordu, teni tenine dokunmalıydı.

"Neyse Alkan bey uyuyunca konuşuruz." İki muzip ses fısırdaşırken kafasını iki yana sallayıp güldü sarışın. Muziplik bu kardeşlerin ortak noktası olmalıydı...

"Sevgilim..." diyen ses yüzünden kalp atışları hızlanarak gözlerine döndü, dudaklarını yalayışı Cüneyt'i gülümsetmişti.

"Söyle yavrum." Kumral ona sokulunca o da ona yaklaştı, kulağını okşayan nefes yüzünden kendi nefesini tuttu.

"Bu Timuçin arada süsleniyor evde, sakın tepki gösterme tamam mı? Ağlıyor sonra fare." Kafasını sallasa da ne kadarını anladığı meçhuldü.

Cüneyt bu haline kıs kıs gülerken elini alıp dudaklarına götürdü, sadece dudaklarını sürtüyor, öpmüyordu. Cüneyt kızaran yanaklarla adama bakıp yutkundu, cidden ne yaptığının farkında değildi.

Timuçin arka koltukta, ön koltuktan yayılan cinsel tansiyon yüzünden boğulacak gibi hissediyordu. Başkasını bu şekilde görse, romantik yada biraz erotik derdi...

Ama abisini görmek onu utandırıyordu...

Cüneyt elini kendine çekip dudağını ısırdı, adam onu tüm mahalleye rezil edecekti bu gidişle. Bol bir kumaş giydiği için küfretti, keşke dar siyah kotunu giyseydi. Hem aletini yerinde tutar, hemde kalçasını adamın gözüne sokardı.

Belki bazı korkularını atardı böylelikle Alkan beyciği, onu kucağına aldığı anları hatırlayıp gülümsedi. Eve gidince onu soyup kucaĝına oturmalıydı.

"Bugün yemek sırası sende fare, kavurmayı çıkartırsın buzluktan." Tim kafasını sallayıp telefona döndü, maillere bakıp, gerekenlere cevap yazıyordu.

"Yemediğiniz bir şey var mı Alkan bey?" Alkan asistanına bakıp kafasını salladı.

"Kabuklu deniz ürünlerine alerjim var." Tim kafasını sallamıştı.

"Yok, onu biliyorum da... yemeyi sevmediğiniz bir şey var mı?" Kafasını iki yana salladı sarışın, yemek seçmezdi.

"İdeal koca değil mi kız? Ne pişirsem yer evlenince." Timuçin kıkırdarken, Alkan kısa süreliğine yoldan başını çevirip muzipçe gülen adamı izledi.

Bu konuda hayaller kurmaya başlamıştı, evli, aynı evde yaşadıkları normal günlerin hayalleri...

"Umarım uzak bir gelecek değildir." Alkan'ın sözleriyle Cüneyt kızarmıştı, Tim bunu ilginç bir şeymiş gibi izlerken gülümsüyordu.

"Yani... o biraz sana bağlı. Sevgililik teklifini bile öylece ediverdin, öyle bomboş evlilik teklif edersen valla nah çekerim sana." Arka koltuktan kahkaha sesleri gelirken Alkan da kocaman gülümsüyordu.

Teklif edeceği zaman oldukça özenmesi gerekecekti demek ki, ona değerdi...

Dönüp sevgilisine göz kırptı, en paşasını yapardı teklifin... yeter ki evet desin. Gerçi Cüneyt şimdiye kadar hiç hayır dememişti ona, umarım ileride de demezdi. Elleriyle direksiyonda ritim tutarken yolu tarif eden sevgilisinin sesi kulaklarını okşuyordu, arkadan heyecanlı bir sesle konuşan gence baktı aynadan.

"Aaaa, bugün pazar varmış. Abi para versene, ben inip birşeyler alayım." Alkan Cüneytten önce davranıp elini cebine attı, o cüzdanını çıkartmadan cebindeki ikiyüzlüklerden bir miktar uzattı gence.

Timuçin abisine bakıyordu sadece, Alkan öylece kaldı. Cüneyt parayı çıkartıp kardeşine verdi, genç alıp inince kaşları çatıldı. Onu görmezden gelmişti resmen.

"O benden başka kimseden para almaz, kişisel algılama. Öyle yetiştirdim ben kardeşimi, senlik değil yani. Bakmaz bile verdiğin paraya." Alkan anlayışla kafasını salladı, ilginçti.

"İlk dakikadan yalnız kaldık evde. Eeee... ne yapmayı planlıyorsun bakalım." Cüneyt genişçe sırıttı, göz kırpıp önüne döndü.

"Görürsün gidince..."

Patron BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin