31

160 10 128
                                    


✭༻

Kapana kısılmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapana kısılmıştım.

Bu saatten sonra geçen her bir saniye, gerçeklerin açığa çıkması için bir basamaktı. Armen en ufak hareketimde ona zarar vermemi engelleyecek, gerektiğinde üstüme basacak ve gerektiği taktirde gerçeğin basamaklarından tırmanmayı ihmal etmeyecekti.

Susmuştu. Ondan uzak durmamı istiyordu. Durmazsam, konuşacaktı.

Üzerime geçirdiğim pelerine benzeyen beyaz uzun hırkayı gelişigüzel çekiştirdim ve kapıdan dışarıya çıktım. Çalışma odasında göründüğüm gibi merdivenlerin arkasında kalan kapı da açıldı.

"Seren?" Dinçer elindeki saç havlusuyla saçlarını kuruluyorken gözleri beni buldu, nereden çıktığımı ya da hangi odanın önünde durduğumu umursamadı bile. Halbuki onun da Armen gibi öfkeleneceğini düşünmüştüm. "Acıktın mı, bir şeyler yemek ister misin?" Bu adamın rahatlığı beni öldürüyordu.

Ya da belki de bütün kanıtları ortadan kaldırdığı için bu kadar sakin ve kendinden emindi.

Göğsümdeki kocaman yarığı kapatmak için ceketin fermuarını boynuma kadar çektim. Şans eseri, tek parça olan geceliğimi öyle bir kesmişti ki şu anda boynuma sadece bir ip tutunuyordu. Üzerimdeki geceliği değiştirmek için Dinçer'in arkasında kalan odaya girmem gerekiyordu ama eminim ki üstümü değiştirmek isteseydim şüphelenecekti. Bu nedenle şimdilik böylesi daha iyiydi. "Duştan çıkan sensin, acıkmışsındır şimdi." Düşünceli bir şekilde merdivenlere bakarken gözleri üzerimde dolanıyordu. "Gel."

Ona Armen'den bahsetmeyecektim çünkü biliyordum ki ben Armen'den bahsedersem o da benim planlarımdan bahsedecekti.

"Gelirim, geliyorum, geldim, hep geleceğim." dedi derin bakışlarla beni süzerken. Ona doğru yürüyüp elinden tuttum ve merdivenlerden aşağıya doğru inerek ezbere bildiğim mutfak adasına ilerledim. Sanki az önce göğsüme bıçak doğrultulmamış, ondan uzak durmam için ölesiye tehdit edilmemiştim.

"Sevdiğin bir yemek var mı?" dedim merakla.

Elini bırakmadan dolabı açtığımda tereddüt etmeden sorumu cevapladı. "İçli köfte tabii ki de." Bir kaşımı kaldırdım, ağzının tadını biliyordu.

"Hmm." Dolaba baktım, malzemeleri tam hatırlamıyordum ama koskocaman evde hepsi olmalıydı. "Tamam... Ben de beytiyi çok severim, Beyti Canavarıyım." dedim düşünceli düşünceli. Dolaptan işe yarar malzemeleri ikişer ikişer çıkardım. "Bence iki türü karıştırıp ortaya bir şey çıkarırsak çok güzel olur."

SİBİRYA EKSPRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin