27. bölüm

3K 261 61
                                    

Asrın ve Emre'nin kavgasının ardından tam 1 ay geçmişti, o gün içeri giren Turgut Komutan ikisini kolayca ayırmış olsa da uzun bir süre görmediğim Asrını o günden sonrada görmemiştim.

1 aydır eve adım dahi atmamıştı. Bir defasında Denize sormuştum bir müzik atölyesinin olduğunu orada kaldığını söylemişti. Sordum dediğime bakmayın 1 aydır Hale, Melis ve Girayla çaba sarf etmemize rağmen konuşamamıştım.

Bir psikolog ile görüşüyordum Sanem hanım o kesinlikle bana iyi geliyordu. Hala çözemediğimiz şeyler vardı mesela 1 ay önce Aslı Karasoy ve Emre'nin arasında geçen konuşma. Neyden bahsediyorlardı? Emre'yi yeniden görebilseydim, bunu ona sorardım.

Demir abim 2 hafta önce göreve gitmişti, minik kızı ve ondan da minik olan oğlu ile aynı evde olmak insana en büyük terapiydi.

"Halacım!" Halam... Defne İzem kesinlikle kitaplara aktarılması gereken bir çocuktu. "Bugün ben Metenin yanına gitmek istiyorum, sen de gelir misin? Sen gelirsen babannem kesin kızmaz!" Mete neden hastanede yatıyordu onu da bilmiyorum. Gerçekten bu aile hakkında hiçbir şey bilmiyorum...

Defne İzeme başımı salladım onunla da anlaşma şeklimiz buydu. Odamdan birlikte çıktık üstüme çokta dikkat etmedim arabayla hastaneye gidiyordum hastanenin içindeyse Kaya abi asla önümden ayrılmadığı için üzerimdeki şort ve tişort gayet uygundu.

Biz indikten sonra salondaki 3 kişinin bakışı bizi buldu Aslı Karasoy, Selim Karasoy ve Ilgaz Karasoy. Sanırım en nefret ettiğim 3 insan. "Dedecim, biz halamla Metenin yanına gidicez." Selim beyin bakışları beni buldu, benimse bakışlarım zaten ondaydı. Nedenini bilmediğim bir şekilde evdeki çoğu kişi işaret dili biliyordu. Ahu, Ilgaz ve Aslı hanım dışında. "Bu nerden çıktı Defne? Metenin izole olması gerek, onun yanına gitmeniz sağlıklı değil." Sesin torununa karşı neden bu kadar sert?
"İzole ne dede ya? Birazcık görelim şu kadarcık." Parmaklarını göstererek konuştuğunda ben Selim beye baktım. 'O'nun nesi var? Neden hastanede?' Ufak bir tebessüm oluştu yüzünde ama bu tebessüm acı bir tebessüm gibiydi.

"İlik kanseri." Kısa ve netti cevabı ama hemen ardından devam etti. "Ailedeki hiç kimsenin iliği uyuşmuyor. Aynı şekilde nakil şansını da kaybetti, en azında bir mucize olup aileden birinin iliği tutmadığı sürece." Beni o kadar aileden görmüyorlardı ki kardeşime iliğimi verip vermeyeceğimi dahi sormamışlardı. Alınmadan bunu ona söyledim. 'Belki de şansını kaybetmiştir. Hala benimkinin uyuşup uyuşmadığını bilmiyoruz.' Sanki benim varlığımı yeni hatırlıyormuş gibi gözleri parıldadı daha sonra bu parıltı söndü. "Ilgazın ki uyuşmuyorken seninkinin uyuşması çok düşük bir ihtimal Ahsen İzem." Ilgaz kendisinden bahsedilince dönüp bakmıştı. Zaten Aslı hanımın bakışları bizdeydi.

