19. bölüm

8.7K 741 52
                                    

Yıllardır yaşadığı eve adımını ilk attığı an başına geleceklerden haberdardı Ahsen İzem. O Serdar Karasoy'un kendine göre yetiştiremediği ilk torunuydu. Serdar Karasoy, otoriter kuralcı bir babaydı. Bu kuralları yalnızca çocuklarını değil torunlarını da etkilemişti her zaman.

Belki diğer torunlarına hiçbir zaman fiziksel bir şiddet uygulamamıştı ama hepsinin ruhuna iz bırakacak bir bıçak darbesi bırakmıştır.

Kapıyı açan kadına baktı Ahsen, onlarla beraber senelerdir çalışan her çektiğine şahit olan Şebnem hanıma. "Kızım?" Diye sordu Şebnem hanım, sanki gözleri burada ne işin var diyordu. "Ben eşyalarımı almaya geldim abla." Yalnızca eşyalarını alıp çıkamayacağını biliyordu Ahsen İzem.

Şebnem belki gözleriyle defalarca ikaz etti gitmesi için ama Ahsen görmedi. Evin içine girdiği zaman Demirin samimi evinden sonra bu kasvetli hava sanki onun ruhunu karartı. Ya da o da farkındaydı dedesine defalarca karşı gelişinin bir bedeli olacağının.

"Had bilmez torunum gelmiş." Serdar beyin ses tonu dahi tüyler ürpertici şekildeydi. Asrının arabası bahçeye giriş yaptıktan hemen sonra Ahsen İzem ile geldiğinin haberi onun yaşlı kulaklarına gitmişti. "Eşyalarımı almaya geldim." Bedeni de tıpkı sesi gibi titriyordu. Korkuyordu. "Demek seni evlerinde tutacak kadar çok sevdiler ha torunum? Annen mi söyledi eşyalarını topla da gel kızım diye?"

Anne... Ahsen İzem için hiçbir zaman anlamlandırılmamış olan bir kelimeydi. Doğduğu ilk an anne olarak bildiği kadın tarafından iteklenmişti. Doğduktan 17 sene sonra yeniden bulduğu annesi ise bir defa dahi kolları arasına alıp sarmalamamıştı. Ben buradayım dememişti.

"Dilini mi yuttun torunum?" Ahsen buna da cevap vermezken Serdar bey tekrardan konuştu. "Umarım kesecek olduğum dilini yutmamışsındır dedeciğim."

...

Ilgazın kalbini tutuşu ile herkeste bir panik havası oluşmuştu. Daha bir kaç saniye öncr ikizin değilim diyen Ahu İzel koluna girmişti, eve yeni girmiş olan Asrınsa kardeşinin doğer kolundan tutmuştu. Selim beyse ambulansı aramıştı. Oğlunun bu hallerini biliyordu. Ne zamanki Ilgazın aklı erişti bazı anlarda kalbini tutardı.

Ülkenin en iyi kalp damar cerrahisi olarak bilinen Selim Karasoy kendi oğlunun derdini bir türlü anlayamamıştı. Bebekliğinde bile bazı anlarda öyle ağlardı ki yüzü morarırdı. Senelerdir derdinin çaresini bulamamıştı. "Ilgaz, özür dilerim. Çok özür dilerim yemin ederim öyle demek istemedim." Ahu korku ile konuşmuştu sanki Ilgazı o hale o sokmuş gibi korkuyordu.

Evdeki hareketliliği fark eden Yusuf aşağı kata girmişti. Kardeşinin yüzünün kızardığını gördüğünde endişelendi. Selim bey tam önünde nabzını kontrol ediyordu ama her zaman olduğu gibi stabildi. Buna anlam veremiyordu.

Ambulansın eve gelişi evdekilerin tekrardan hastaneye gidişi o kadar kısa zamanda gerçekleşmişti ki hiç kimsenin aklına Ahsen İzem düşmemişti. Ilgazın 3 gün boyunca kalp ritmi takip edilecekti. Bunu Selim bey istemişti buna sebep olan her neyse bulmak için çabalayacaktı.

"Oğlum? İyi misin?" Aslı hanımın odaya girişi telaşlı halı hepsinin şahit olduğu bir şeydi. Çocukları onun zaafıydı. "Hala sıkışıyor ama bir şeyim yokmuş gibi gözüküyor." Ilgaz birkaç saniye böyle bir şeyin Ahsenin başına geldiğini düşündü. O da farkındaydı bu olay eğer Ahsen İzemin başına gelseydi ona, 'ilgi çekmek için yapıyorsun, ailemin ilgisini kazanmaya çalışıyorsun' derdi.

Kendi ikizine geçmiş olsun dahi demediği de geldi aklına. Nedense göğüsündeki bu ağrı o geldiğinden beri çok az bir şekilde kendini tetikliyordu. Bara gittikleri gün, Ahseni ağlarken gördüğünde kalbindeki bu ağrının tekrardan bedenine yayıldığını hatırladığında odanın içerisinde tabletine gelmiş olan sonuçlarla ilgilenen babasına baktı.

"Ahsen İzem." Sesi o kadar netti ki Selin beyin hatta Aslı hanımın kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu. "Onu da Ahsen İzem yaptı de. Ortada olmayan kız geldi kalbimi sıkıyor de annecim?" Aslı hanım ilk defa korumuyordu kızını, oğlunu her zaman uyarmıştı bunu yalnızca Ahsenin yanındayken dile getirmiyordu.

"Hayır anne, Ahsen İzem nerede?" Aslı hanım ve Selim beyin bakışları birbirini buldu ikisi de kendi çocuklarının nerede olduğunu bilmiyordu. "Ne yapacaksın Ahseni?" Selim beyin sorusuna karşılık olarak Ilgaz daha önce sosyal medyada gördüğü ve barda olan şeyleri anlatmaya başladı. "Baba, ben sosyal medyada okumuştum. İkizler birbirlerinin başına bir şey geldiğinde hissedermiş. Biz bara gittiğimizde o kız ağlıyordu benim gene kalbim sıkışmıştı." İkizim ağlıyordu dememişti Ilgaz ismini bile söyleme gereği duymamıştı.

Ama Aslı hanımın da Selim beyin de aklına yalnızca kızlarının nerede olduğu sorusu düştü. Selim bey bu ihtimali yıllar önce araştırmıştı ama Ahsen İzem ölü olarak gösterildiği için hiçbir sonuca ulaşamamıştı. "Ahsen Demir ile değil mi?" Ilgaz babasının sorduğu soruya olumsuzca başını sallayarak yanıt verdi. "Asrın abimleydi, ama gelmedi eve."

Selim bey hızla kapıya çıktı. "Ahsen İzem nerede?" Sorduğu soruya yanıt veren asrın elini ensesine atıp cevap verdi. "Ahsen, dedemle kalmak istedi..." İşte o an herkesin yüreğine bir korku düştü çünkü hepsi Serdar Karasoyu tanıyordu.

Melis yanındaki Girayın kolunu tutmuştu, kendisine dahi neler yapmış olduğunu biliyordu dedesinin. Herkes aynı şeyle, aynı kişiyle defalarca yüzleşmişti. Bir gerçek vardı ki Serdar Karasoy kendi kanından olana acımazdı Serdar Karasoy hiç kimseye acımazdı.


•Nasılsınız?
beni sorarsanız bu ara ağlamak dışında bir şey yapmadım

•Bölümler sizin için kısa geliyor olabilir ama zor bir dönemden geçiyorum kusura bakmayın.

•Bir sonraki bölüm sizce bizi ne bekliyor?

•oy ve gyorum sayımız da düşmüş

•Serdar Karasoy kimseye acımaz.

bölüm nasıldı?

AHSEN İZEM KARASOY (gerçek ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin