P.U.K.a.S.

XVIII - İLK BAKIŞTA AŞK

"İlk bakışta Aşka inanır mısın? Ben inanmazdım ama o inandırdı."

🫀

Yatağıma yatmış ağlıyordum. Arkadaşlarım kapının önünde bekiliyor neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Akının sesi geldi "Ha hele şükür geldin Özgür."

Hayır ya, Özgürü çağırmışlar.

Kapım tıklandı "Papatya, Güzelim açar mısın kapıyı? Ben anlatıcam sana hiç bir şey düşündüğün gibi değil."

Bir anlık için duygularımı kenara bırakıp mantıklı düşünmeye çalıştım. Ben Özgür ile çok mutluydum, o da benimle mutlu. Niye öyle bir şey yapsın ki?

Derin bir nefes alıp ayaklandım ve kapıyı açıp kızarmış gözlerimi Özgürün yeşillerine diktim.

Sanki beni görünce içi açıyormuşçasına baktı "Ah kıyamam sana, nasıl da ağlamışsın,"

Odaya girdiğinde kapıyı kapadım "Özgür bak seni bir kere dinlicem, ondan sonra gideceksin."

Yatağa oturunca yanıma oturdu ve yüzümü avuçlarının arasına alıp yaşlarımı sildi "Kıyamam sana Güzelim, ağlama." Burnumu çektim "Bak şimdi sen beni aradığında ben hoteldeydim geç uyanmıştım yemeğe indim orda da eski sevgilimle karşılaştım benimle konuşmaya başladı gidecektim ama sonra sen aradın. Seninle de o yüzden fısıldayarak konuştum çünkü eğer o bir kız ile konuştuğumu anlasaydı bir şekilde aramızı bozacaktı ki anlamış olmalı ki yapacağını yaptı."

Ellerimi ellerine aldı "Yemin ederim bak Güzelim her şey bundan ibaret, ben hiç öyle bir şey yapar mıyım?" Yutkundum.

Ona inanıyordum "Eski sevgilin hala o hotelde mi?" Omuz silkti "Bilmiyorum sen telefonu kapatınca zaten ona bağırıp gittim kahvaltı da edemedim."

Kıkırdadım "Ben sana hazırlarım bir şeyler." Gülümsedi "Özür dilerim seni böyle bir duruma sokmak istemezdim." Yüzünü avuçlarımın arasına aldım "Senin bir suçun yok ki."

Bakışları dudaklarıma kayınca yutkundum yavaşça bana yanaştı ve yüzümü avuçlarının arasına aldı.

Dudaklarını dudaklarımda hissetmeye başlayınca derin bir nefes aldım ve ona karşılık verdim.

Sanki farklı bir dünyaya geçiş yapıyordum.Özgür biraz daha üstüme yüklenince direnmeyi bırakıp yatağa uzandım.

Özgür de üstümdeki yerini alıp beni öpmeye devam etti. Dili dilime değince sanki tüm vücudum alevlenmişti.

Eli tişörtümden içeri girince onu durdurmam gerektiğini biliyordum bu kadarına hazır değildim.

Ama durdurmama gerek kalmadan kapı tıklandı "Yemeğe gelin." Kaanın sesiyle birlikte dudaklarımızı ayırdık Özgür bana baktı "Özür dilerim ben galiba fazla ileri gittim."

Dudağına küçük bir öpücük bıraktım "Ben bir şeyden rahatsız olursam sana söylerim hadi yemek yiyelim." Gülümsedi ve elimi eline aldı "Hadi."

Bahçeye çıkınca Arda yanıma gelip anlımdan öptü "İyi misin?" Başımla onaylayınca gülümsedi. Kaan Özgüre baktı sonra bana baktı sonra ellerimize baktı "Hayırdır?"

Selin yaptığı Salatayı masaya koydu ve Kaana arkadan yanaşıp yanağına bir öpücük bıraktı "Aşkım ekmekleri sen keser misin?" Kaan anında ayaklandı "Keserim tabii Bebeğim nerde?" Selinle beraber mutfağa gittiklerinde kıkırdadım.

Özgür Umutun yanına oturunca bende karşısına oturdum. Umut ile selamlaşıp arabalar hakkında konuşmaya başladılar.

Bunlar ne ara bu kadar ilerletti bilmiyorum ama hoşuma gitti.

Özgürün telefonu çalınca cebinden çıkardı "Kardeşim arıyor." Telefonu açtı ve karşı tarafı dinledi.

"Efendim bir tanem? Tamam gel...ben bir sorayım..kıyamam sana..tamam..tamam." Kapatıp bize baktı "Kardeşim de gelse olur mu?" Başımızla onayladık "Ben onu almaya gideyim o zaman."

Bende ayaklandım "Bende geleyim." Özgür gülümsedi "Gel bakalım."

Birlikte evden çıktık "Kardeşin olduğunu bilmiyordum."

"Kiz kardeşim var birde küçük oğlan kardeşim." Gözlerim şaşkınlıkla açıldı "Bir tane minik Özgür daha var yani?" Güldü "Biraz öyle ikisiylede tanışman lazım."

Gülümsedim "Ay ne güzel, umarım beni sever." Kolunu omuzuma attı "Sever sever merak etme sen."

Yazlığa gelince gülümsedim Özgür kapıya tıklayınca kıvırcık saçlı kahverengi bir kız açtı kapıyı boyu benimkinden kısaydı ve dehşet güzeldi.

Gülümsedi "Merhaba! Ben Mavi, abim senden çok bahsetti." Gülümsedim "Merhaba Papatya bende."

Yol boyunca Mavi ile konuşmuştum ve o kadar ortak noktamız vardı ki onu çok sevmiştim.

Bizim yazlığa gelince içeri girdik. Koltukta oturan Arda Maviyi görünce gülüşü soldu. Onu ilk defa böyle görüyordum. Gözlerinin içi parlıyordu resmen.

Selin yanımıza geldi "Hoş geldin." Mavi ona bakıp gülümsedi o daha ona Öküz gibi bakan Ardayı fark etmemişti.

Kızı bakışlarıyla yemişti!

Ardanın yanına gittim "Bakmasana öyle!" Bana kısa bir bakış atıp tekrar gülümseyerek Selinle konuşan Maviye baktı "Papatya?"

"Hı?" Yutkundu "İlk bakışta Aşka inanır mısın? Ben inanmazdım ama o inandırdı." dedi gözleriyle Maviyi işaret ederek.

Gülümsedim "O zaman sana bol şanslar Ardacım."

Mavi oturdu ve hepsine merhaba dedi sonunda onun da bakışları Ardayı buldu "Merhaba." Arda gülümsedi "Merhaba." Hele şükür kendine gelmişti.

"Kaç yaşındasın?" Diye sordu Arda "On yedi."

Arda otuz iki diş sırıtarak bana baktı.

"Selin lavabo nerde?" Selin kalktı ve o Mavi ile giderken Arda hızla yanıma oturdu "Karımı buldum kızım! Çok güzel lan çok güzel!" Yanımda oturan Özgür omuzumun üstünden Ardaya baktı "Ağır olsana biraz Arda."

"Ay unuttum sen abisisin değil mi?" Özgür ona sinirle bakınca elini elime aldım "Bahçeye çıkalım mı Özgür?"

Özgür bakışlarını Ardadan çekip bana baktı "Olur Güzelim."

🫀

Özgürün sinirinin Papatyaya bakınca gitmesine mi düşeyim Ardamın Maviyi görünce ki tepkisine miiii