Manas Destanı

1.2K 112 33
                                    

9 Yıl Önce

Avuçlarımın arasına bırakılan çekirdeklere bakarak yüzümü buruşturdum. Burak sanki boş dersleri önceden haber alıyor gibi ne hikmetse her boş derste çekirdek çıkarırdı çantasından. Çekirdeğe hayır diyemediğim için boğuşmak zorunda olduğum sivilcelerime rağmen büyük bir huzurla çitlemeye başlardım bende orası ayrı ama.

"Kızlar Burak size de gece gece edebiyat notları için mesaj atıyor mu"

İrem hanım arkadaşıyla muhabbet ediyor ayağına Burak'a laf çarptırıyordu. Kafasına çekirdek atıp göz devirdim.

"Edebiyatın iyi sanıp istiyordur nerden bilsin çocuk bacağında yazılı Manas Destanını"

Oflayarak sırasına dönünce bende Burak'a göz kırptım. Bir hata yapıp İrem malına ilgi duymuştu onun cezasını da hâlâ çekiyordu. İrem erkekler tarafından ilgi duyulan biri olmayı havalı sanan bir ablamız olduğu için çocuğu her fırsatta utandırmaya çalışmaktan vazgeçmiyordu.

"Akşam ezanı saat kaçta okunuyor lan?"

Burak'ın sorusunu umursamadan hepimiz çekirdek çitlemeye devam edince Burak gözlerini kısarak kendince bir hesap yaptı.

"Akşam ezanından sonra yazmıştım ne gecesi ya yalan söylüyor oğlum bu kız"

"Burak koçum sen kafanı bunlara yorma senin beynin en temel ihtiyaçlarını karşılamaya anca yetiyor zaten"

Akif'in cümlesiyle hepimiz kahkaha atınca Mercan merhametli bir sesle Burak'ı savunma girişiminde bulundu.

"Öyle demeyin matematiği çok iyi zehir gibi kafası var"

Barış başını olumlu anlamda sallayarak Burak'ın kafasına vurdu hafifçe.

"O da olmasa zaten bizi okuldan üç hayırla uğurlarlardı"

Matematik sınavında bütün ekip Burak'tan kopya çektiği için söylediklerinde doğruydu. O bir matematik dehasıydı ama aklı sadece matematiğe yetecek kadar vardı fazlası yoktu.

"Acaba mühendis olabilir miyim sadece matematikle?"

Masum sorusuna Ceylin"olursun tabii adını ne koyarsın ofisin olursan?" diyerek anne edasıyla yanıt verdi.

Işıltı gözlerini masaya kırparak cebinden bir kağıt çıkararak açtı ve hepimize tek tek gösterdi.

"GAHABB?"

Soru dolu bakışlarımızın farkına varınca kağıdı cebine koyarken ışıltılı bir gülümsemeyle fısıldadı.

"Görkem, Akif, Hasan Ali, Burak ve Barış işte. İsimlerimizin baş harflerinden bir marka yapardım"

Hasan Ali dostunun omzuna bir baba edasıyla vurarak kahkaha attı.

"İnşallah kurarsın lan"

"Amin"

Hepimizin tek ağızdan tek yürekten ettiği bir duanın yıllar sonra hayat bulacağını kim bilebilirdi.

Günümüz

Boş bir binanın önüne dizilmiş Burak'ın sürprizini bekliyorduk. Ne çevirdiği hakkında gram bir fikre sahip değildim açıkçası. Burak'ın sağı solu belli olmazdı genelde. Kızlar söylenmeye başlayınca dayanamarak yerde duran örtüyü kendine doğru çekti tek hamlede. Örtünün açılmasıyla "GAHABB MÜHENDİSLİK" yazısına baktım yutkunarak. Görkem ve Burak'ın mühendislik bitirdiğini duymuştum ama bir ofis fikirleri olduklarını bilmiyordum. 

"Şimdi ofisin şerefine bir sürpriz daha var"

Biz daha ofis sürprizini atlatamadan Burak'ın neşeli sesiyle arabalara itilmiştik. Kim bilir ne düşünüyordu bu manyak yine.

...

Sizi beklettiğim ve bu beklemenin sonunda haketmediğiniz bir şey attığım için özür dilerim. İnternetim bitmeden bu bölümü kısa da olsa atayım dedim

Kpss çalışıyorum birde internetim yok o yüzden bekletebiliyorum affınıza sığınıyorum

Fırsat buldukça bölüm atarım bayss

Yazması Oyalı / Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin