Zemin Kat- Çok Mutsuzum Ama İyiyim
Hande Yener- Acele Etme
Sakiler- Bir Aşığın Kaderi
Ziynet Sali- Aşk Nerede
Ay satır arası yorum ve oyu eksik etmesek acil olmasa istemem ndjdj
...
Barış'ın sorgu dolu bakışlarıyla derin bir nefes alarak ellerimi dizimde birleştirip suçlu bir çocuk gibi başımı eğdim.
"Anlatsana kızım sen sustukça ben deli oluyorum"
Barış'ın sert sesiyle boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.
"Zümrüt dün sen geldiğinde bizi görmüş ama senin yüzünü görmemiş kim o dedi bende senin başını belaya sokmamak için Atahan dedim"
Sert yutkunuşu kulaklarına dolarken bileğimde dokunuşunu hissettim. Tüy gibiydi elleri öfkesini törpülemeye çalışıyordu.
"Âşık olduğum kadınla beni görecekler bende bundan gocunacam öyle mi düşündün Zuhal"
Ağlamamak için yutkunurken kısık sesimle fısıldadım.
"Babamla aran bozulsun istemedim saçmalamadım oğlum vallahi özür dilerim"
"Değil seninle babanla, tüm memleketle aram bozulsa ben senden uzak durmazdım Yağmur Kuşu beni hiç tanımamışsın"
İçime oturmuştu kırgın sesi. Barış hayatımda gördüğüm en cesur adamdı ben ona korkak ve aşkına sahip çıkamayacak bir adam gibi hissettirmiştim ama. Her zaman durmadan konuşan ben kendimi anlatamıyordum bile. Konuşmayacağımı anlayınca hiçbir şey söylemeden arabayı çalıştırdı. Yol boyunca ağzını bıçak açmamıştı. Araba ofisin önünde durunca inmeye hazırlanmıştım ki Barış bileğimden tuttu yavaşça.
"Bana sorduğun soruyu önce kendine sor Yağmur Kuşu. Heves miyim, nefes miyim, kalır mıyım, göçer miyim?"
Sorusuyla içimde binlerce duvar yıkılmış enkazı altında kalmıştım. Hep onun aşkından şüphe etmiştim oysa o aşkının arkasında dağ gibi durmuştu korkak olan bendim. Barış'a suç atıyordum hep ama korkak olan çekinen bendim ama aşkımdan emindim ben o da emin olana kadar pes etmeyecektim.
Yarım saat önce ofis
Yazardan
Zümrüt, gözlerini kırparak önce kapıya ardından Atahan'a baktı.
"Az önce ne oldu?"
Atahan burnundan akan kana rağmen gülmeden edememişti.
"Yanında yangın çıkmış okullu hiçbir şeyden haberin yok"
Zümrüt elini ağzına kapayarak gözlerini kırpıştırdı şokla.
"Barış ve ablam manita mı şimdi?"
Atahan burnundan akan kana aldırmadan alkış tuttu.
"Bravo okullu sonunda ayıktın"
3 gün sonra
Kafamı yorgunlukla masaya koyup ofladım. Üç gündür bir türlü kafamı toparlabilmis değildim. Kafamda sürekli yüksek sesle bir şarkı çalıyor gibi hissediyordum; karma karışık. Duyduğum kapı sesiyle başımı kaldırdım merakla. Atahan masama bıraktığı çayı gözüyle işaret ettikten sonra kendi masasına geçti.
"Kızım git konuş çocukla ne burda eriyip bitiyorsun"
Olayın aslını öğrendiğinde bana kızmak yerine anlayışla karşılamış ve üç gün boyunca ne zaman yüzüm düşse elinde çay ile gelip beni dinlemişti. Onun gibi bir arkadaşa sahip olduğum çok şanslıydım. Sıkıntılı bir nefes verip gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazması Oyalı / Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Hah yazman da oyalı, köyden indim şehire falan mı çekiyoruz hayırdır"