1.Bölüm

498 41 24
                                    


👩🏻‍⚕️🧑🏻‍⚖️

Bir hafta geçmişti , o terasta ayağım yerden kesileli bir hafta olmuştu. Ders çalışırken gayet hızlı geçen zaman bir haftadır geçmek bilmiyordu.

Bir şey demeden ayrıldığım terastan Sudeyi bile beklemeden taksiye atladığım gibi yurda gelmiştim. Hayatımın hiç bir döneminde kimseyi hayatıma almayı düşünmemiştim. Bu hisler benim için çok uzaktı

Lisede ve üniversitede elbette böyle yaklaşanlar, teklif edenler oldu ama hiç biri böyle hissettirmedi. Bir haftadır Sudenin imaları bitmiyordu. Bir şekilde konuyu oraya getiriyordu ama ben hazır değildim konuşmaya

Derslerime odaklanamıyordum. Kafam allak bullaktı. Bu adam ne yapmıştı bana , gerçekten gözleri aklımdan çıkmıyordu. Çok seviyorsa neden bir buçuk senedir açılmadı diye sormaktan alıkoyamıyordum kendimi.

Ne güzel bir dönem sonra mezun oluyorsun. Al diplomanı kimsenin kafasını karıştıtmadan çek git be adam...

Okula gitmek için yurttan çıktım. Tramvaylar genelde dolu olurdu ama yurtla okul arasında pek durak yoktu. Çekilebilirdi. Hava yine soğuktu ama en azından yağmur yoktu. Tramvaya bindiğimde boş olan yeri gördüğümde mutlu oldum

Okula girip dersime geçtim. Toparlanmam lazımdı. Bir adamın beni bu hale getirmesine izin vermemeliydim. Dersin ortasında cama vuran yağmur damlalarını gördüm pencereden. Gerçekten maşallah dediğim üç gün yaşamıyordu

Ders bitiminde kantine uğrayıp bir çay içmeliydim. Zaten hava soğuktu. Biraz ısınmak iyi gelecekti. Kantne indiğimde karşımda gördüğüm manzara beni dumura uğrattı

Bana bir buçuk senedir aşık olduğunu söyleyen Oğuz bey , kolunun altında bir kızla gülüşerek oturuyordu. Göz göze geldiğimizde dikkatle bana baktı. Ne aşk ama diye içimden geçirip aldığım çayımla sınıfa doğru yürüdüm

Gerçekten gün bitmiyordu. Ders biter bitmez ilk defa kendimi dışarı hızla attım. Yağan yağmura aldanmadan yürüyordum. Tramvay durağına gitmem çok vaktim almazdı. Durağa giderken iki çocuk kendi aralarında önümde yürürken konuşuyorlardı. "Yağmurdan bozulmuş tramvay bir iki saat bakım varmış raylarda" dedi biri diğerine , bir bu eksikti. Yanımda giden araba yavaşladı

"Leyla"dedi içinden bir ses

Araca döndüğümde direksiyon koltuğunda Oğuzu gördüm. Cevap vermeyecektim

"Çok yağmur yağıyor ıslanma gel yurda bırakayım"dedi . Ben sana güvenir miyim be. Tanımadığım bilmediğim insanın arabasına binecek değildim. Asla aldırış etmedim seslenmesine , yürürdüm yurda kadar daha iyiydi

"İnat etme hasta olacaksın hadi bin bırakayım , kız kardeşimde var arabada yanlış bir şey düşünme"dedi

Yönümü ona doğru döndüm. Arka cam açılmış az önce kantinde gördüğüm kız arka koltuktan bana doğru el sallıyordu

"Tramvaylar bozuk diye geliyorum, yoksa binmem arabana"dedim koltuğa otururken

"Binmezsin biliyorum"dedi ısıtıcının ayarını artırırken

"Abi hadi tanıştır"diyerek arkadan dürttü  sabırsızca arkamda ki kız

"Tuana, kız kardeşim, sizin bölümde birinci sınıf"dedi

"Memnun oldum , Leyla"diyerek arkamı dönüp elimi uzattım

"Biliyorum bilmez miyim. Meşhur Leyla" dedi Tuana . Gözlerimi dikip Oğuza baktım. "Yok yok abimden bilmiyorum, ben seni okuldan biliyorum, herkes senin notlarını konuşuyor, senin notlarınla çalışıyorum ben çoğu zaman"dedi

LEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin