Elimi başımın üzerinde tutarak güneş ışığından korumaya çalıştığım gözlerim ne yazık ki açılmıştı. Sabah huysuzluğuyla etrafa kötü bakışlar atarken nerede olduğumu anlayınca çığlık atmıştım. Ben Barış'ın evindeydim üstelik başım sanki biri tabakla vuruyor gibi acıyordu. Tabakla vurulma acısını nereden biliyorsun derseniz o uzun hikaye konumuz bu değil. Üzerimde Barış'ın olduğunu tahmin ettiğim siyah bir tişört vardı altımda hiçbir şey yoktu.
Ne!
"Barııış!"
Cevap gelmeyince dayanamayarak üzerimdeki ince battaniyeyi itekleyip ayağa kalktım. Dün geceye dair hatırladığım tek şey Barış'ın kucağında olduğumdu. Allah'ım aklıma mukayyet ol. Dün gece ne yaşadık lan biz!
Koşarak evi dört döndüm hiçbir yerde yoktu Allah'ın cezası.
"Barış nerdesin bak çık yoksa fena yaparım"
Evde yoktu tabii duymazdı yeni çağ dinazoru. Hem benim aklımı çeliyordu hemde beni bırakıp gidiyordu. Pislik T. Rex
Anahtar sesiyle nefesimi tutarak kapıya baktım. Gelen oydu hemde yüzünde anlam veremediğim bir hali vardı.
"Sen benim aklıma mı girdin lan bayır domuzu"
İçeri girer girmez attığım çığlıkla şok olmuştu. Sesim çok gür çıkmıştı bunu bende beklemiyordum yalan yok.
"Şortun nerde senin?"
Sorusuyla koluna vurdum sertçe.
"Sen daha iyi bilirsin şortum nerde benim"
Barış bir şey söylemeye kalmadan dudaklarımı ısırmaya başlayınca koşmaya başlamıştı bende ardından tabii.
"Hayır madem aklıma giriyorsun bari giyinik bıraksaydın pezevenk"
Koltuğun arkadasından ayaklarıma doğru bir yastık fırlatarak ellerini teslim olurcasına havaya kaldırdı.
"Ben en son gördüğümde üzerinde şort vardı ayrıca pezevenk ne lan elimi bile sürmedim sana gece"
Ayaklarımın dibine düşen yastığı ona geri fırlatarak kovalamaya devam ettim.
"Ya uçana kaçana, düşene kalkana da yürümezsin be bir kadın da senin şu gazabından sağ çıksın be kardeşim"
"Bana diyene bak dün üç erkek senin için kavga ederken şımarık şımarık kararsız kaldım diyordun"
Bu ne ara olmuştu hiçbir fikrim yoktu bence kesin yalan söylüyordu. Barış kaçmayı bırakıp birden dibimde bitince bende ters psikolojiyle olsa gerek kovalamayı bırakmıştım.
"Dün senin ne işin vardı orda?"
Sorusuyla omuz silkerek arkamı döndüm. Zaman kazanmaya çalışıyordum ama Barış bileklerimden yakalayınca buna pekte bir vaktim olmamıştı. Yeni yeni olanları idrak etmiş olmalıydı ki birden öfkelenmişti. Bileğimi ondan kurtararak işaret parmağımı dudaklarının üzerine kapadım.
"Şimdi anlatacağım ama celallenip yarıda kesmeyeceksin tamam mı modern dinazor"
Başını olumlu anlamda sallayınca anlatmaya başladım.
"Berra ve Naz bu ara işleri yüzünden aşırı yoğunlardı, onlar dışında ki tek arkadaşım Atahan bazen bana katlanamıyor bende kendime yeni arkadaşlar edinmek için iş yerinden kızın biri çağırınca gittim o partiye ama hepsi senin yüzündendi. Öyle yanlız savunmasız bıraktın ki beni Barış ben afalladım ne yapacağımı edeceğimi bilemedim. Senden nefret ediyorum beni hep yanlız bırakıyorsun zaten o zaman da o kıza inanmıştın bana değil. Ben kimseye vurmam bunu en iyi sen biliyorsun. Nefret ediyorum senden"
Sonu doğru kısılan sesimle Barış'ın hâlâ dudaklarında olduğunu unuttuğum parmağımı kibarca öpmesi ve gözlerindeki öfkenin yumuşaması bir olmuştu. Sağ gözümden bir damla yaş akınca hâlâ çekmediğim parmağıma ufak bir öpücük daha kondurmuştu ardından bir öpücük daha.
"Bende bazen kendimden nefret ediyorum ne yapalım"
Biz iki mal ayakta birbirimize bakarken zil çalınca panikle kiler odasına koştum. Off basılmıştık!
Bir şey yapmıyorduk gerçi ama olsun gören yanlış anlardı basılmıştık. Barış sabır çekerek kapıyı açmaya giderken bende kilerin kapısının arkasına çökmüş patatesleri izliyordum.
"Antremandan sonra göremedim nerdeydin?"
Ses Berkan'a aitti.
"Eve geldim öyle sen niye beni aradın ki"
Off ne nezaketsiz bir adam bu ya. Modern T. Rex resmen. Çocuk seni görmek istemiş öyle bir nedeni mi olması gerekiyor.
"Ben dün Berra'yı öptüm amk dünden beri aramalarıma falan çıkmıyor yanlış bir şey mi yaptım"
Yuh hayvan! Allah'ım bu aşağılık topçu yuvasında ne oluyor böyle herkes birinin namusuna göz dikmiş çıldırmak üzereyim ama.
"Karşılık verdi mi?"
Barış'ın şaşırmak ya da kızmak yerine sorduğu soru beni daha çok delirtmisti. Ne yani erkekler dünyasında işler böyle mi yürüyor.
"Evet ama şimdi bakmıyor mesajlara aramalara"
Barış'ın gülümseyen sesi kulaklarıma dolunca merakla kapıya daha çok dayandım. Neye gülüyordu bu aptal hamsi.
"Utanmıştır cimcime sen bir süre bir şey yapma o illa arar"
Adamdaki rahatlığa bak gerçekten yüz dönümlük arsa gibi yani. Allah bilir bu taktiklerle kaç kız kandırdı bayır domuzu.
"Bu taktikleri bütün kızlara uyguluyor musun kardeşim"
Berkan içimi okumuş gibi Barış ile alay edince Barış'ın keyifsiz sesini duydum. Oldukça kısık çıkmıştı sesi.
"Şu aralar kimseye taktik falan uygulamıyorum kardeşim delinin biri bana uyguluyor işin kötü tarafı işe de yarıyor amına koyayım"
Olay merakımı gittikçe cezbeder hâle gelmişti. Neler diyordu bu tabiatını bulamamış hayvan.
"O mu?"
Berkan'ın sorusuyla Barış bir süre susmuştu. Sonra da ikisi de konuşmayı kesmişti. Yarım saat gibi bir süre hiç konuşmadan oturmuşlardı. En sonunda Berkan gitmeye karar verdiğinde içimden bir dua ettim. Patatesin soğanın arasında az kalsın çürüyordu gençliğim.
Kapı sesini duyar duymaz hiç beklemeden kendimi dışarı attım. Barış kahkaha atıyordu halime. Sıkıntıdan saçımı başımı yolmuştum.
"Hhh Barış ben hâlâ sexsi filmlerdeki ablalar gibi dolanıyorum kıyafetlerim nerede benim?"
Kendini koltuğa atarken normal bir şeyden bahsediyor gibi gözüyle banyoya giden koridoru işaret etti.
"Banyoda ama ıslaktır büyük ihtimalle hâlâ, sermeyi unutmuşum"
Gözlerimi kapayarak kendimi Barış'ın yanına attım şok içinde.
"Barış birde küvet fantazisi mi yaptık utanmadan"
Ağlamaklı çıkan sesimle sorduğum soruya ne saçmalıyorsun bakışları atıyordu.
...
Bu kısımda çok bir olay yok ama sabah Zuhal'in kendini evde bulduğu anı diğer bölüme eklesem bölüm uzun olurdu ve bayardı o yüzden bunu ayrı bir bölüm olarak attım
Umarım sıkılmamışsınızdır
Bu arada yeni kararımı açıklıyorum ben sanırım oy ve yorum sınırı koyacağım çünkü şu sıcakta hemde finallerim gelirken düzenli bölüm atmak pek kolay değil sizin isteğinizle gaza geliyorum o yüzden biraz dayanışma yapmamızın bir sakıncası yok
Ben şuan için 40 oy 30 yorum olarak belirledim
Bays
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazması Oyalı / Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Hah yazman da oyalı, köyden indim şehire falan mı çekiyoruz hayırdır"
