🎼 Notre Dame de Paris - Belle"Bunu gördünüz mü?" diye sordu Namjoon elindeki telefonu hemen yanında oturan Hoseok'a uzatırken.
Günlerden cumaydı. Busan'da verecekleri konserin son provalarını yapmış, hayranlarıyla buluşmak üzere canlı yayın için ayarlanan odadaki deri kanepeye sıralanmışlardı. Jungkook ve Taehyung hemen önlerinde, ayaklarının dibinde otururken Namjoon diğerlerine instagramda gördüğü bir gönderiyi gösteriyordu.
"Bu Jimin mi?" dedi Hoseok ekrandaki görüntüyü büyütmek için parmaklarını kullanırken. Gülümsemesi büyürüken "Ooo Jimin!" diye şakıdı neşeli kahkahalarının eşliğinde. "Millet Jiminie'ye bakın." Ekranı bir anlığına kameraya çevirse de Jungkook telefonu elinden kaptığı için onları bu kadar heyecanlandıran şeyi kimse göremediğinden bir anda binlerce yorum almaya başladıklarında Namjoon, kafasını elindeki tabletten kaldırarak "Bu bir sergi." dedi. "Koreli sanatçı Lee K.'ye ait Jimin portreleri dört gün boyunca Carrousel du Louvre'da sergilenecek."
"Bunu görmüştüm." diyerek araya girdi Jimin. Utandığını belli edecek şekilde pembeleşmişti yanakları. Hoseok ve Yoongi hyungu arasındaki yerinde küçülmek ister gibi kollarını bacaklarının etrafına sarmış kameraya bakıyordu. Başını salladı. "Evet, birkaç gün önce bazı hayranların weversede bunun hakkında konuştuğunu gördüm."
"Neden bize söylemedin?" Taehyung elindeki telefonu Yoongi'ye kaptırırken dönüp Jimin'e baktı.
"O kadar büyük bir şey değil." Jimin daha çok kızardı. Bir yandan onunla uğraşıp duran Taehyung ve Jungkook ikilisine laf yetiştirmeye çalışırken bir yandan da göz ucuyla Yoongi'yi izliyordu. Yoongi ekrandaki çizime birkaç saniye boyunca dikkatle baktı. Sanatçıya ait instagram hesabından bir gönderiydi bu. Beyaz bir duvarda Jimin'in güzel yüzünün sanatçının kendi tarzında yorumladığı harika bir portresi asılıydı. Lee K. portrenin önüne tahta bir sandalye çekmiş, sandalyenin üzerinde hafifçe yan dönerek hayran hayran portreyi izliyordu. Yoongi yüzünü buruşturmamak için büyük bir çaba sarf etti ve sanki hiç de ilgisini çekmiyormuş gibi dönüp bir kez daha bakmadan Seokjin'e uzattı telefonu.
Jimin'in Louvre'da sergilenmesi üzerine yaptıkları bol bol övgü ve kahkaha barındıran konuşma boyunca Yoongi hiçbir yorumda bulunmadı. İfadesiz durmayı başarırken yerinden bir milim bile kıpırdamadan önlerindeki sehpanın üzerine dizilen atıştırmalıkları izlemeye devam etti birkaç dakika boyunca.
"Şuna bakın," diyordu Taehyung bu sırada başka bir çizimi kameraya gösterirken. "Harika değil mi? Jiminie! Harika görünüyorsun!"
Karakalem çizimde Jimin'in şuh bakışları ve dolgun dudakları tamamen ön plandaydı. Sanatçı güzelliğini yumuşak çizgilerle o kadar keskin bir şekilde ortaya sermişti ki diğerlerinin övgü dolu sözleri birbirine karıştı bir kez daha. Jimin'in bol bol kıkırdayıp bunu yapmayı kesmeleri gerektiğini söylemesine rağmen onu utandırmaya ve güzelliğini övmeye devam ettiler. Yoongi hariç herkes fazlasıyla konuşkan ve hareketliydi. Yoongi ise tam olarak neyin onu bu kadar rahatsız ettiği üzerine düşünürken bir yandan da bir şeyler söylemesi gerektiğini hatırlatıyordu kendisine ama bu konuda hiç olmadığı kadar başarısızdı. Sessizliğini korumaya devam ederken kendisini ele verdiğinin de farkındaydı üstelik. Hayranlarına bol bol malzeme çıkarmıştı ama elinde değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
louvre : yoonmin
Fanfictiononeshot•canonyoonmin Yoongi kendisini kıskanç biri olarak tanımlamazdı. Ta ki Jimin'in kendisinden başka bir sanatçının ilham kaynağı olduğunu görene kadar.