2.7- p2

5.8K 636 435
                                    

EEEEVVVVVVETT BALLARRİMMMM

BU BÖLÜM UZUN OLCAK İNAT ETTİM HAHHWHEHJJWJW

İYİ OKUNLAAR BALLLARİİMMM 💚🥬

.
. Bölüm gecikti biraz özür dilerim çünkü odaklanma sorunu yaşıyorum biraz yazmak da zorlaşıyor böylece beklentilerinizi karşılıyor mu bilmiyorum ama elimden geleni yapıyorum iyi okumalar 😽🎀
.

Sınır; 450-600

Bade'den

Gün 4.

Burada oluşumun dördüncü günündeydim.

Bugün gözlerimi içimdeki rahatsız bir his ile açmıştım.

Uyandığımdan beri uykum vardı. Uyumak istiyordum. Midemdeki boşluk hissi çok iğrenç bir histi. Kaç gündür yemek yemiyordum.

Tükürüklerim de bir yere kadardı.

Beynimin içi, hiç bir şeyi düşünemeyeceğim kadar uyuşuktu. Hiç bir şeyi düşünmek istemiyordum. Sadece yatıp dinlenmek istiyordum.

Yorucuydu hayat.

Fazlasıyla yük biniyordu üzerime. Hangi birisine tepki vermem gerektiğini gerçekten bilmiyordum.

Odada ışık alan bir yer olmadığı için gece mi gündüz mü ayırt etmek zor oluyordu ve uyku düzenim olmadığı için bir tahminim yoktu.

Midemde olan bulantı ile yattığım yerden doğruldum. Soğuk ve sert zeminde yatmak kesinlikle bir işkenceydi.

Ama alışıyordum sanki.

Soğuk bir zamandan sonra rahatlatıcı gelmeye başlıyordu. Sert olmasına henüz alışamasam da yapacak bir şeyim yoktu.

Doğrulduğum zaman yerde oturur bir vaziyetteydim. Kafamı tutmak bile ağır gelince yan tarafımdaki duvara yasladım başımı.

Üstüme bir çuval un atılmış gibi bir yük vardı. Ölsem kurtulurdum kesin. Yoksa burada daha çok dayanmaya mecalim yoktu.

"Hazırlanın çabuk! Gidiyoruz!"

Bir anda duyduğum bağırma sesi ilenirkilerek kafamı kaldırdım. Ne oluyordu şimdi?

Niye bağırıyordu bu adam yine? Ve nereye gidiyordu?

Kapının sertçe açılması ile içeriye giren Berzan'a baktım. Kafamı sağa sola salladım yüzüme bakınca.

Bir şey demeden yanıma yaklaştı hızlıca. Önüme eğilince geriye çektim kendimi, değmemesi için.

Elini uzatıp çenemi tuttu sıkıca. Canım acısa da ses çıkartmadım. Daha  önce de aynı yeri sıktığı için hafifçe morarmıştı. O yüzden acıyordu.

"Şimdi buradan gidiyoruz. Sakın tek bir şey bile sorma." Dedi kolumdan tutup hırsla kaldırıken.

"Kalk hadi."

Nasıl bu hale geldiyse, kendim çözdüğüm zinciri bile fark etmemişti. Ne olmuştu acaba?

Ayağa kalkınca gözlerimin kararması ile duvardan destek aldım. Ama Berzan bunu beklemeyip kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Başım daha çok dönse de yapacak bir şeyim olmadığı için sarsak adımlar ile ayak uydurdum.

"Nereye gidiyoruz?" Diye sordum sessizce. Boğazım kuruduğu için konuşmak can yakıyordu.

"Sanane!" Diye sert bir cevap alınca önüme döndüm. Öğrenirdim illa ki. Değil mi?

"Efendim. Buraya çok yaklaşmışlar, hemen gitmemiz gerekiyor!" Diye bağıran adamı duyunca gözlerim açıldı.

Kim geliyordu?

Bal Bade'm (Gerçek Ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin