Dedemin söylediklerini ben daha idrak edememişken alışık olduğum ama kısacık bir zamanda unuttuğum o tokadı bana atmıştı. Elleri saç diplerini bulduğunda çığlığımı atmıştım. Yanımdaki Şebnem teyze de tıpkı benim gibi bağırmıştı ilk defa dedeme karşı gelerek hep kapalı tuttuğu ağzını açıp yalvarmaya başlamıştı.
"Siktir git! Hemen evden çık yoksa bu şeytanın yerinde sen olursun!" Şebnem teyze bana öyle bir baktı ki adeta özür diliyordu. Gülümsedim ona ben gülümsemeyi sevmezdim onun yerine kahkaha atardım ama şu durumda bunu yapsaydım delirdiğim düşünülebilirdi.
Şebnem teyze bizi yalnız bıraktığı an dedem ellerini saçlarına dolayıp duvara doğru kafamı sürttü. "O ağzını bir daha kullanamayacaksın. Ah benim aptal torunum kim gelecek şimdi? Kimin umrundasın ki sen?"
Haklıydı. Kimin umrundaydım ben? Beni doğuran kadının mı? Ya da baba bile demediğim benim için ağzını dahi açmayan adamın mı? Aynı karnın içi de büyüdüğüm ikizim mi beni umursuyordu? Abi demeye dilimin varmadığı abilerim mi? Sahi dede beni neden kimse umursamıyor?
"Kurtulabileceğini mi sandın İzem?" Sanmadım dede, senden kurtuluş yok... Kafamı bir kez daha duvara doğru vurdu başım çok ağrıyordu. "Sen benden kurtulamazsın ama ben senin o iğrenç sesinden kurtulabilirim. Öyle değil mi torunum?" Ellerini saçlarımdan çekip yanaklarıma koydu. Nereden çıktığını anlamadığım bir bıçak vardı iç cebinde. Ağzımı açmam için baskı uyguladı.
"Lanetli ağzını aç hemen!" Ben Ahsen İzem, dedemin de dediği gibi lanetliydim. Bu lanetim daha annemin kokusunu alamadan başka bir kadının kolları arasına bırakılmamla kendini belli etmişti. "Aç dedim lan!" Bir kez daha kafamıduvara vurduğunda kulaklarımın uğuldadığını hissettim. Dedem hem yanaklarımı sıkıyordu hem de burnunu kapatmıştı kalbim o kadar hızlı atıyordu ki...
Nefessizliğe dayanamayarak ağzımı açtım bu anı beklediği için dilimi tuttu ben ağzımı açar açmaz.
O elini cebine atmışken dışardan bir ses duydum. Bu ses silah sesiydi. Dedem bir lanet daha okudu hemen ardından kafamı tekrar duvara vurdu bu defa bilincim tamamen kapanmıştı...
...
Serdar Karasoy bu kurşunların Selim Karasoy'un silahından çıkmadığını biliyordu. Hatta kimin geldiğini de biliyordu.
Oturduğu kasvetli villanın kapısı açıldığında gördüğü kişi ile dumura uğradı. O torunu Demiri bekliyordu ama karşısındaki çocuk...
Hala dilinde tuttuğu bıçak ile ufak bir çizik atmıştı ama ensesinden tutulup fırlatıldığında bu kişinin yalnızca bir çocuk olmadığına kanaat getirdi.
Emre Akar kesinlikle bir çocuk olamayacak kadar büyümüştü. Bakışlarındaki nefret aynıydı neredeyse.
"Seni uyardım. Seni uyarmıştım Serdar Karasoy!" Serdar Karasoy daha önce nasıl herkesin sevdiklerine zarar verdiyse Emre'nin de en sevdiğine ablasına zarar vermişti.
"Şu aptal hırsın için kendi oğlunla benim ablamı öldürdün lan sen!" Ablası, Buse Karasoy. Hırsı uğruna öldürmüştü Serdar Karasoy üstelik bir saniye bile kalbi acımamıştı bunu yaparken. 17 sene önce o arabanın frenlerini patlatırken hiç acımamıştı. Kendi evlatlarını, doğacak olan torunlarını elleri ile bir mezarın içine götürmüştü.
"O kapıda bir söz verildi! Sen bir daha bizim olana elini sürmeyecektin!" Sanki 17 senenin hırsını alıyordu Emre. Serdar bey gibi şeytanın kendisi olan adam dahi ne dediğini anlamamıştı. "O gün bu kız o kapıdan annesinin kucağında çıksaydı eğer benim olacaktı. Ne Melis abimle nişanlanacaktı ne de sen rahatça nefes alabilecektin." Emre bu sefa parmağını ona doğru salladı.
"Ama artık ne sen, ne de herhangi bir Karasoy rahat nefes alamayacaksınız! Yeğenimi de alacağım sizden, kızınızı da! Ben abin değilim Serdar bey, ben aşık olmam. Emre Akar bundan sonra hiçbirinize nefes aldırmayacak." Serdar bey karşısında bir çocuk görmeyi bekliyordu, kendisinden bu kadar emin birini görmeyi kesinlikle beklemiyordu. "Sen," dedi Emre yerde baygın yatan Ahseni göstererek. "Bundan sonra ne ona, ne de Ahuya elini, dilini uzattığını görürsem, duyarsam seni kendi evinin bahçesine gömerim!"
Son kez vurdu Serdar beyin suratına Emre. Serdar bey güçlü bir adam değildi ona karşılık verilmediği için o kendisini üstün, güçlü gören bir aptladı.
Emre yan tarafa koyduğu silahını aldı ilk önce, onu beline yerleştirdikten hemen sonra yerde uzanmış olan, yüzünde ve kafasında kan lekesi olan Ahsen İzemi kucakladı. Neden korktuğunu anlamadı ama bu hali onu fazlasıyla korkutmuştu. Abisini arayan Canerin söyledikleriyle ne kadar kısa dürede gelmişti hiç bilmiyordu. Canere evin hizmetlisi olan Şebnem hanım haber vermişti Canerse hiçbri şeyden habersiz evlerine en yakın olan kişiye, en iyi dostuna haber vermişti.
Arka koltuğa yerleştirirken ön kapıdan içeri birkaç araba geçti hepsini plakalarından tanımıştı zaten. İlk arabanın içinden çıkan Selim Karasoyla gözgöze geldi ilk önce Emre. Senelerdir kendi öz yeğenine babalık yapan bu adama karşı anlamsız bir nefret vardı içinde.
Hemen ardındaki arabadan inen Yusuf Karasoy ve Melis Karasoyu gördüğünde hafifçe gülümsedi. Melis dedesinin Ahsen İzem yerine kurban seçtiği torunuydu. En son arabadan inense Asrın Karasoydu onun gözlerinde diğerlerine nazaran pişmanlık vardı.
"Kızım nerde Emre?" Öyle sinirliydi ki Selim Karasoy bu gözlerinden okunuyordu. "Arabamda, yolu açın da hastaneye götüreyim kızını. Yoksa beyin kanamasından ölüp gidecek gencecik yaşında." Selim beyin gözlerinden ateşler çıkarken Emre yalnızca sırıtıyordu kendisi arabasına doğru ilerlemek adına arkasını döndü orada çıkan karmaşaya pek bulaşmak istemiyordu.
"Ha bu arada, sen boş ver kızını o bana emanet ama azrailin babanın peşini bırakıp bırakmayacağından emin değilim babalık." Selim bey anlamazken Emre'nin arabası yanından geçip gitmişti bile onun hemen ardından çıkan Asrın onun da ardından Yusufla Melis çıkmıştı. Selim bey aynı şekilde arabasının kapısını açmışken olayları sessizlikle izleyen korumalardan birine seslendi. "Babama bak, kötüyse ambulansı ara Zahit." Aklında yalnızca kızı varken hızlıca bindi ve gitti.
Nasılsınızzzz
•Hayırlı bayramlar hepimizee
•Köye gidilip etler doğrandı mı?
•Bu arada söylemeyi unuttum ben iş hayatıma son verdim, üç günde çalışmanın bana göre olmadığına kanaat getirdim udjdksidkkd
•Ayy bu bölüm biraz olaylar olaylar, biliyorum hepiniz her şeyden habersiz evinde kızına masal anlatan Demir gibisiniz. Biraz karmaşık olmuş ama bir sonraki bölüm geçmişe gidebiliriz. Geçmiş her şeyin aydınlanmasına sebep olabilir.
•Sizce Ahsen İzeme ne olacak?
•Şimdi Ahsoyu öldürüp kaçak gelinler finali gibi final yapıyormuşum hdhskjsnsj (her şakanın altında bir gerçek yatar)
•Biraz daha uzun tutmaya çalıştım bölümü olmuş mu (150 kelimecik fazla yazdım ksjskj)
•Emre Akar????
•Severiz bence Emre'yi az biraz piç ama ne yapacağız wattyboy bu çocuuk
•Bölüm nasıldı bakayım?
•Bayramın son gününe kadar bölüm atmazsam buraya ne kadar harçlık topladık yazalımmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHSEN İZEM KARASOY (gerçek ailem)
Teen FictionStaj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?