24. bölüm

3.4K 320 25
                                    

Karşımda dayım olduğunu iddia eden bir Savcı, yanında kız arkadaşı olan bir avukat ve odanın içinde bir anda çoğalan insan topluluğu. Dedem olduğunu söyleyen sert bakışlı adam polislere ve avukat olan Bade'ye sorular yöneltiyordu.

Yanındaki Selim Karasoy bana bakıyordu arada bakışlarımızın kesiştiğini hissediyordum. Aslı Karasoysa uyandığımdan beri yüzünde olan pişmanlıkla bana bakıyordu, o aynı zamanda annesinin kollarına sığınmıştı. Biz annemizin kollarına hiç sığınamamışken o hala annesinin kollarında, üstelik umursamadığı kızı için tesseli görüyor. Biz, biz ne zaman annemizin kollarında tesseli olacağız Ahso? Hiçbir zaman. Ne bizim ne de onun artık böyle bir şansı yok Şaziş.

Odanın bir köşesinde tanımadığım bir adamla, ki bu adam Emre'ye çok benziyor. Olan Melis, onun yanında bakışları yerde olan Yusuf ve Ilgaz. Ve tam baş ucumda duran 2 abim. Demir ve Deniz.

Onları gördüğüm ilk günden beri beni insan yerine koyan 2 Karasoydu. Deniz yurtdışında olmasına rağmen gittiği günden beri beni arıyordu, çoğu zaman evdeki herkesle konuştuğumdan fazla konuşuyordum onunla. Bir abi gibi yaklaşıyordu, sanki canından canmışım gibi...

Demir Karasoysa bana olan özlemini ben yokken kızına verdiği ismimle gidermeye çalışmış ama onu gördüğüm ilk an gideremediğini açığa çıkartmıştı. O günki bakışlarını daha yeni yeni anlıyordum. Abimin bakışlarında özlem vardı, insan hiç tanımadığı birini özler miydi? Sanırım özlermiş. Mesela ben Caneri hiç tanımamışım ama kalbimin en derinliklerinden yukarı doğru taşan bir özlem vardı. 4 abim vardı ama benim kalbim beni şu hastane odasında 2 abim haricinde yabancı olan insanlarla bırakan adam için yanıyor. Adil mi?

Beni düşüncelerimden çekip çıkaran isminin Koray olduğunu bildiğim Demir abimin arkadaşı olan polisin konuşması oldu. "Ahsen İzem, hazırsan başlayalım." Bakışlarım odanın içerisinde gezindikten sonra elimde olan kağıda, 'Odada yalnızca abim ve avukatım olsun.' Korkuyordum. Neyden bilmiyorum ama korkuyorum. "Anladım, ben de seninle aynı fikirdeyim İzem. Odayı boşaltın lütfen. Demir ve Bade haricinde herkes odadan çıksın."

Polisin konuşmasıyla Aslı Karasoy'un babası konuştu. "Hiçbir yere çıkmayacağım! Burada ne dönüyorsa tek tek ben göreceğim." Gözlerinde öfke vardı. Onun da öfkesinden korkmalı mıyız? Bilmiyorum. "Turgut Komutanım ifade verecek olan kişinin rahat bir ortamda olması gerek. Ama sizin şu bakışlarınızdan ötürü kamerayı ayarlayan arkadaş bile titriyor." Çok haklıydı çünkü sert bakışları insan ürküten cinstendi.

"Turgut" dedi Aslı Karasoy'un annesi bu defa onu uyarak bir tonda söylemişti. Bu arada kızını kollarının arasından çekmemiş onunla beraber ayaklanmıştı. "Efsu, siz çıkın. Gökmen, Selim." Selim Karasoy'un adını söylerken yüzünü ekşitmişti. "Dede, çıkalım hadi," dedi yanımdaki Deniz bu defa. Ama onun bırakmak üzere olduğu elini sıkıca tuttum. Onun gitmesini istemiyordum. Başımı iki yana salladığımda sanki anlamış gibi gülümsedi.

Odada. tek tek çıktılar, ilk başta anne olacak kadın ve annesi. ardından Savcı, onun ardından bana baba olmayı beceremeyen o adam. Onun ardından ise tek tek oğulları çıktı odanın bir köşesinde olan Melise ve yanındaki adama bakan yalnızca ben değildim Turgut Komutan da bakıyordu. Üstelik ters ters. "Yanındayım, senin korkmana gerek yok, sana zarar veremeyecek." Ne için bunu sayıklamıştı? Benim de kaşlarım çatılmıştı tıpkı karşımdaki adam gibi.

Neyden korkacaktım ki, bana kim zarar verebilirdi? Özellikle bu odada 2 polis ve 2 rütbeli asker varken bana kim zarar verebilirdi? Ya da Melis bana bunu mu söylemek istemişti? O da odadan çıkarken aklımın bir köşesinde hala görmediğim Ahu ve Asrın vardı. Sahi onlar neredeydi? Asrın neyse, ama Ahu beni görmek isterdi. İsterdi yani, isterdi öyle değil mi? Halenin bana anlattıklarından hiçbir şey anlamadığım için kendime sövdüm.

"Ahmet kaydı başlat." Koray arkasındaki meslektaşına yapması gerekeni söylediğinde odamın içinde kayda başlama tuşunun sesi yankılandı. "Ahsen İzem Demirel," o bunu söylediğinde Turgut Komutan ile bakışlarımız kesişti. Gözlerinde yeniden alevlenen bir ışık gördüm.

Koray önüme temiz bir A4 kağıt bıraktı. "Buraya, ne için, kimden şikayetçi olduğunu anlatan bir yazı yaz. Avukatın senin yazdıklarını düzenleyerek bize sunacak. Başımı salladığımda önümdeki kağıda yazı yazmadan önce Deniz ve Demire baktım. Sanki ikisi de benim haberdar olmadığım o kızılca kıyametin kopacağından haberdar ve emindi.

'05.04.2024 tarihinde, hala ikametimin bulunduğu Dedem Serdar Karasoyun evine gece 23.00 gibi giriş yaptım. Dedem Serdar Karasoy ile gerçek ailemi bulduğumdan beri görüşmüyordum. Ben eve girdiğim anda dedem çıldırmış gibiydi. Daha öncesinde de bana şiddet uygulamıştı ama hiçbir zaman gözü bu denli dönmemişti. Dilimi kesmek istediğini söyleyip duruyordu. Öfkeliydi bana karşı, neden ne içindi öfkesi bilmiyorum. Kendisi anne bildiğim kadının üvey babasıydı. Ama aynı zamanda biyolojik babamın öz babası. Evdeki çalışan Şebnem hanımı evden kovdu, Şebnem hanım abim,' abim yazdığım yerin üzerini tek çizgi ile çizdim. 'Caner Demirel'e ulaşmış. O ise evimizin yakınında oturan arkadaşının kardeşi Emre Akara yanıma gelmesini söylemiş.' Burayı ben de yeni öğrenmiştim, polisler gelmeden önce Demir abim anlatmıştı. 'Serdar Karasoy o gelene kadar başıma bir çok darbe almama sebep oldu, benim bilincinin kapanmasına yakın Emre Akar eve giriş yaptı. Bu sırada Serdar Karasoy eline aldığı bıçağı ile dilimi kesmeye çalıştı ama Emre izin vermedi. Beynimde oluşan zarar yüzünden şu an konuşamıyorum. Bunu doktorum Hale Karasoydan öğrendim. Konuşamama sebep olan, vücudumdaki çoğu yaraya sebep olan Serdar Karasoydan şikayetçiyim.'

Ben elimdeki kalemi bırakırken önümdeki kağıdın alınması bir oldu. Sanırım kıyametin kopmasını sağlayacak o satırları okuyordu Turgut Duman.



biraz keyifsiz bir merhabaa

umarım en kısa sürede bu sorun çözülür çünkü çoğu kişi bağlanamıyor bunu okuma ve oy sayılarından görebiliyorum.

sorun ne zaman çözülür bilmiyorum ama ben uygulamaya girebildiğim sürece ve sizler de bölüm istediği zaman atmaya çalışacağım.

•Deniz :)

•Turgut Duman?

•Melis ne söylemeye çalıştı, yanındaki adam kimdi?

•Mesela ben Caneri hiç tanımamışım ama büyük bir özlem duyuyorum :)

•Biz ne zaman annemizin kollarında tesselli göreceğiz Ahso?

•Bölüm nasıldı, sizler nasılsınız?

AHSEN İZEM KARASOY (gerçek ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin