"Senin ne işin var burada?", "Sen neden ağlıyorsun abicim?" Aynı anda sorulan iki soruydu. Bir abimin sorusunda sinir diğerinin sorusunda şevkat vardı. Demirin sorusuyla beraber Yusufunda bakışları beni buldu.
"Ah ikizler bizde sizden bahsediyorduk. İzeme neden hiçbir şey söylemediniz? Geçmiş öylece kapanmayacak. Ben abim değilim. Ablamdan akan kanı yerde, yeğenimi size bırakmayacağım." Ben bu çocuğu neden anlamıyorum? Ya da bana söylenecek olan şey neydi?
"Söylemedin, bu yüzden ağlıyor olamaz." Ne söyleyecekti? "Hayır ona daha hiçbir şey söylemedim. Pek sevgili ailesinden duymasını isterim." Yusuf'un sorusuna bu şekilde cevap vermişti ama hala anlamıyordum.
Demirin işaret dili biliyor olduğunu düşündüm, askerdi sonuçta biliyordur değil mi? "Gitsinler" Ona kendimi açıklamak istediğim için ellerimle söylediğim şeyi yalnızca o değil odadaki herkes anlamıştı. Bu yüzden mi bilmiyorum ama ikisi de Demirin bir şey söylemesine gerek kalmadan odadan çıktı.
"İyi misin abicim?" Gözlerimin içine bakmıyordu ama yanıma yaklaşmıştı eline dokundum. "O çocuk, neyden bahsediyor?" Gözlerimin içine baktığında yutkundu ensesini kaşıdı. "Asla bahsettiği gibi bir şey olmayacak. Asla izin vermem İzem." Neyden bahsediyor abi? Tekrar sormadım, öğrenmem için bir zaman vardı demek ki.
"Polis bir arkadaşım gelecek. İfadeni verdikten sonra o şerefsizi tutuklayacaklar." Tamam anlamında kafamı saklarken odamın kapısı tekrardan açıldı. Ama bu defa iki küçük çocuk vardı.
Biri bu hastaneye yatırılmadan önce son masalını okuduğum Defne İzemdi. Onun elinden tutan erkek çocuğunu tanımıyordum. "İzemcim!" Defnenin bağırışı kesinlikle yüzümde bir gülümseme oluşturmuştu. "Merhaba," dedi yanında onun elini tutan çocukta az önce Demirin yaptığı gibi ensesini kaşıyarak.
"Hala niye bize merhaba demiyorsun ki? Bak Mete yataktan çıktı senin için benimle oynamak için bile çıkmıyor!" Yutkundum. Mete ismini bir yerden hatırlıyordum ama nereden olduğunu çözemiyordum. Ben ona neden konuşamadığımı açıklayamazdım ama abime baktım. Sanki bu anı bekliyormuş gibi konuşmaya başladı.
"Babacım, halan bir süre konuşamayacak, ama biliyor musun çok kısa bir süre. Sonra hem Meteye hem de sana hoşgeldin der bence." Defne İzem gözlerini kocaman açarken yanındaki çocuk ilk defa bana baktı.
"Abi, ondan özür dilediğini söyler misin? Kemoterapi için Giray abiyle gitmek zorunda kaldım." Kemoterapi mi? "Mete, buraya bile gelmen gerekiyordu. İzem, ben Mereyi odasına götürüp geliyorum arkadaşım Koray birazdan gelmiş olur Defne seninle kalsın." Ben kafamı saklarken Demir ayaklanmıştı ama Mete üzüntü ile konuştu. "Ama abi, lütfen ben ablamla durmak istiyorum. Zaten çok az zamanımız kaldı..." Abla demesine şaşırmalıydım yoksa az zamanımız kaldı demesine mi? Demir bana birşey söylemeden kucakladığı gibi çıkarttı Meteyi kapıdan. Neyi vardı o küçük çocuğun?
Kapım tekrardan çaldığında gerçekten oflamak istedim. Demir odadan çıkalı 1 dakika bile olmamıştı o değilse kimdi? Defne İzem içeri giren tanımadığım üçlüyü görünce yerinde fırladı. "Büyük dede! Büyük anne! Dayı!" Onları gördüğü için epey mutmuydu anlaşılan.
"Aynısı," dedi mavi gözlü başı eşarplı kadın. "Gökçe'min aynısı Turgut..." Gökçe ismini daha önce Aslı Karasoydan duymuştum. Ama ne için kullanmıştı hatırlamıyorum. "Görebiliyorum Efsu." Bu adamın boyu 2metreydi bence. Yüksek tavanlı hastane odasında bile pek rahat dolaşamıyordu.
Ardında duran sarışın mavi gözlü adamınsa ondan farkı yoktu. "Merhaba Ahsenim, ben anneannem." Ben size cevap veremem adının Efsu olduğunu öğrendiğim teyze. "Anne," dedi arkalarındaki sarışın adam. Kadının gözleri anında dolarken yanındaki adamın bakışları sertleşti. "Koskoca Orgenaralin torunun başına neler geliyorsa yeni haberimiz oluyor! Aslıya da yazıklar olsun, torunumu bulduğunu dahi haber vermedi." Adamın sert sesi bana değildi sanırsam sadece. Ayrıca Orgenarel mi demişti o?
"Anne, baba kızı rahat bırakın. Dayım hadi büyükleri Metenin yanına götür sen." Defne her söyleneni yapan bir çocuktu ama benim bile ilk zamanlar kaybolacak gibi olduğum bu hastanede o çocuğun odasını bulabilecek miydi? Defne bir kızgın bir üzgün yaşlıyı ellerinden tutup zorla ilerletti.
Sarışın maviş adamsa yanıma geldi. "Gökmen ben," dedi bana bakarken. "Cumhuriyet Savcısı Gökmen Duman. Aynı zamanda senin dayınım." Anladım dercesine kafamı salladım ama hiçbir şey anlamamıştım. "Babamın sana bunları yapanın Serdar Karasoy olduğundan haberi yok. Biraz sonra Demirin arkadaşı gelecek, hem ondan hem de seni kaçırmaya çalışan Emre Akardan şikayetçi olacağız. Kız arkadaşım avukatlığını yapacak, eğer sende istersen." Sağ ol dayılık bana da haber verdiğin için ya.
"Emre Akardan şikayetçi olmayacağım. Babanızın birşeylerden haberdar olmaması benim değil, kendi kızının suçu." Yazdığım şeyi okuduktan sonra bana baktı. Mavi gözlerimizin tonu aynıydı. Saçlarımız bile benziyordu ben kendimden tanıyordum bu bakışları. Sinirlenmişti, ama ne için?
"Emreden de şikayetçi olacaksın İzem, başına bela olacak bir çocuk o. Ve ben başına bir bela daha almanı istemiyorum." Sağ ol ya hep sen vardın zaten yanımda. O çocuğun bir bela olduğunu düşünmüyordum. Bir acısı vardı, bu gözle görülebiliyordu. Acısını insanlardan, bilhassa Karasoylardan çıkartmak istiyordu.
"Sizin bana karışmaya hakkınız yok. Bir köşede oturup Aslı Karasoy gibi izleyin lütfen. Çünkü sizin ablanız ne kızını kaçıran adamdan ne de kızını öldürmeye çalışan kocasının babasından şikayetçi olamayacak kadar korkak." Benim damarıma yeterince basılmıştı, bundan sonra damarlarına basacak olan kişi bendim. Ben Ahsen İzem Karasoy olarak bu ailedeysem bu saatten sonra bana yapılan şeyleri izlemekle yetinmeyecektim.
Selammm, nasılsıniiiiz
•Degisen Ahsen İzemi okumak ve yazmak bence çok eğlenceli olacak.
•Orgenaral bir dedemiz varmış🥲
•Cumhuriyet Savcısı Gökmen Duman?
•Meteee???
• size birşey danışmak istiyorum, bazı arkadaşlarımız Emreyle Ahsenin ilişkisini desteklerken bazıları desteklemiyor. Çoğunluğun isteğine göre ilerlemeyi tercih etsemde benim gönlüm ilişkilerinin olmasından yana.
•Bölüm nasıldiiii??
•Bir de arkadaşlar sevdiğiniz güzel kurguları bana önerir misiniz? İlla aile temalı olmak zorunda değil hoşunuza giden bir kitabı veya kendi yazdiginiz kitapları da önerebilirsiniz asla okuyabilecegim bir kitap bulamıyorum daa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHSEN İZEM KARASOY (gerçek ailem)
Teen FictionStaj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?