'Tek yumurta ikizi değiliz. Uyuşma ihtimali Melisinki kadar yüksek.' Öyle bir baktı ki, sanki benim var olduğumu böyle bir şeyin olabileceğini unutmuş gibiydi. "Ya ama hala! Biz sizi anlamıyoruz." Defne biz ikimizin bakışlarını birbirinden ayırdı en azından ben Selim beyden bakışlarımı çekmiştim.

"Halacım gitmeyecek miyiz?" Gidecektik bu yüzden elimi ona doğru uzattım bu sırada Selim beyin sesini duydum. "Gerçekten yapar mısın bunu?" Gözlerinde nasıl biriydim? Öz kardeşimi ölüme mi terk edecektim? "Neyden bahsediyorsun Selim?" Aslı hanımın hemen ardından Ilgaz konuştu. "Baba?" Bunlar konuşmasın. Bence de Şazişim. "Ahsen sana bir soru sordum." Derin bir nefes aldım ve sadece kafamı salladım.

Bu evden, bu insanlardan çok sıkılmıştım. "Baba ne konuştunuz?" Ilgaz kardeşine zarar vereceğimi düşünüp peşimize takılır diye bekliyordum. "Ahsen kardeşiyle iliğinin uyuşup uyuşmadığına baktırmak istiyormuş." Aslı hanımın bakışı beni buldu ama ben gözlerimi ondan çekerek Defneyi kucağıma aldım.

Dışarı adımımı atar atmaz gördüğüm kişi Kaya abi ile konuşan Yusuftu. Yusuf Karasoy, gözlerini gözlerime değdirmeyen bir abiydi. Tabii ne kadar abim olduğu tartışılırdı. "Tamam Kaya, kolay gelsin." Onlara doğru yaklaşırken duymuştum ama kucağımdaki Defne İzem amcasını fark ettiği gibi ona seslendi. "Amca!" Yusuf bize doğru döndü ama sadece kucağımdaki yeğenine baktı.

Demirle çok benziyorlardı, ama Demir benim abimdi, Yusufsa bana yabancı. Belki o da Ilgaz gibi annem ve babam yüzünden bana kinliydi. Sonuçta ailem olarak bildiğim insanlar onu öldürmeye çalışmıştı. Ya da Deniz haklıydı ve o gerçekten Serdar Karasoy olayanda kendine suçluyordu. Serdar Karasoy o gün turuklanmıştı, 2 gün sonra mahkemesi vardı.

"Amcam nereye böyle?" Yusuf'un sorusuna gülümsedi Defne İzem. "Halamla Meteye gidicez! Amca biliyor musun halam Meteye bir şey verecekmiş dedem söyledi." Yusuf'un kaşları çatılmışken 1 ayın sonunda bana baktı. "Babam sana zorla bir şey yaptırmıyor değil mi İzem?" Çok mu umrunda Yusuf Karasoy? Ben kardeşinin yaşamasını istemeyecek biri miydim hepsinin gözünde? Kalbim o kadar mı karaydı? Kafamı olumsuzca salladım ona da arkadaki Kaya abiye baktım ama o kucağımdaki Defneye uzanarak konuştu. "Sizi hastaneye ben götürürüm. Mete seni gördüğünde çok mutlu olacaktır." Umarım, umarım iliklerimiz uyuşur Mete. Yaşaman için elimden ne geliyorsa yapacağım ablacım...

Selamlar

Oy verip yorum yapmayı unutmayın 💐💗

•Vallahi ben bu 1 ayı atlamasaydım Ahsonun uyandığı günü geçemiyodum

Ay ben bu ara çok bölüm atıyorum farkında mısınız???

•Ahso uyumlu çıkacak mı?

•Halacım!

•Defnoşum 💗🫶🏻

•Selim Karasoy?

•Ay Ahsom artık konuşsun şunlara kafamdaki karakteri yansitayim

•Bu evden, bu insanlardan çok sıkılmıştım.

•Yusuf Karasoy?

•Bölüm nasıldı? Sizler nasılsınız?

AHSEN İZEM KARASOY (gerçek ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin