Yıldızların altında

41 13 65
                                        

🎶Mert Demir = İkimize birden

🎶Selin geçit = Farkında değildin

🎶 Seksendört = Ölürüm hasretinle

" Yıldızlar hep mutlu anlara mı şahitlik ederlerdi yoksa insanlar , yıldızlar güzel diye mutlu anlarını onların göreceği yerlerde mi yaşarlardı . Herkesin kendine ait bir gökyüzü vardı , ben buna inanıyordum . Kimi gökyüzünü yıldızlarla süslerdi , kimi sevdikleriyle , kimi güzel anılarla , kimi ise gözyaşlarıyla . Ben kendi gökyüzümü onunla süsledim . Çünkü biliyorum ki bu simsiyah gökyüzünü onunla süslersem siyah bile başka bir anlam kazanacak benim için . Benim gökyüzüm mutlu anlara şahitlik etmedi pek . Tanıklık ettiği nadir mutluluklarımı da saklıyordur herhalde . Çünkü gökyüzü benim anı kutumdu . Bana bir anne gibi sahip çıkar , anaç tavrını sonuna kadar üzerimde hissettirirdi . Kimi zaman bir baba gibi beni korur kollar , görünmeyeyim diye siyahlara bürünürdü . Hoş bu siyahlara bürünme işi bende yaralar açardı biraz ama , bunun bir önemi yoktu . Gökyüzümün bana yaptığı o kadar iyiliğe karşılık bir kere canımı yaktı diye onu acımasızlıkla suçlayamazdım .
       Ben Emir , gece gözlü çocuk ... Gözleri karanlık ama ruhu gözlerinden de karanlık olan çocuk , aldatılan ama aldatmayı bilmeyen , terkedilen ama terketmeyi bilmeyen , sözler veren ama kendisine verilen sözler hep yarım bırakılan , sevilmeyen ama sevmekten de asla vazgeçmeyen o çocuk ...

Saat gece yarısını çoktan geçiyordu . Bense kaldığım tek odalı küçük evimden çıkmış sahil kenarına doğru ilerliyordum . Geceleri sahil havası almak bana iyi geliyordu . Koyu mavi bisikletime atladım ve kulaklarımı takıp rastgele bir şarkı açtım .

Esen rüzgar ve gökyüzündeki parlak yıldızlar bana yıllar öncesini hatırlatmıştı . Doğduğum gün fazla gelmiştim bu dünyaya , doğduğum gün bana annem tarafından haykırılmıştı sanki hiç sevilmeyeceğim , sevgiye layık görülmeyeceğim ... Sevse annem severdi beni . Doğduğum gün  annem tarafından ıssız bir sokak parkındaki banklardan birinin üstüne bırakılmıştım . İstenmeyen biri olmuştum doğduğum gün , ne yapmış olabilirdim ki henüz hiçbir şeyin farkında değilken , daha sonra maddi durumu iyi olan bir aile tarafından evlat edinilmiş ve herkese göre harika bana göre ise kötü olan yıllarımı geçirmiştim . Belli bir yaşa gelince ise tek başıma tek odalı evime yerleşmiş orada yaşamaya karar vermiştim , ve bu hepsinden daha huzur vericiydi .

Her çocuğun yeri ailesinin yanıydı . Çocukluklarını onların yanında mutlu bir şekilde geçirirlerdi . Bense çocukluk olarak adlandırılan o dönemi ailemden uzakta ve acı içinde geçirmiştim ...

Sahile vardığımda denizin durgun olduğunu gördüm . Normalde fazla dalgalı olurdu ama bugün bir değişikti . Gökyüzünde yine yıldızlar o kadar fazlaydı ki insanlara büyük bir görsel şölen sunuyorlardı ama bu güzelliği seven pek yoktu sanırım .

17 yıldır her acımda yanımda yıldızlar vardı , annem tarafından terk edildiğimde bile ... Ben de günlük gibi kullandım onları , ne yaşadıysam hepsini gelip onlara anlattım . Hep ilgiyle dinlediler beni , hep sarıp sarmalayan taraf oldular . Bir kez bile onlar tarafından yarı yolda bırakılmadım .

Deniz kenarındaki banklardan birine oturacaktım ki ufak bir ağlama sesi işittim . Birisi ağlıyordu ama acıyla , hemde basit bir acı değildi bu . Acaba gecenin bir yarısı hıçkıra hıçkıra ağlayacak kadar ne yaşamıştı ?

Kafamı sağa sola çevirdiğimde ağlama seslerinin az ileride oturan kızdan geldiğini anladım . Hemen hemen benimle yaşıt gibi görünüyordu . Yanına gidip konuşmak , ne olduğunu sormak istedim ama yanlış anlamasından da korkuyordum . Tam dönüp gidecekken kalbim el vermedi ve yanına gittim . Hâla ağlıyordu ve ağlarken bir yandan da

Tek bölümlük hikayeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin