"uzun bir yolda denizi görmek gibisin.."
- Sait Faik Abasıyanık🫀
Papatyanın anlatımıyla:
Umutun yanına oturup kolumu omuzuna attım "Umutum? Sen bir sessizleştin, hiç daha bizimle konuşmuyorsun iyi misin?" gülümsedi "İyiyim Güzelim." gülümsedim
Telefonumu elime alıp Ardayı aradım "Arda bebeğim? Nasılsın?" Arda kıkırdadı "İyiyim iyi Mavi ile bir şeyler yemeğe geldik, keyfini bozma." Gülümsedim "Gelirken bana çiğköfte getirsene."
"Getiririm." Telefonu kapatınca suya Özgürün yanına gittim "Naber?" Özgür kolunu belime sarıp beni kendine doğru çekti. "Sizin çifte kumrulara bak."
Selin ve Kaana baktım Kaan selini sırtına almıştı ve ikisi gülüyordu. "Çok tatlılar ya." Özgür önüme gelen saçları çekti "Sende çok tatlısın."
Ofladım "Bir biz olamadık hep sen ben." Güldü "Ne demek oluyor bu?" Omzu silktim "Hiç."
Özgür yüzümü avuçlarının arasına aldı "Sabret Güzelim." Güneş ile daha parlak görünen yeşillerine baktım "Vallaha sabır falan kalmadı Özgür bey."
Burnumu sıktı "Kalır kalır."
****
Eve gelince Ardanın getirdiği çiğköfteleri gömmeye başladım "Ya kızım hayvan gibi yeme bana da bırak!" Dedi Kaan ve beni itti "Ya Kaan her şeyi yemesen ölürsün değil mi? Arda bana getirdi yürü git..Ya Arda! Umut! Selin bir şey söyleyin." değip Kaan'dan kurtulmaya çalıştım.
Umut Kaanı yanımdan çekti "Git Sevgiline yemek yaparken yardım et." Umuta bakıp gülümseyince saçlarımı karıştırıp gitti.
Akın yanıma oturdu "Abla bir tane." Dedi dilenci gibi güldüm.
"İyi al." Özgür aşağı inip bana baktı "Hadi gel yemeğe gidiyoruz." Ayaklandım "Selin hazırlıyor bir şeyler." İki elimi eline aldı "Güzelim git hazırlan hadi."
Gülümsedim "İyi tamam." Yukarı çıktım üstüme açık mavi yazlık bir elbise geçirip saçlarımı salık bıraktım hafif bir makyaj yapıp çantamı alıp aşağı indim. Özgür gülümsedi "Çok güzelsin."
Dışarı çıktık sahile gelince gülümsedim her yer ışıklarla süslenmiş ortada bir masa duruyordu "Her şey bu sahilde başladı." Özgür elimi eline alınca ona doğru döndüm.
Diğer elimide tuttu "Papatya ben seni çok seviyorum, Sevgilim olur musun?" Kalbim ağzımda atıyordu sanki.
İstemsizce kıkırdadım ve başımla onayladım "Olurum, ben de seni çok seviyorum." Özgür gülümseyip kollarını belime sarınca ona baktım "İyi ki sen."
Özgür yüzümü avuçlarının arasına aldı "İyi ki biz." Dudaklarını dudaklarımda hissedince gözlerimi kapayıp kendimi ona bıraktım. Bu his çok güzeldi.
Sanki tüm dünya yok olmuş sadece biz kalmıştık. Geri çekildiğimizde ikimizde gülümsedik.
Özgür elimi eline aldı ve masaya geçtik. Karşıma oturmadan elini cebine attı ve elime bir kutu verdi. Açıp baktım çok güzel ucunda deniz kabuğu olan bir kolyeydi.
"Bu deniz kabuğunu seninle tanıştığım gün buldum, sana aşık olduğumuz anladığımda bunu kuyumcu arkadaşıma yolladım o da bu kolyeyi yaptı." Ona şaşkınca baktım "Bu çok güzel teşekkür ederim canım."
Saçlarımı kenara çekti "Saçlarını tut bakalım Güzelim." Saçlarımı kaldırdığımda boynuma uzun bir öpücük bıraktı ve eski kolyemi çıkarıp yenisini taktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.U.K.a.S.
Mystery / ThrillerBaşımı kaldırıp bana "Sen suçlusun!" diye bağıran bakışlara çevirdim gözlerimi. Suçlu muydum gerçekten?Hiç bir şey bilmiyordum,anlamıyordum.Bileklerimdeki kelepçe masumsuzluğumu simgelerken dolan gözlerim masum olduğumu haykırıyordu. Kalbim göğüs ka...