Medya oy çoğunluğuyla 2. Model oldu.
Keyifli okumalar.
Eve gelmiştim. Annem taksi şoförüne parayı vermek için az önce çıkmıştı evden. Ben ise koltuğa oturmuş gergince oturuyordum. Anneme fazlasıyla birikmiş sorularım vardı.
Az da olsa gergindim. Annemin yalan söylüyor olma ihtimali üzüyordu beni.
Yıllardır trafiğe girerken tedirgin oluyordum yol boyunca. Sebebi ise babamdı. Kendimi bildim bileli annem babamın trafik kazasında öldüğünü anlatırdı hep. Küçükken arabaya bindiğimde 'ya biz de kaza yaparsak' diye düşünüp korkutuyordum kendimi.Bazen hâla araçla yola çıktığımda bu korkum boy gösteriyordu yine.
Şimdi ise onca yıllık hayatımda babamın asıl ölümünün yanlış bir şekilde söylendiğini Savaş sayesinde öğreniyordum. Eğer dediği gerçekse o da.
Gözüm salonun kapısına takıldığında annemin sabırsızca içeri girdiğini gördüm. Hızlı adımlarla tam yanıma oturdu.
"Eee, iki gündür nerde sürtüyordun gerizekalı? Haber vermek çok mu zordu?" Dalgalı kumral saçlarımdan küçük bit tutam çekiştirdi söylenirken. Kafamı hemen çekip kurtarırken gözlerimi devirdim. "Anne ya, bi' 'nasılsın' bile demedin. Belki ölümden döndüm?"
"O da bir şey mi? Ben iki gündür ruhumu teslim ettim Allah'a. Ödümü kaparttın lan. Tüm polislere seni buldum diye tek tek açıklama yaptım bir de sen yoldayken."
"Of anne, keyfi gitmedim ki." Annemin dilinin ucundaki hazır sorular bunu dememle salınmaya başladı tek tek.
"Niye gittin? Nereye?"
Ensemi ovaladım. Umarım doğruyu söylerdi. "Anne herşeyi söylemeden önce sana birkaç şey hakkında soru soracağım ama dürüst ol lütfen." dedim.
Annem merak dolu ifadesiyle benim gibi olan mavi gözlerini kısarak "Söyle" dedi. Derin bir nefes aldım.
"Babam gerçekten trafik kazasında mi öldü?" Annem bu soruyu beklemiyor olacak ki afalladı. Yüzünün ifadesi saniyeler içinde değişirken yutkundu.
"Bu ne demek? Neden soruyorsun bunu? Nerden çıktı bu Allah aşkına?""Anne sadece doğruyu söylemene ihtiyacım var." Annem hatrı sayılır bir süre duraksadı. "Baban trafikte sorumsuz bir sürücü yüzünden öldü Atlas. Neden soruyorsun bunu?"
Hayal kırıklığıyla baktım yüzüne. "Yalan söylüyorsun." Annemin biçimli kaşları bunu dememele çatıldı. "Atlas kim aklını bulandırdı bilmiyorum ama çık odana ve kendine gelene kadar çıkma sakın!" diye sertçe uyardı beni.
"Babam bir kurt adam değil mi?" Aşırı irnoik bir soruydu. Hatta gözlerimle kurtların varlığını görsem bile babamın gerçekten kurt olduğunu tam olarak bilmiyordum. Eğer öyle bir şey yoksa annemin beni deli sanması aşırı yüksek ihtimaldi.
Ama beklemediğim biçimde annem yutkundu ve gözlerini kaçırdı. Yine afalladığı belliydi. Aşırı tepki vermek yerine yalan söylemek için gözlerini kaçırmış bahane düşünüyordu.
Bu tepkiler beni yıllarca yalanlarla büyüttüğünü belli ediyordu.
"Ne saçmalıyorsun?" Annem kısık çıkan sesiyle konuştu. Omuzlarım düştü.
"Anne, gerçekleri bilmek istiyorum." dedim yorgun sesimle.Annemin açık mavi gözleri saniyeler içinde daha da kısılırken "Atlas, aklını kaçırmışsın! Bir daha böyle şeylerle gelme bana sakın. Şimdi çık odana ve düzgün düşünmeden gelme!"
Sinirlendiğimi hissediyordum. "Sadece gerçekleri söyle artık bana, yalan söyleme! Ben çocuk değilim!" Diye bağırdım ona. Ağzımdan çıkan kelimelerden sonra yanağımda hissettiğim sızı gözlerimi irice açmama sebep oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarım Omega
FantasyAtlas arkadaşını bulmak için orman yoluna koyulmuştu başına geleceklerden bi' haber... Bxb