27

227 14 194
                                    


✭༻

"Hoş geldin kızım." dedi bir kadın bana doğru yaklaşarak. Başımı salladım ve etrafa bakındım. "Dinçer geldi, yukarıda seni bekliyor."

"Teşekkür ederim." Çantamı kenara koydum ve beyaz merdivenlere yönelerek yukarıya doğru çıkmaya başladım. Bu sırada eve bir kargaşa hakimdi. Özellikle aşağıda sürekli bir yerlere bir şeyler taşıyan kadınlar çok stresli görünüyordu. Dinçer'e bunu soracağımı aklımın bir kenarına kazıdım ve yukarıya çıkarak odaları aramaya başladım.

İlk açtığım kapıda Dinçer'i görmek beni şaşırtmıştı. Üstünü giymeyi yeni bitirmiş olmalıydı ki bu nedenle kıravatını düzeltiyordu. Beni gördüğü gibi yüzüne bir gülümseme hakim oldu. Beyaz gömleğiyle uyumlu olan siyah kıravatına, ütülenmiş siyah keten pantolonuna baktım. Bu adamın stilisti kimdi?

Bir şey demeden kapıyı kapattım ve koskocaman odanın içerisinde yavaşça yürüyerek ona yaklaşmaya başladım. "Dinçer, aşağıda ne oluyor?" dedim kafa karışıklığıyla.

"Bu gece için hazırlık yapıyorlar. Son dakika sürprizi, misafirlerimiz gelecek." dedi aynaya bakarken. Yavaş adımlarla ona yaklaşıp kıravatını elinden aldım ve kıravatını bağladım.

"Öyle mi, kimmiş o misafirler?"

Ben kıravatıyla ilgilenirken o, soğukkanlı bir şekilde kol düğmesini seçiyordu. Beni birkaç saniye yanıtsız bırakmasının ardından cevapladı. "Sezar Resmi." dedi kim olduğunu bilmediğim bir isim söylerken. "Saygıdeğer bir iş arkadaşım. Aynı zamanda büyük bir organizatörün baş sahibi."

"Organize edilmesi gereken bir şey mi var?" Ama İstanbul'a daha yeni gelmiştik...

"Maalesef." Türkiye'ye geldiğimiz gibi Dinçer'in telefonları susmak bilmemişti. "Haberdar olman için seni aradım ama meşguldün... Yine ne cadılıklar peşindesin acaba?" Boynumdan öptükten sonra iki kol düğmesini havaya kaldırdı. "Sence?"

İki kol düğmesine de baktım ve en güzelini seçtim. "Savaşa gitmiyoruz sonuçta." dedim sağ elindeki düğmeleri seçip alarak.

"Belki de savaşa gidiyoruzdur." Bir kaşım havaya kalkarken düğmelerden birini aldım ve bileğinden tutarak elini havaya kaldırdım.

"Misafirler demiştin... Başka kim geliyor?" Kol düğmesini taktıktan sonra aynasının önündeki çekmeceye yaklaştım ve çekmeceleri kurcaladım. Dinçer'e bunların yakışacağı konusunda şüphem yoktu.

O sırada sorumu cevapladı. "Karısı Sibel Resmi de geliyor." Güzel bir kol saati bulma arayışım devam ediyorken Dinçer yanıma geldi.

"Karısı neden geliyor?"

"Seni görmek istedi."

Cevabı karşısında yandan yandan ona baktım. "Beni mi görmek istedi?" Kaşlarım anında çatıldı. "Jül Sezar'ın karısı beni görmek için mi geliyor yani?" Güldüm. "Hanımefendinin benden nasıl haberi olmuş peki?"

Dudaklarını birbirine bastırarak sempatik bir şekilde gözlerime baktı. "Çenesi düşük kardeşim biraz çevresine senden bahsetmiş de o yüzden."

SİBİRYA EKSPRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin