Bayram Özel

2.7K 166 103
                                    

2016/Rize

Karnımı tutarak önümdeki baklavayı Barış'ın önüne itekledim. Baklava çok sevmezdim zaten sevsem bile babam zorla ağzıma çeşit çeşit et tıkıştırdığı için canım istemezdi. Kurban bayramlarını bu yüzden sevmiyordum yorulduğum yetmezmiş gibi birde zorla et yediriliyordu. Seçim hakkım bile yoktu.

Barış önüne ittiğim baklavayı görünce gülümseyerek kulağıma eğildi.

"Yarın hatırlat sana sütlaç yapayım"

Sütlaça hayır diyemesemde Barış'a maç yaparken hoşlandığım çocuğa faul yaptığı için küstüm. Omuz silkerek önüme döndüm.

"Senin sütlaçına mı kaldım be uğursuz"

Kaşlarını çatarak hafifçe saçımı çekti. Bu sus demekti ama ben susmayı pek sevmezdim.

"Ancak zaten faul yaparsan durdurursun Yakup'u sen beceriksiz"

"Sen çok oluyorsun Zuhal hanım haberin olsun"

İyiden iyiye sinirlenmesi hoşuma  gidiyordu. Tişortünün eteklerini çekiştirerek kulağının dibine kadar girdim.

"Barış şahsi fikrim bence Yakup seni top diye oynar"

Az ileride annelerimizin çay içtiğini umursamadan Barış sandalyesinden hızla kalkmış ve beni kovalamaya başlamıştı. Aptal çocuk egosu kendinden büyük olduğu için onu sinirlendirmek çok kolaydı.

"Kiz akşam akşam gene ne diye koştiriysınız"

Emine teyzeye cevap veremeden Barış'a yakalanmıştım. Bu çocuk sürekli beni kedi gibi ensemden tutmayı bıraksa daha iyi olurdu. Kendimi kedi gibi hissettmek gururumu zedeliyordu.

"Kizum ciddi diyrum bir daha Yakup de ikinuzu da denize denuze dökerim şaka yapmayrum"

Oflayarak eline vurdum. Adama bak bir sevdiklerime karışmadığı kalmıştı onu da yapıyordu. Pes yani!

"Asıl Yakup seni denize döker be ayaksız"

Barış yeniden beni kovalamaya başlayınca ona öpücük atarak bahçenin arka tarafına doğru koşmaya başladım.

"Amına koyayım"

Bağırarak telefonumun ışığını çıkarıp bastığım yere baktım. Annemin yarın temizlemek için ayırdığı adını bilmediğim bir koyun organına basmıştım hemde inanılmaz kötü kokuyordu. Ağlayarak ayağımı çektim.

Arkamda hissettiğim adım sesleriyle başımı çevirip ağlamamı daha da abartarak yere çöktüm.

"Barış şu koyunun şeyine bastım çok pis kokuyorum kusucam"

Bileğimden çekerek ayağa kaldırdı. Kolları altına alıp saçlarıma ufak bir öpücük kondurdu.

"Mis gibi kokaysin kizum uydurma"

İnanmayan gözlerle omuz silktim.

"Yalan söylüyorsun oğlum"

Yanaklarımı sıkıp saçlarıma yeniden bir öpücük kondurdu.

"Valla güzel kokaysin kizum niye yalan edeyum"

Dolu gözlerle dudaklarımı büzünce yanaklarımı öpmeye başladı.

"Çiçek gibi kokaysin diyrum zuzu üsteleme"

Gülümseyerek saçlarını karıştırdım.

"Bence de öyle kokayrum Yakup hep öyle diy zaten"

Kaşlarını çatınca kovalamaya başlayacağını anlayıp kolları arasından çıktım.

"Zuhal koşma lan karanlık burası"

Uyanmasına rağmen durmamıştım düşersem tutardı rahattım.

...

Hem Bayram Özel oldu hemde ergen Barış ve Zuhali görmüş olduk

Bence ergen halleri aşırı tatlı

Bu arada yorum ve oy kotası hâlâ geçerli söyleyeyim dedim aaa sizde söyletmeyin bana ya atıverin oy ve yorum utanıyorum söylemeye ndjdj

Ergen Barış ve Zuhal bir şarkı olsaydı?

Milli soru geldi

Yazması Oyalı / Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin