BÖLÜM:59 FİNAL

19.3K 1.1K 824
                                    

Evet...

2 yıl sonra

"Defne sende gelecek misin?" Kitaplarımı toplayıp sesin geldiği yere baktım. Tuana yanındaki kızlar ile bana bakıyordu.

"Yok işim var benim gidin siz." Dedim.

"Biliyoruz biz senin işlerini." Dedi göz kırparak. Gülerek göz devirdim.

Kitaplarımı alıp hızla üniversitenin bahçesine çıktım. İki yıl geçmişti şu an hukuk bölümündeki ikinci yılımdı. Azra ile ikimiz İstanbul da okuyorduk haftada iki gün görüşebiliyorduk ama ikimizinde bulunduğu yerler birbirine uzaktı. Azra da okuduğu üniversite de psikoloji okuyordu. Arslan ile bir ev tutmuştuk. Ve artık ilişkimiz gizli değildi. Sosyal medyadan fotoğraflarımızı paylaşabiliyorduk. Tabi başta okul arkadaşlarım çok şaşırmış ve bazıları bana hakaret etmişti. Umrumda değil.

Arslan artık öğretmenlik yapmıyordu. Bu tempo onu çok yorduğu için sadece özel öğretmendi. İstanbuldaki şirketlerinin başındaydı. Bende dönem dönem bir kafede çalışıyordum. Bugün... Doğum günümdü. Azra ile bir yerde bulaşacaktık. Tabi o sürpriz yapacaktı anlamıştım ama anlamazdan gelecektim. Üniversiteden çıktığımda ileride Arslan'ın arabasını gördüm. Tamam Defne gülme ve bilmiyormuş gibi yap. Mutlu bir şekilde arabaya ilerledim ardından bindim. Arslan ben gelince telefonunu kapattı. Sabah kalktığımda bana kahvaltı hazırlayıp gitmişti, şirkette işi çıkmıştı, bugün onu ilk görüşümdü ve bir iyi ki doğdun bekliyordum. Ama o gülümseyip arabayı sürdü. Kaşlarım çatılsada bir şey demedim.

"Günün nasıl geçti?" Dedi.

"İyi klasik geçti, tabi bugün biraz farklı." Dedim. Ama o anlamayan bakışlar ile bana baktı.

"Farklı?"

"Evet!" Dedim sinirden gülerek. Düşündü ve bir dakika sonra tekrar bana döndü.

"Farklı olan ne güzelim?" Arslan canına mı susadın?

"Ciddi misin?" Dedim inanamayarak. Eve geldiğimizde arabayı kenara çekti. Yaşadığımız yer güzeldi aslında ben fazla büyük ve pahalı bir yer istemesemde Arslan da benimle olduğu için lüks bir daire de oturuyorduk.

"Defne kafam çok dolu bu aralar unuttuğum bir şey mi var?"

Hani insan biraz düşünse en kötü yıldönümü bile der! Arslan'ın aklına Doğum günü gelmedi.

"Doğum günüm." Dedim ona bakmayarak. Pişmanlıkla iç çektiğini duydum.

"Defne... Ben çok özür dilerim, tamamen unutmuşum bunu telafi edeceğim, Ne istersin hediye olarak?" Bu adam ciddi mi? Umarım rüya görüyorumdur! İlk başta gerçekten dolu olduğu için unuttuğunu anlıyordum ama iyi ki doğdun demek yerine

"Ciddi misin? Sence hediye falan umrumda mı! Utanmadan soruyorsun bir de, doğum günün kutlu olsun demen bile yeter hala karşıma geçmiş ne istersin diyorsun!" Dedim ve sinirle arabadan indim. Bir de gizlice de değil direkt yüzüme soruyor ne istersin diye! Bari gizlice yap adam ya!

Arkamdan indiğini duydum. Apartmanın bahçesine girmiştim ki kolumdan tutup beni kendisine çevirdi.

"Yaptığım öküzlüktü-"

"Sonra konuşalım." Dedim ve ondan kurtulup apartmana girdim. Beni şaşırtan da arkamdan gelmeyip arabasına binip gitmesi olmuştu. Telefona gizli gizli bakmalar falan neler oluyordu? Doğum günümde kendimi bunaltmak istemediğim için Arslan'ı kafamdan attım. Asansöre binip 13. Kata bastım. Katta indiğimde kendi daireme girdim, ardından Azra'dan mesaj geldi.

MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin