Siz: Teşekkür ederim ama gerek yoktu.
İlker Bey: Kan kaybettin, doktora sorup seçtim meyveleri. Hepsini tüket.
Siz: Aşıksın bana kabul et.| SİLİNDİ
Siz: Teşekkür ederim.
İlker Bey: Rica ederim. Daha iyi misin?
Siz: İyiyim ama hareket alanım kısıtlı. Elimi oynatırsam sızlıyor.
İlker Bey: Oynatma.
Siz: Çok akıllısınız İlker bey ama Avşarların iç mimarı benim ya hani. Ve iki haftam var.
İlker Bey: Sen aklında olan her şeyi Osman beyle paylaş proje tasarımını o yapsın.
Siz: Aklımdan çok şey geçiyor hangi birini paylaşayım.
İlker Bey: İstersen direkt Osman beye aktar.
Siz: Olmaz öyle. Her şeyden ben sorumluyum. Bir şekilde halledeceğim. Olmadı dediğiniz gibi Osman beyle çalışırız.
İlker Bey: Dedim de o da dolu galiba. Sen o elle şirkete de gelme.
Siz: Evime gelebilir.
İlker Bey: Gelemez.
Siz: Neden?
İlker Bey: Dolu dedim ya. Sen sabah yapmadığın mesaiyi akşam yapmak ister misin?
Siz: O nasıl olacak?
İlker Bey: İşim bittiğimde gelirim yanına. Bana aklındakileri söylersin, dilediğin gibi çizimleri yaparım.
İlker Bey: Belki benim alanım sadece mimarlık ama yıllardır boşa dirsek çürütmedik.
Siz: ALLAHIM SANA GELİYORUM.| SİLİNDİ
Siz: Olur deneyelim.
İlker Bey: Sen hafta sonu da dahil izinli sayıl. Aklındakileri not et, geldiğimde sadece kağıda dökmek kalsın.
Siz: Peki İlker bey, fikriniz için teşekkürler.
Siz: Nerede buluşuruz?
İlker Bey: Sende, uygunsan eğer. Sonuçta senin evinde, araç gereç vesaire...
Siz: Uygunum. Pazartesi haberleşelim.
İlker Bey: Elinin iyi olduğundan eminsin değil mi? Gelip seni hastaneye götürebilirim.
Siz: Eminim sadece çok fazla ufak çizik olduğu için sızlıyor.
İlker Bey: Değmezdi Başak. Bu iki oldu Serpil yüzünden başına gelenler, bir daha istemiyorum.
Siz: Merak etmeyin bu sefer şirketi zor sokacak hiçbir şey yapmadım.
İlker Bey: Derdim şirket falan değil. Sensin.
İlker Bey: Her sinirlendiğinde birine zarar vermek zorunda değilsin özellikle kendine.
Siz: Ona saldırsaydım sağ çıkmazdı oradan.
İlker Bey: Ben ne diyorum sen ne diyorsun Başak.
Siz: İlker bey, işiniz yok mu sizin? Benimle uğraşmasanıza.
İlker Bey: Var spora geldim.
Siz: Bana sakın geçen önerdiğim antrenöre gittiğini söyleme.
İlker Bey:
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. Siz: Söyleydşn yzterdi
İlker Bey: İnanmazsın belki kanıt atmak istedim.
Siz: Antrenörümü almadınız umarım.
İlker Bey: Yok bireysel çalışıyorum. Uzak dediğin salon bizim mahallemizin bir alt caddesindeymiş :)
Siz: Öyle miymiş ya? Bakın siz şu işe. Yanlış hesaplamışım demek ki.
İlker Bey: O vücudu yanlış hesaplayacak kadar az giderek mi yaptın?
Siz: Evde hallettim. Beğendiniz galiba.
İlker Bey: Bedenin hakkında yorum yapmak haddime değil ama gayet iyiydi.
Siz: Sizin de öyle, gayet iyi.
İlker Bey: Belki bir gün birlikte giderim.
Siz: Sizinle terlemek isterim.
Siz: Spor salonunda.
İlker Bey: İyileşince neden olmasın
Siz: Size kolay gelsin o zaman.
İlker Bey: Teşekkürler.
***
Siz: Ben bir malım.Siz: Bir de ortalarda Ben zekiyim diye geziyorum.
Dr. Senaker: Sormaya korkuyorum ama ne oldu.
Siz: Ben spor hocama atacağım diye fotoğrafı İlkere attım ya.
Siz: O da spor salonunu falan sordu ya.
Siz: Spor salonuna kayıt olmuş.
Dr. Senaker: Ne güzel işte seninde spora gitmek için bahanen olur.
Siz: Şey ben elimi bardakla yarıp dikiş attırmış olabilirim.
Dr. Senaker: Neeeee
Dr. Senaker: Bu şimdi mi söylenir?
Dr. Senaker: Bekle beni geliyorum gerizekalı.
Siz: Gelirken 4 şişe şarap al anca keser.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALPSİZİN BİRİ +18 | TEXTİNG
Teen FictionSiz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey? İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım. Siz: Peki ya ne? Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız? Siz: Sabrımı zorlamalarınız. İlker...