Almanlar geldiğinde toplantı odasına gergince yürüyen Alkan'ın yanında kardeşiyle ilerlemeye başladı. Tim onu toplantıda göreceği için çok mutlu olmuştu, itiraf ediyordu ki abisinin Almancası onunkinden çok daha iyiydi.
Kendisi dört yıl eğitim almıştı, ama abisi yaşayarak öğrenmişti. Birde dil dile değmişti tabi.
'Dil dile değmeden, dil öğrenilmez oğlum. Alman manita yap bak nasıl ilerliyor dilin.' Diyerek şakalaşıyordu kardeşiyle sürekli.
Patronu hızlı ve gergin adımlarla önden önden yürürken abisi Timuçin'e göz kırptı. Tim bu neşeyi kavrayamamış ama yine de hafifçe gülümsemişti abisine.
"Senin patron var ya... siksiz değilmiş." Kulağına fısıldanan kelimelerle şok olan kardeşine bakıp piç piç sırıtmıştı.
"Sakın birşey yaptım deme abi..." sinirle fısıldayan kardeşine daha büyük sırıttı.
"Yalvarmadığı hiç bir şey yapmadım." Tim artık hayretten ölecek hale gelmişti.
"Allah'ım ne olursun kovulmayalım." Kardeşinin minik yanağını sıkıp patrona yaklaştı.
"Patroncuğum, şimdi bu Almanlar hiç Türkçe bilmiyor değil mi?" Alkan kaşlarını çatıp Cüneyt'e baktı ve omuz silkti.
"Bilmiyorum, ama tek kelime Türkçe duymadım ağızlarından bugüne kadar." Sonunda vardıkları toplantı odasına sakince girip profesyonel gülümsemeler takındılar. Almanlardan birisi uzanıp Cüneyt'e sıkıca sarılana kadar herkes gülümsüyordu.
"Cüneyit, sen burdalarda ne yapiyor..." Cüneyt gergin bir şekilde adamın sırtını patpatlayıp geri çekildi hafifçe.
"Mikael, uzun zaman oldu." Adam büyük bir tebessümle ona bakarken yutkundu, bu işi alırlarsa gerçekten iki ucu boklu değnek olacaktı.
Deli gibi etkilendiği patronu, masaj ayağına her fırsatta önüne domalan eski müşterisi, bebek kardeşi, ona ters ters bakan diğer Alman adam... kadro müthişti.
Bu adamın az parasını yememişti, kendisini eski sevgilisinin tavsiyesiyle bulup düzenli müşterisi olmuştu genç Alman. İki ay boyunca iki günde bir randevusu vardı bu adamla, tatili bitip evine dönünce bitmişti haliyle.
Şimdi ağzının suları akarak ona bakıyordu aç gözlerle, yutkunup kardeşine baktı. Onu okutmak için yaptığı rezillikleri öğrensin istemiyordu, adama uyaran bir bakış attı kimseye fark ettirmeden.
Kendini toplayan genç adam toplantıya dahil oldu böylece, ama başka gözler ikisi arasındaki bakışmaları fark etmişti. Yeşil gözler kısılıp koyulaştı, işi batırmamak için kendini sıkarak elini masanın altından yumruk yaptı.
Cüneyt sıkılan yumruğu görüp gergin bir nefes çekti içine ve kimseye fark ettirmeden elini yumruğun üstüne koyup hafifçe okşadı. Almanlarla sonuca varmak üzere oldukları için ve Mikael yanındaki adamı alttan alttan işlediği için kolaylıkla imzalar atıldı.
Herkes derin bir nefes alıp arkasına yaslanınca Cüneyt ayağına dokunan ayağı fark etti ve kimseye fark ettirmeden toparlandı. Adama uyaran bir bakış atıp çıkmak için patronundan müsaade istedi.
Mikael peşinden gelmişti, kuyruğu olsa saniyede milyon kez sallayacak kadar neşeli duruyordu. Köpek gibi ilgi isteyen bakışlarla ona bakarken Cüneyt ona karşı gram duygu beslemiyordu, önceden de beslememişti.
"Cüneyit, dursana. Ben çok özledi, buluşmak istiyorum seninle yine." Tek kaşı havaya kalkarken adama dikkatle baktı.
"Mikael, o zamanda değiliz artık. Ben artık o işi yapmıyorum, bitti, burada normal bir çalışanım ben." Adam koluna dokunup yavru köpek bakışları attı adama.
"Ama senin dokunuşlarını hiç unutmadım ben seksi adam, senin gibisi Almanda hiç yok. Sen bana mükemmel deneyimler yaşattın." Almancaya geçen gençle derin nefes aldı ve aynı şekilde karşılık verdi.
"Geçmişte.... o günler geçmişte kaldı. Artık farklı bir adamım ben, üzgünüm ama artık bu şekilde bir ilişki istemiyorum." Yüzü düşen genç dudaklarını büktü.
"Karar değişirse senin, otelime gel Cüneyit. Senin aksine benim kapı hep açık sana." Burnunu havaya dikip asansöre doğru yürüdü Alman, Cüneyt arkasına döndüğünde ise patronunu gördü.
Adam ona çatılmış kaşlar ve sıkılı dişlerle bakıyordu, harika... bir kıskanç patron eksikti hayatında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron Bey
General FictionKardeşinin patronunun aseksüel olduğuna inanmayan Cüneyt soluğu holdingde alır Alkan minik stajyerinin abisiyle iniş çıkışlı olaylar yaşayacağını bilmeden tekdüze yaşamına devam ediyordur