32. Bölüm

2.3K 112 9
                                    

Yaklaşık 1 ay sonra

Yaklaşık bir aydır köyde yaşıyorum Hunter'in geleceği günü sabırsızlıkla bekliyorum onu o kadar özledim ki özlemi içimde büyük bir yangın yeri

Tarlada ektiğim tohumlar fidan oldu her gün gelip onlarla ilgileniyorum büyük ihtimalle sebzelerini yiyemeyeceğim ama olsun geride kalanlar yiyebilir

Bugün içimde bir heyecan var sanki Hunter'i hissedebiliyorum kurdum içimde cıvıl cıvıl
Saatler geçtikçe bir koku burnumu istila ediyor ve işte anlıyorum Hunter bana yaklaşıyor dışarı çıkıp kapının önünde oturuyorum koku gittikçe yaklaşıyor

Artık oturduğum yerde duramıyor ayağa kalkıyorum
Ve işte biraz ilerde bir kaç askeri ile kocam görünüyor
Hemen koşmaya başlıyorum Hunter benim koştuğumu görünce oda koşmaya başlıyor

Yarı yolda beni karşılıyor boynuna atlayıp sıkıca ona sarılıyorum
Hunter beni belimden tutup etrafında döndürüyor şu an o kadar mutluyuz ki
Kendimi tamamlanmış hissediyorum

"Seni o kadar özledim ki bebeğim"

"Bende seni çok özledim aşkım"

Hunter bir süre donup kalıyor

"Sen bana ne dedin"

"Seni çok özledim aşkım dedim"

"Yerim o dilini bir daha söyle"

"Aşkımm"

"Beni dünyanın en mutlu erkeği yaptın bebeğim"

"Sende beni mutlu ediyorsun canım kalbimde o kadar çok sıfat var ki sana söylemek istediğim"

"Zamanımız bol şimdiden sonra hepsini söyle mutlu et şu gariban kalbimi"

"Ederim aşkım"

Adam yorgun argın ben hâlâ kucağındayım hemde bir sürü asker ve benim için görevli muhafızlar var
İyice utanmaz bir kadın oldum

Hunter beni yere indirip yüzüme baktı

"Neden yanakların kızardı güzelim"

"Öylesine eve geçelim mi gerçi size layık değil majesteleri ama elimizde bu var"

"Sen beni eve mi atmaya çalışıyorsun bakayım"

"Evet fakir haneme buyur"

"Seninle her yerde yaşarım hiç sıkıntı yok bebeğim"

"Biliyorum aşkım hadi eve geçelim yorgun ve açsındır askerler muhafızların kaldığı evde dinlenebilir"

"Tamam bebeğim"

Hunter askelere ve muhafızlara emir verip beni takip etmeye başladı kapıyı açınca içeriye girdik beni bileğimden yakalayıp kapıya yasladı ben şaşkın gözlerle ona bakıyordum

"Bal dudaklarını çok özledim öpebilir miyim"

Kollarımı boynuna dolayıp dudaklarına yaklaştım yarı yolda beni karşılayıp dudaklarıma yapıştı aynı açlıkla bende ona karşılık verdim
Gerçekten onu çok özlemiştim

Uzunca bir süre öpüştükten sonra nefesim kesildi ve Hunter'den ayrıldım
Bir süre nefeslenip Hunter'i elinden çekerek oturma odasına götürdüm
İçerde ki divan'ın üzerine uzan diyerek yatmasını sağladım hemen ardından bende uzandım

Artık yüz yüze bakıyorduk o yakışıklı yüzünü çok özlemiştim uzun süre bakmaya doyamayacaktım
Bir süre baktıktan sonra aklıma aç olabileceği geldi

"Aç mısın Hunter"

"Şu an tek istediğim şey seninle bu şekilde kalmak ve özlem gidermek"

"Bende istiyorum ama aç aç olmaz aşkım bir şeyler ye"

"O zaman atıştırmalık bir şeyler yiyeyim"

"Tamam sen az dinlen ben hemen geliyorum"

Hemen kalkıp küçük mutfağıma gittim kahvaltılık bir şeyler hazırlayıp masayı kurdum
Oturma odasına geçip Hunter'i kaldırdım
Birlikte masaya oturduk

Hunter yemeğini yerken sürekli bana bakıyordu ben gözümü ondan hiç çekmiyordum

"Sende yesene bebeğim"

"Aç değilim sen ye"

Hunter yemeğini bitirince masadan kalkıp beni de kaldırdı masayı toplamama bile izin vermeden beni kucağına aldı ve yatak odasına taşıdı beni yatağa bırakıp sadece boxer kalacak şekilde soyundu

Bende yataktan kalkıp rahat şeyler giydim ve Hunter'in yan tarafına yattım
Hunter hemen beni göğsüne çekip saçıma bir öpücük kondurdu ikimizin de kalbi son derece hızlı atıyordu

Veliaht Kurt Prensi'nin Metresi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin