la petite mort | minsung

ding dong changbin

Bundan önce 22. Bölümü okumayı atlamayın keyifli okumalar ❤️

Bölüm 23

jisung...

yine banyoda hüngür hüngür ağlayarak duş alıyordu. vücudunu öyle bir lifliyordu ki birazdan yok olup gidecekti.

"aptal jisung!"

"salak jisung!"

"gerizekalı jisung!"

"kafamdaki balonu sikeyim"

sakince duraksadı ve kafasını duş başlığına doğru kaldırdı "tanrım ölmek istemiyorum. daha fazla hasta olmak istemiyorum."

ağırdı jisung için. mantıksal olarak hayatından çıkarmaya çalıştığı oğlanla hayatının sonuna kadar yanında kalmak istediği oğlan aynı kişiydi. ve jisung hem onu hayatından çıkarma hem de hayatında tutma işini çok garip bir şekilde aynı anda yapabiliyordu.

uzun uzun çalan zille jisung kendine geldi ve hemen üzerine bir bornoz geçirip kapıya gitti.

yine aynı düşüncelerdeydi. Felix ve jeongin olsaydı anahtarla girerdi.

minho gelmişti

O gelmişti değil mi?

bir hışımla kapıyı açmasıyla karşısında gördüğü changbin ile şaşırdı.

"changbin?"

"ding dong." diyerek elinde salladığı iki paket Nescafe ile içeriye dalmıştı.
bir süre jisung'a baktıktan sonra "kahve içmeye geldim" dedi.

mutsuzluğunu belli etmeyerek "hoşgeldin içelim kahve tabii sen geç ben kattlea şu koyuyorum" dedi ve mutfağa doğru ilerledi. "nereden çıktı benimle kahve içmek bir anda?"

"hyunjin ile aramız bozuk."

"İlişki koçluğu yapayım diye mi geldin? gözlerimi yaşrtıyorsun. yanlış anlama ilk defa böyle bir an yaşayacağımız için dedim. sen ve ciddi ilişki bilirsin biraz garip bir ikili." Dedi jisung.

Changbin yerde bir noktaya odaklanmış bir şekilde "Onun bana bir şeyleri unutturacağını düşünmüştüm. Yani onunla bir ciddi ilişki beni değiştirecekti ki değiştirdi ama bilmiyorum. İlk zamanlar güzeldi her şey ama sanki gün ilerledikçe her şey aynıymış bir seyper eksik gibi geliyor.

Changbin'in yavaş yavaş bazen duraksayarak açıkladığı cümle esnasında jisung onu güzelce dinlemişti ve o sırada kahveler hazır olmuştu şimdi ikisi jisung'un ortama farklılık katsın diye yaktığı davlumbaz ışığı eşliğinde mutfakta oturup kahvelerini içiyorlardı.

"Öncelikle sakin ol bin. İlişkinin evreleri vardır. İlk defa ciddi ilişki içerisindesin elbette ki belli bir süre sonra her şey aynı gelecek bu hyunjin'e artık eskisi gibi sevgin olmadığı anlamına gelmez."

Chnagbin bir sigara yaktı bir şey demeden.

Jisung, onun yanına gelince daha net bir şekilde fark etmesiyle "sen gelmeden önce içtin mi biraz alkol kokusu alıyorum senden." demesiyle Changbin "aah aslında fark etme diye naneli sakız falan çiğnedim ama evet gelmeden önce birkaç şişe yuvarladım." Dedi mahcup bir şekilde"rahatsız olmuyorsun değil mi?"

"Saçmalama" dedi gülerek jisung. "sadece fark ettim ve sordum. bir de... Hyunjin için onun bana bir şeyleri unutturacağını düşünmüştüm dedin neleri unutturmasını istiyordun ki?"

"önemli bir şey değil" dedi panikleyerek.
sanırım Changbinin aldığı alkolle bir şeyler ağzından kaçmıştı

"Hadi ama Changbin bir şey dediysen devamını getirmelisin. Derleşmiyor muyuz?" İki elini masaya sakince vurdu birkaç kere "anlat hadi dinliyorum" gözlerini kırptı "aramızda."